Ocak ayında Erzurum’da bir tırda ele geçirilen ve Cumhuriyet tarihinde “tek operasyonda yakalanan en büyük miktar” olan 1 ton 535 kilogram eroin, polisin sıkı takibi ve planlı operasyonu sonucu ele geçirilmişti.
İstanbul’a uzanan operasyon kapsamında sekiz kişi tutuklandı. Odatv’den Barış Terkoğlu’nun köşesinde aktardığı bilgilere göre Erzurum Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu Savcılığı, yakalanan uyuşturucu ile ilgili 54 sayfalık iddianame hazırladı. 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede, “uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etme, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, üye olma” suçlarından örgüt lideri Mehmet Zeki Fidan’ın, yöneticiler Saruhan Öztürk, Ali Yıldırım ve Mahmut Mısır’ın 166 yıl 6’şar ay, örgüt üyeleri Hacı Karahan, Erdal Ergi, Ahmet ve Mazlum Özdemir’in ise 162’şer yıl olmak üzere toplam 1314 yıl hapisleri istendi.
Terkoğlu, Erzurum’daki soruşturmayı yürüten ve iddianameyi yazan savcının daha önce ‘F..Ö’nün kumpaslarına uğramış, Askeri Casusluk torbasına atılmış eski Askeri Savcı Melih Yıldırım’ olduğunu paylaşıyor.
Uyuşturucu operasyonunun sürdüğü dönemde savcıyı daha önce İstanbul’da görev yapmış olan savcı F.S.’nin aradığı ve görüşmek için randevu istediğini söyleyen Terkoğlu, yaşananları şöyle aktarıyor:
“F.S., Yıldırım’ı hemen ziyaret etmek istediğini, kendisiyle önemli bir konu hakkında görüşmek istediğini söyledi. Yıldırım, yoğunluk gerekçesiyle görüşmeyi ertelerken, F.S., çatkapı Yıldırım’ın lojmandaki evinin kapısını çaldı.
Savcı F.S., Yıldırım’a akıl almaz bir teklifte bulundu. Odatv’nin yargı kaynaklarından edindiği bilgiye göre kendisini İstanbul’dan tanıdığı bir hakimin aradığını söyleyen F.S., gizli yürüyen soruşturma dosyasının içindeki bilgileri kendisine vermesini istedi. Bunun karşısında Yıldırım’a nakit olarak kaç milyon dolar isterse verileceğini söyledi.
F.S., paranın Yıldırım’ın istediği kişiye, istediği yerde teslim edilebileceğini ifade etti. Endişe etmemesini, teklifi yapanların çok güçlü olduğunu, “önemli kişilerin bilgisi dahilinde” bu teklifin yapıldığını söyledi. F.S., tarif ettiği güçlü hakimin yakında Erzurum’da göreve başlayacağını da söylüyordu.
Teklifi reddeden Yıldırım’a F.S.’nin ısrarları sürdü. Bunun üzerine Yıldırım, kendisine yapılan ahlaksız teklifle ilgili olarak tutanak tuttu ve F.S.’yi Adalet Bakanlığı’na şikayet etti. Kısa süre içinde HSK müfettişleri Erzurum’a gelerek inceleme yapmaya başladı. F.S. ise görev yeri değiştirilerek Batman Cumhuriyet Savcılığı’na gönderildi.”
Terkoğlu rüşvet teklifinde bulunan savcı F.S.’nin adını verdiği ve kendisine ulaştığını söyleyen, ‘yakında Erzurum’da göreve başlayacak çok güçlü hakim’ dediği ismin ise Hakim Cevdet Özcan olduğunu söylüyor.
Terkoğlu, Özcan’ın ‘Uyuşturucu Baronu’ olarak bilinen Naci Şerif Zindaşti’yi serbest bırakarak kaçmasına neden olan nöbetçi hakim olduğunu söylüyor:
“İstanbul’daki skandalın ardından HSK’nın soruşturma açtığı, ardından Küçükçekmece Hakimliği’nde görevlendirdiği Özcan, o gün HSK’ya verdiği ifadesinde ne söylemişti?
Habertürk yazarı Fatih Altaylı’nın aktardığına göre Özcan şunları anlatıyordu:
“İktidar partisinden eski milletvekili beni sürekli arayarak bu şahsın mutlaka tahliye edilmesi gerektiği yönünde telkinde ve baskıda bulundu. Devletin bu konuda bir duyarlılığı olduğunu belirtti.”
Hakimin ifadeleri, gözlerin Zindaşti ile aynı masada fotoğrafları çıkan eski AKP Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu üyesi Burhan Kuzu’ya dönmesine neden olmuştu.”
Neredeyse aynı olay bu kez Erzurum’da tekrar ediyordu. Konuşmalarda yine “önemli kişilerin bilgi sahibi olduğundan” söz ediliyordu. Hatta iki uyuşturucu dosyası da İran bağlantılıydı.
Şimdi gelelim asıl bombaya…
İstanbul’daki skandaldan sonra görev yeri değiştirilen Hakim Cevdet Özcan’ın geçen Aralık ayında atandığı, aylar sonra gelip başladığı yeni görev yeri neresi dersiniz?
Evet, yanılmadınız Erzurum Hakimliği.
Yetmedi, hangi mahkemeye?
Söz konusu uyuşturucu davasının görüleceği Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne kıdemli hakim olarak.
Halihazırdaki mahkeme başkanından daha kıdemli olan Özcan, mahkeme başkanının duruşmaya gelmediği ya da izinli olduğu bir gün duruşmayı yönetebilecek.
Nasıl oluyorsa Özcan, Zindaşti skandalından sonra 29 Temmuz 2019’da Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne atanmış, Erzurum’daki uyuşturucu dosyasına savcıya yapılan rüşvet teklifi suçlaması karışmış, rüşvette İstanbul’dan Erzurum’a gidecek bir hakimin adı geçmiş, Cumhuriyet tarihinin en büyük eroin operasyonunun dosyası Özcan’ın mahkemesine düşmüştü.
Haliyle akıllara şu soru geliyor… Cumhuriyet tarihinin en büyük eroin operasyonunun sanıkları yine “önemli adamlar” eliyle kurtarılmaya mı hazırlanıyor?”