Alparslan Kutul’un eşi Semra Kuytul: İslami faaliyetleri bitirme işi Müslüman kimlikli bir hükümet eliyle yapılıyor.
Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı’nın Başkanı Alparslan Kuytul’un eşi Semra Kuytul, Türkiye’deki İslami faaliyetlerin AKP eliyle yok edildiğini söyledi.
Gazete Duvar’a konuşan Kuytul, ‘Şimdi söyleyeceklerim kişisel bir öfke değil. Bize yaptıkları son 16 yıllık sürecin de bir göstergesi. Genel olarak Türkiye’de İslami kesimin şahsiyetsizleşmesine, korkaklaşmasına, haklıdan taraf değil de maddi menfaatlerden taraf olmasına sebep olacak berbat bir süreç yaşattılar 16 yıldır. Çok ciddi bir şahsiyet kaybı, çok ciddi bir ahlak erozyonu yaşandı. Müslümanların “Bizim mahallenin adamıdır” diye gördüğü İslami kimlikli birinin başta olduğu bir dönemde Müslümanlar haksızlıkları, hukuksuzlukları görmezden geliyor.’ ifadelerini kullandı.
Semra Kuytul’un açıklamalarında öne çıkan bölümler şöyle:
Bize yapılan aslında sadece vitrinde görünen kısmı. Arka planda o kadar ciddi bir yıkım var ki, bir harabe var ortada! Hocaefendi yüksek sesle tenkit etmeye devam ediyor, biz de bize yapılanları sürekli anlatıyoruz diye bizimki dışarı yansıyor. Tenkit etmeyeceksin, hatalarını söylemeyeceksin! Boyun eğmeyince başına geleni çekeceksin! Ama her şey zorbalıkla olmaz!!!
Sadece bir tweet attığı için, bir sadaka verdiği için, bir bankaya para yatırdığı için insanların başına gelenler ortada. Giden kayboluyor. Uzun yıllar süren yargılamalar, kadın, çoluk çocuk ile cezaevlerinin dolup taşması, tüm bu hukuksuzluklar insanların gözünü korkuttu. Yüz binleri etkileyen mağduriyetlerden halkın korkması çok normal. Bir korku imparatorluğu havası var. Topluma etliye sütlüye, hiçbir şeye karışmayın mesajı veriliyor sürekli.
Menfaat beklentisi mi var bu cemaatlerin, herkes mi göbekten bir bağ kurmuş bilemiyorum. Birilerini menfaatle, birilerini parayla, birilerini korkuyla susturuyorlar.
‘HALİFEYE BAŞKALDIRIYORMUŞUZ…’
Bize, kendi başınıza gelene ses veriyorsunuz ama başkalarının başına geleni anlatmıyorsunuz diyorlar. İşin aslı, biz derdine ses olacak mağdur da bulamıyoruz! Mağduriyetleri görüyoruz, onlara gidiyoruz ama anlatmamızı istemiyorlar. “Sizin resmi kursunuz kapatılmış, baskınlar yapılmış ama medyada sesiniz hiç duyulmamış, biz duyuralım” diyoruz. “Aman siz karışmayın bu işe! Bizi siyaset malzemesi yapmayın” gibi cevaplar alıyoruz. İnsanlar kendi haklarını korumaktan bile vazgeçmişler. “Medresemi kaybetmişim, n’olmuş! Bari canımı kurtarayım” diyor sanki. Kendisini savunmuyor, bizden de yardım istemiyor. İslami bir idare varmış ama biz fitne yapıyormuşuz ya da halifeye başkaldırıyormuşuz, yorumu yapan kişilerle de karşılaştık. Fitne çıkardığımızı veya fitnecilere malzeme verdiğimizi söyleyenler de var. Türkiye’de kötü bir gidişat var, insanların gözleri açılsın diye gayret sarf ediyoruz.
‘BİR EMNİYET MENSUBU, ‘ADANA’DA 296 YURT KAPATILDI’ DEDİ’
Bize yapılanı biz bas bas bağırdık. Vakfımıza kayyum atandı, Hocaefendi tutuklandı, öğrenci evleri kapatıldı diye bağırdık. Sadece Furkan Vakfı’na yapılmadı bunlar. O kadar çok yer baskına uğramış ve kapatılmış ki! Adana’da bize operasyon yapıldıktan birkaç ay sonra, öğrenci evleri mühürlendiğinde bir Emniyet mensubu bana “Adana’da 296 tane yurt kapatıldı, sadece 6’sı sizinki. Neden bu kadar tepki veriyorsunuz!” dedi. Bunların çoğu yurt değil ama yurt diyerek kapatmışlar. İslami çalışmalar böyle yapılır zaten. 5-6 öğrenci bir evde oturur sohbet ederler, çalışırlar. Yurt denilerek kapatılanların çoğu böyle evler.
‘İSLAMİ FAALİYETLERİN YÜZDE 90’I BİTİRİLMİŞ DURUMDA’
İslami faaliyetler baskılanmış hatta yüzde 90’ı bitirilmiş ama kimse bundan bahsetmiyor. Benim bildiğim tanıdığım, ismi ülke çapında tanınmış bazı hocaların faaliyet yaptıkları, eğitim verdiği yurtların çoğu kapatıldı ama hiç ses yok! Türkiye’nin geldiği bu noktada İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in Silivri çıkışı söylediği o cümleler aklımıza geliyor ister istemez. O meşhur konuşmasında “..cemaatlerin kökünü kazıyacağız” demişti. Bugün İslami cemaatler bize yapılana ses çıkarmıyorlar diye şaşıranlara soruyorum, kendisine yapılana bile ses çıkarmayanlar bizi niye savunsun?
Bundan 20 sene önce MHP’nin koalisyon ortağı olarak iktidarda olduğu günlerde Abdullah Öcalan’ın idamı gündemdeydi ve koalisyon hükümetinin imzasıyla idam kaldırıldı. O günleri hatırlıyorum bu konu sebebiyle ortam oldukça gergindi. Eğer bunu başka bir parti yapsaydı MHP’nin kitlesi buna çok büyük tepki verirdi. Apo’nun idam kararı kaldırılacaksa bunun MHP’nin eliyle yapılması, şimdi bakıyoruz da en mantıklı yolmuş! Bunun benzeri 16 yıldır İslami camiaya yapılıyor.
İslami faaliyetleri bitirme işi Müslüman kimlikli bir hükümet eliyle yapılıyor. Bu durumda Müslümanlar da “nasıl olsa bizim mahallenin adamları, vardır bir bildikleri, seslenmeyelim, iktidarımızı yıpratmayalım” desin. Bu nedenle şu soru çok önemli: Neden CHP iktidarında yapılamayan AK Parti iktidarında yapılıyor? AK Parti neden iktidar oldu, kim tarafından, kimin desteğiyle iktidar oldu? Asıl hedeflerden biri demek ki İslami faaliyetleri bitirmekmiş ve bu, Müslüman birini başa getirerek sükûnetle yapılmak istenmiş. Bu parti sanıldığı gibi İslam’a hizmet etmek için kurulmuş bir parti değil demek ki! Müslümanların tepki vereceği konular sükûnetle halledilmiş!