İddaa ihalesini kazanmasının ardından artan eleştirileri müteakiben Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanlığı’ndan istifa eden Yıldırım Demirören’in yerine kimin geleceği tartışma konusu.
“Komple Avrupa kupalarından elendik, “Siz gidin annenizin liginde oynayın”dediler.
Gündem buyken birden TFF’den açıklama geldi, “Şenol Güneş ile 1.6.2019’dan itibaren milli takım başına gelmek üzere mukavele imzalanmıştır”
3 Haziran’da seçim var ne bu acele derken, pat diye bir haber daha, Demirören istifa etti. Gerçekten şaka gibi, bu kadar ciddiyetsizlik olmaz”
Haziran ayında yapılacak seçimlerde başkanın şimdiden belli gibi olduğunu savunan Ulusu, “Bu demek oluyor ki, haziranda yapılacak seçimde başkan şimdiden belli gibi. Bence haziran seçiminde en güçlü iki aday Sayın Servet Yardımcı ve Göksel Gümüşdağ’dır. Geçen sene Kulüpler Birliği Başkanlığı’nı bırakan, bu yıl sonu da Başakşehir’i Katarlılara satma projesi olan sayın Gümüşdağ, bence bir adım daha önde” görüşünü dillendiriyor.
Ulusu, Demirören’in İddaa ihalesi nedeniyle istifa etmesini doğru bulduğunu ancak istifa etmeden birkaç saat önce milli takım hocası seçimini yapmasının yanlış olduğunu dile getiriyor ve ekliyor:
“Bu atama sezon sonu olmalıydı ki gelecek olan yeni başkan da hem kadrosunu hem de milli takım hocasını seçsin. Şimdi gelelim bu başlığı neden koyduğuma? Türk futbolunda en baştan başlayarak köklü bir futbol reformu yapmak gerekir ve bunun zamanı geldi de geçiyor.
Eğer böyle gidersek belli bir zaman sonra dünya futbolunda adımız hiç olmayacak. Bakın mesela Belçika, futbol reformlarını belli zaman önce yaptı ve FIFA’da ilk sıralara kadar çıktı. Bu işler esasında o kadar da zor değil, ki bizim 85 milyona yaklaşan bir nüfusumuz var. Malzeme elinizde, ama güzel bir yemek yapacak aşçı kadrosu yok.
Sayın başkan Demirören’e yakın bir zamanda yaptığımız bir sohbette demiştim ki, ‘Dün o koltukta ben oturuyordum, bugün sen, yarın başkası. Eğer böyle sadece milli maçları ve ligleri idare eden, hakemleri maçlara veren bir başkan olarak görev yaparsan, bir gün bu görevi bıraktıktansonra unutulur gidersin. Onun için Türk futboluna çağ atlatacak reformlar yap, kendini unutulmazlar arasına sok.’
Sayın Başkan elindeki her türlü gücüyle bunları yapma imkânına sahipti, ama maalesef yapmadı veya yapamadı. Ve bıraktı gitti. Başkanın Türk futbolunu, bu çok kötü durumuyla bırakarak gidişi, gerçekten çok hazin ve üzücü.”