“Belediyenin imkanları belli. Belediyede bir kuruş para yokken, işçilerin paralarını ödeyemezken ve makinelerimiz tamir beklerken farklı yerlere para aktardığımız noktasındaki söylemlere ne halkımız ne de kendileri inanıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kandil’e para gönderildi” iddialarına yanıt veren Ahmet Türk: “Belediyede bir kuruş para yokken, işçilerin paralarını ödeyemezken farklı yerlere para aktardığımız noktasındaki söylemlere ne halkımız ne de kendileri inanıyor. Ne yaparsanız yapın ama iftira atmayın.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ‘Vergilerle gelen parayı halka değil Kandil’e gönderenlere seyirci kalamayız’ sözlerine yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk’ten yanıt geldi. Erdoğan’ın yanıt veren Türk şunları söyledi:
‘KAYITLAR ORTADA, NEREDEN NEREYE PARA AKTARACAĞIZ’
“Belediyenin imkanları belli. Belediyede bir kuruş para yokken, işçilerin paralarını ödeyemezken ve makinelerimiz tamir beklerken farklı yerlere para aktardığımız noktasındaki söylemlere ne halkımız ne de kendileri inanıyor. Kürtlerde bir söz var; Dikana Beko du qalip sabun (Bekonun dükkanı iki kalıp sabun). İki kalıp sabun belediyede yokken farklı yerlere para aktarma imkanımız yokken, böyle bir yalanla kamuoyunu yanıltmaya dönük açıklamalar ciddiyetten uzak anlayışlardır. Belediye bakkal dükkanı değil. İşçilerin ve memurların paraları kuruşuna kadar banka hesaplarına yatırılmış ve bankalardan paralarını almışlar. Kayıtlar ortada. Buna rağmen eğer bir iktidar yalan söyleme ihtiyacı duyuyorsa ‘vay Türkiye’nin haline’ demekten başka söylenecek bir şey yok. Mali Hizmetler ödeme yapacak. Nereden nereye para aktaracağız? Ne yaparsanız yapın ama iftira atmayın. İftiralarla bu işi götürmeyin. Hukuksuzluk yaptınız. Kürtleri sindirmeye çalıştınız. Kürtlerin siyaset yapmasını engellemek için her şeyi yaptınız. Ama iftira atmayın. İftiralarla yönetilen bir siyaset bu ülkeye ne getirir?”
‘KAYYIM DÖNEMİNİN BORCU 1 MİLYAR TL’NİN ÜZERİNDE’
31 Mart yerel seçimlerinde belediyeyi devraldıklarında işçi ve memur maaşlarını ödeyemeyecek durumda olduklarını belirten Türk, kayyımın giderken Mardin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MARSU) çalışanlarının parasını ödemeden gittiğini kaydetti. Belediyenin kayyım döneminde toplamda 1 milyar TL’nin üzerinde borç altına sokulduğunu belirten Türk, kayyım döneminde birçok ‘yolsuzluk ve usulsüzlük’ yapıldığını söyledi. Mezopotamya Ajansı’ndan Gökhan Altay’a konuşan Türk, “Mali Hizmetlerden sorumlu olan kişi yolsuzlukları önüme koyan adam. Milliyetçi bir adam ama dürüst. ‘Benim vicdanım sızlıyor’ dedi. Yine MARSU’da müfettiş olan birisi bu bilgileri bana getirdi. Bu da Kürt değil. Kendilerinin getirdiği insanlar bile bu yolsuzluklara tepki göstermiş” diye konuştu.
‘600 BİN İNSANI SUSUZ BIRAKTILAR’
MARSU’nun kayyım döneminde ‘gereksiz’ ihalelerle borç altına sokulduğunu belirten Türk, göreve geldikleri gibi DEDAŞ tarafından MARSU’nun elektriklerinin kesilmesiyle ilgili de konuştu. 14 Nisan’da göreve başladıklarını, 19 Nisan’da ise MARSU’nun elektriğinin kesildiğini hatırlatan Türk, “600 bin insanı susuz bıraktılar. 2 yıl boyunca bu borca rağmen elektrik kesilmedi. Nereden baksanız tutarsızlık. Şimdi de hiçbir değeri olmayan söylemlerle toplumu bize karşı kışkırtmaya çalışıyorlar” dedi.
‘HIRSIZLIK YAPTIKLARI İÇİN İŞTEN ÇIKARILDILAR’
Göreve geldikleri dönem bir takım karalamalarla karşı karşıya bırakıldıklarını belirten Türk şöyle devam etti, “Şehit ailelerini işten çıkardılar diye yaygara kopardılar. Burada 3 kişi var. Birisi 30 Mart Cumartesi günü, yani belediye kapalıyken işe alınmış. Birisi 5 Nisan’da, diğeri 8 Nisan’da işe alınmış. Şehit ailesi dedikleri bir şahıs fakir fukaraya dağıtılan gıda maddelerini kimseye haber vermeden götürüyor. Yani hırsızlık yapıyor. Bunların kimin akrabası olduklarını bilme imkanım da yok. Bu kişilerin usulsüzlüklerinden dolayı işlerine son verilmiş. Ayrıca işçi ve memurların maaşları belediye bütçesinin yüzde 30’unu aşmamalı. Aştığı zaman belediye başkanı kendi cebinden verir. Kayyım döneminde bu maaşlar yüzde 40’ı bulmuş.”
‘İKİ KALIP SABUN BELEDİYEDE YOKKEN…’
Kayyım döneminde binlerce kişiye verilen yemek faturalarının şişirildiğini ve belediye bütçesinden her gelen bakana yemekler verilerek, araçlar kiralandığını aktaran Türk, “Sayın Cumhurbaşkanı geldiği zaman bir hafta için korumalarına araç kiralanmış. Tek tek hesapladım. Topladığımda 40 bin TL’yi geçmiyor. Ama 332 bin TL kiralamaya verilmiş. Bunun hesabı verilsin. Halkın parası çarçur edilmiş. Yine hediyeler falan da verilmiş. Davet edilip edilmemeleri önemli değil. Ama bir lirayı 10 lira gösterip naylon fatura kestiğinizde asıl halka ihanet budur” dedi.