Yeni hükümet sistemiyle Batı Çalışma Grubu fişleme için tekrar devreye girdi

AKP Muhalif toplumsal kesimlerle mücadelenin tek merkezde toplanmasını öngören bir sistemle, 28 Şubat sürecindeki Batı Çalışma Grubu benzeri takip, fişleme ve ihraç mekanizması kuruyor. Sistemin pilot uygulaması 28 Şubat’ta olduğu gibi yine Deniz Kuvvetleri’nde denendi.

AKP, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle birlikte bürokratik sistemde çalışanları takip, fişleme ve ihraç için 28 Şubat yöntemlerine dönüyor.

Hükümete yakın Yenişafak‘ın haberine göre, bugün yayınlanması beklenen son OHAL kararnamesi ile başta Gülen Cemaati olmak üzere toplumsal örgütlenmeler yakın takibe alınacak.

28 Şubat post-modern darbe döneminde Batı Çalışma Grubu (BÇG), adı verilen ve Güven Erkaya’nın komutanı olduğu Deniz Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren yapı geri getiriliyor. Fikir babasının dönemin Genelkurmay 2. başkanı Çevik Bir’in olduğu BÇG, 28 Şubat sürecinde 6 milyona yakın insanı fişlediği ortaya çıkmıştı.

Muhalif toplumsal kesimlerle mücadelenin tek merkezde toplanmasını öngören bir sistem, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi için önerilen yeni mekanizmalar arasında yer alıyor. Yeni çalışma grubunda 28 Şubat döneminde Batı Çalışma Grubu içinde görev alan AKP’lilerin yer alacağı Ankara’da konuşuluyor.

28 ŞUBAT BENZERİ ‘ÇALIŞMA GRUBU’

Gülen Cemaati ile mücadele adı altındaki yeni istihbarat yapısının denemeleri de Deniz Kuvvetleri’nde yapıldı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı’nın ürettiği kriterler matrisindeki 300’e yakın kriter, asker ya da sivil tüm kamu kurumlarında gizlenen Gülen Cemaati ve diğer dini gruplar için maddeler belirledi. Fişleme, takip ve ihraç kriterleri arasında cemaatlere mensup kişilerin tespitinde banka hesabı, ByLock ve benzeri iletişim uygulaması kullanıcısı olup olmadığı, ankesörlü hat üzerinden görüşmeler yapıp yapmadığı, eğitim kurumlarıyla bağlantılar gibi çok sayıda unsura bakılıyor.

300 TAKİP, FİŞLEME VE İHRAÇ KRİTERİ

Bürokrasi fişlemelerinde ‘FETÖMETRE kriterler matrisi’ adı verilen fişleme, takip ve ihraç sürecinin bütün kamu kurumlarına yansıtılması öngörüldüğü öğrenildi.

Ankesörlü aramaların yoğunluklu olduğu son ihraç listesinde TSK’dan ihraç edilecek personel sayısı 5 bine kadar çıktı. Kararnamede, OHAL kalktığında toplumsal gruplarla mücadelenin zaafa uğramaması iddiasıyla ihtiyaç duyulan düzenlemeler de yer alacak. Kulislerde, TSK’daki ihraçlar konusunda, ikili veya üçlü kararnameyle ihraç modeli üzerinde durulduğu konuşuluyor. Söz konusu model, ilgili mekanizmaların en üst düzey sorumluları ve cumhurbaşkanının imzaladığı kararnamelerle ihraçların gerçekleştirilmesini öngörüyor. Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri’nde kurulan Yüksek Disiplin Kurulu yoluyla ihraç modeli ise yargı yolu açık olduğu için tercih edilmiyor.