Türkiye adalet sistemi, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından keyfi uygulamalar, hukuksuz kararlar ve hak ihlallerini pekiştiren tutum eleştirilerinin merkezinde.
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, cezaevlerinde denetimli serbestlik hakkının kullandırılması için gizli bir yazı gönderildiği iddialarına Meclis gündemine taşıdı.
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün cevaplaması talebiyle verdiği soru önergesinde, Gergerlioğlu, şu soruyu sordu:
“Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün 12/05/ 2017 tarihli 772041178-207.99/6445/587378 sayılı gizli bir yazıyla denetimli serbestlik uygulamalarının iptalinde somut olmayan gerekçeleri temel almalarını cezaevlerine ilettiği iddiası doğru mudur?”
Gergerlioğlu kendilerine ulaşan çok fazla mağdur mektubu olduğunu ve bu konunun açıklığa kavuşturulmasını istedi. Alanya L Tipi Kapalı Cezaevinde kalmakta olan Olcay İnce’nin de yaşadığı mağduriyeti gündeme getiren Gergerlioğlu, sorularını sürdürdü:
“Alanya L Tipi Kapalı Cezaevinde kalmakta olan Olcay İnce’ye 2018/ 7837 karar numarasıyla denetimli serbestliğinin Gözlem Kurulu kararı ile iptal edildiği iddiası doğru mudur?, Eğer bu iddia doğruysa iptal edilmesi işlemi hangi somut deliller ve görev tanımları çerçevesinde yapılmıştır?, Bu tarz bir uygulama başka cezaevlerinde de uygulanmakta mıdır? Eğer uygulama varsa son üç yılda kaç cezaevinde bu gerekçe ile denetimli serbestlik kararı iptal edilmiştir?”
Silivri 9 No’lu Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 22 Kasım’dan bu yana tutuklu bulunan Murat Aksoy’un denetimli serbestlikle tahliye edilmesi bekleniyordu. Aksoy, Ceza İnfaz Hâkimliği’nin tutuklu değerlendirme raporundaki ifadeler dolayısıyla tahliye edilmedi.
Avukatlar tutukluluğa itiraz etti. Murat Aksoy gazetecilik faaliyetleri dolayısıyla İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme” suçundan 2 yıl 1 ay ceza almıştı. 421 gün tutuklu yattığı süre göz önünde bulundurularak tahliye edilen Aksoy, cezanın kesinleşmesinin ardından kalan kısmı yatmak için Silivri’ye teslim oldu.
Artı Gerçek’in haberine göre prosedür gereği cezası 1 yıldan az olduğu için denetimli serbestlik kararıyla tahliye edilmesi bekleniyordu. Silivri 9 No’lu Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun tahliye öncesi tutuklu değerlendirme raporu bu beklentiyi boşa çıkardı. 15 ve 30. günlerde “Hükümlünün örgüt üyesi olup olmadığı anlaşılamadı” şeklindeki değerlendirmede bulundu.
‘Bu durum açık bir yetki gaspıdır’
Durumun açıkça hukuka aykırı olduğunu belirten avukatlar mahkemeye itiraz etti. Avukatlar itiraz dilekçesinde şu ifadelere yer verdi: “Müvekkil hakkında infazın dayanağını oluşturan hükmün ve suçun niteliğini değiştirme yetkisi infaz hakimliğinde yoktur. Aksoy hakkında üyelik suçu yönünden kurulmuş herhangi bir mahkumiyet hükmü yoktur. Aksi bir yorum hem hukuka hem de mantığa aykırıdır. Cezaevlerinin mahkeme kararlarını değiştirme, yargı makamı gibi hareket ederek karar verme yetkisi yoktur. Bu durum açık bir yetki gaspıdır.” “Bu uygulama hürriyeti tahdit suçunu oluşturur” diyen avukatlar müvekkilin denetimli serbestlikten yararlandırılması ve ivedilikle tahliyesini talep etti. İstanbul eski Valisi Hüseyin Avni Mutlu da geçtiğimiz günlerde aynı suçlamayla hüküm giydiği dâvâda denetimli serbestlikle tahliye edilmişti.
