Aktifhaber
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
Aktifhaber
No Result
View All Result

Ahmet Altan’ın ‘Kağıttan Flüt’ten sonra cezaevindeki ilk yazısı: “Üç cam kutu”

by aktifhabercom
November 21, 2019
Ahmet Altan’ın ‘Kağıttan Flüt’ten sonra cezaevindeki ilk yazısı: “Üç cam kutu”
5k
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

10 gün önce tekrar cezaevine gönderilen Ahmet Altan’ın yeni yazısı “Üç cam kutu” Le Monde gazetesinde yayınlandı. Altan yazıda özgür olduğu 8 günü ve milliyetçilik üzerine fikirlerini anlatıyor.

13 Kasım 2019’da tekrar tutuklanarak Silivri Cezaevine gönderilen Ahmet Altan, tutuklanmadan hemen önce kaleme aldığı yazısı bugün Fransız Le Monde gazetesinde yayınlandı. “Üç cam kutu” adlı yazının aslına ise kendi isteğiyle P24Blog’taki köşesinde Le Monde ile eşzamanlı yer verildi.

HAYAT NEDEN İBARET?

Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek tutuklandı

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek tutuklandı

July 5, 2025
5k
AKP’li Mücahit Birinci’den “Bana milleti sokağa davet ettirme” diyen Özgür Özel’e: Sokak köpeklerini sokağa çıkarmakla tehdit ediyor

AKP’li Mücahit Birinci’den “Bana milleti sokağa davet ettirme” diyen Özgür Özel’e: Sokak köpeklerini sokağa çıkarmakla tehdit ediyor

July 5, 2025
5.1k

Üç yıl hapis yattıktan sonra 4 Kasım 2019’da tahliye edilen Altan, 8 gün serbest kaldığı o günleri “Dışarıda geçirdiğim birkaç gün içinde yaşananlara, tepkilere, gelişmelere, söylenenlere baktığımda, hayatın hapishaneyle tımarhaneden ibaret olabileceğine dair bir duyguya kapıldım” cümleleriyle özetliyor.

Bir hafta evinden hiç çıkmayan Altan, 12 Kasım’da tekrar gözaltına alınmadan bir gün önce yazdığı “Kağıttan Flüt” yazısıyla gündeme gelmiş, ertesi gün görülen davasından sonra yine gözaltına alınıp iki gün sonra da tutuklanmıştı.

İşte Ahmet Altan’ın son yazısı:

Üç cam kutu

Avukat görüşmeleri yan yana dizilmiş cam kutular içinde yapılır hapishanede. Bir avukat görüşünde, sol tarafımdaki kutunun içinde bir seri katil, sağ tarafımdaki kutuda ise bir mafya reisi vardı. Dünyanın herhangi bir “yüksek güvenlikli hapishanesinde” bir seri katille bir mafya reisine rastlayabilirsiniz ama seri katil-romancı-mafya reisi üçlemesine bir arada rastlayabilmek için sanırım bazı özel ülkelere gitmek gerekir. Tabii romancının yerinde bir solcu avukat, bir Kürt politikacı, dindar bir gazeteci, toplumsal sorumluluğunun farkında bir iş adamı, devrimci bir öğrenci de olabilir. Hepsi aynı ilginç üçlemeyi yaratır. Hepsi de aynı tür ülkelerin hapishanesinde bulunur.

“Hapishanemizde” epeyce mafya reisi vardı, avukat görüşünde, revir kuyruğunda rastladıklarımla selamlaşır, uzaktan işaretle hal hatır sorardım. Hapishanede herkes birbirine selam verirdi zaten. Bir kısmımız adam vurmak gibi, bir kısmımız yazı yazmak gibi ağır suçlar işlemiş, sonunda aynı yerde buluşmuş insanlardık, hayatın dışına atılmak gibi ortak bir kaderi paylaşıyorduk, kimse kimseden selamını esirgemezdi. Sadece seri katile selam veren kimseye rastlamadım. O da kimseye bakmazdı zaten.

Babam, insanların genellikle hapishane edebiyatıyla ilgilenmediklerini söylerdi, birkaç istisna dışında bu doğru bir gözlem bence ama bir romancı darbecilere “subliminal mesaj gönderme” suçlamasıyla göz altına alınıp, askerî bir darbeyi desteklediği iddiasıyla önce ağırlaştırılmış müebbete sonra da on buçuk yıl hapse mahkûm edilince bu maceranın nasıl bir şey olduğuna dair bir merak oluşuyor.

Üç yıl hapis yattıktan sonra “dışarı” çıktım.

“Lümpenizm” diyebileceğimiz garip bir ideoloji çeşitli kılıklar içinde sanki “dışarıya” egemen olmuş, alt düzey bir delilik toplumun dokularına nüfuz etmişti. Toplumda entellektüel “hiyerarşi” altüst edilmiş, en zekâsız ve yeteneksiz olanlar en çok konuşma hakkını ele geçirmişti. Zekâ, yetenek, bilgi, yaratıcılık aşağılanıyordu, insanlığın en korkunç sorularından biri olan “sen vatanını ne kadar çok seviyorsun” sorusu herkesin toplum içindeki yerini belirliyordu. Herkes vatanını çok seviyordu, deli gibi seviyordu, ölesiye seviyordu, bunun kanıtı da “vatanını çok sevdiğini” bağırarak söylemekti. Kimin daha çok vatanını sevdiğine ise iktidar karar veriyordu.

Bu dehşet verici yarışta aklını ve mantığını kaybetmeyenlere yer yoktu.

Mantıklı her itiraz, hukuka ve insanların hakları olduğuna duyulan inanç yarış dışı kalmaya yetiyordu. Edebiyat küçümseniyordu, yetenek küçümseniyordu, yaratıcılık küçümseniyordu, hayat küçümseniyordu, ölüm yüceltiliyordu, cehalet yüceltiliyordu, iktidara sadakat yüceltiliyordu. Lümpenler, bayraklarını her yana dikmişlerdi.

Üstelik işin daha da ürkütücü yanı bunun uluslararası bir düzeye tırmanabilmiş olmasıydı. Birçok ülkede Lümpenist bir çılgınlık dört nala gidiyordu. Entelektüel düzey ve zekâ gerilerken intikam, şiddet ve düşmanlık artıyordu. Yazarlar, sanatçılar, bilimciler, aydınlar, kara gömlekliler kalabalığı içinde bir köşeye doğru itiliyordu. “Vatana” yazar değil, asker lazımdı. Soru sormayan, itiraz etmeyen, emre uyan askerler.

Bu acıklı durumu, teknolojik gelişmeye ayak uyduramayanların öfkesiyle, ekonomik gelişmelerle, yeni bir çağın başlamasında duyulan korkuyla açıklayanlar var, büyük ihtimalle söyledikleri de doğru. Ama ben insanlığın manik depresif bir yapısı olduğunu, dönem dönem bir çıldırma nöbetine girdiğini, ancak böyle nöbetlerden sonra iyileşebildiğini düşünüyorum. İnsanlık, uzaya gidecek bir akılla “milliyetçilik” türünden akılsızlığı aynı bünyede taşımanın zorlayacılığını böyle sinir krizleri geçirerek atlatmaya çalışıyor.

Dünyanın her yanında yazarlar az çok birbirine benzediği gibi dünyanın her yanında milliyetçiler de az çok birbirlerine benziyorlar. Hepsi kendi milletlerinin en değerli millet olduğunu iddia ediyor ve hiçbiri bütün milletlerin aynı anda nasıl “en değerli” olabileceğini hiç sormuyorlar. Sanırım ortak ahmaklık bu soruyu sormamakla başlıyor.

Okuyucularından çok daha yaşlı bir yazar olarak tecrübelerime dayanarak şunu söyleyebilirim ki bu yaşanan cinnetin tek panzehiri milliyetçiliğe karşı çok kararlı ortak bir tavır almaktır. Yaşanan cinnetten bunalan herkesin milliyetçiliği reddeden bir çizgide buluşarak, kendi ülkesinde yüksek sesle milliyetçiliğin insanlığın en büyük zehri olduğunu, bu zehirden içen toplumların mutlaka hastalanacağını hatırlatması gerekiyor.

Milliyetçilik bir yağ lekesi gibi bütün dünyaya yayılıyor. Yeteneksizlik, adaletsizlik, nefret, düşmanlık, yolsuzluk kendini “vatanını ne kadar seviyorsun” sorusunun ardına saklıyor.

Onlar her yerdeler.

Bazı ülkelerde bu soruyu güvenle ve sertçe soruyorlar, bazı ülkelerde bu soruyu rahatça soracakları günü bekliyorlar. Milliyetçilik bir radyasyon bulutu gibi her ülkeye sızıyor, çoğalıp büyüyor.

Kumsalda isimli bir film seyretmiştim, bir atom bombası saldırısından sonra bir kumsalda radyasyonun bulundukları bölgeye gelmesini bekleyen bir grup insanı anlatıyordu. Büyük bir pankart asmışlardı. Üstünde “hâlâ zaman var” yazıyordu. Filmin sonunda herkes öldü sadece pankart kaldı.

Çevrenize bakarsanız, siz de bu pankartları göreceksiniz.

“Hâlâ zaman var.”

Na kadar zaman var?

Yazarlar, sanatçılar, aydınlar, bilimciler ve özellikle hukukçular, “hâlâ zaman varken” bu lümpen milliyetçilik saldırısına karşı ortak bir direnç göstermezse, milliyetçilik radyasyonu her kumsala ulaşır, hiçbir yerde güvenli bir toprak parçası kalmaz.

Dünyanın her ülkesinde cam kutular bulunuyor.

Bir tarafta bir seri katil, bir tarafta bir mafya reisi olabilir. Ortadaki kutuya bakın. Orada bir yazar görmemenin en güvenli yolunun ne olduğunu kendinize sorun. Bazı dönemlerde ortadaki kutuda sadece yazarlar oturmaz, lümpenizme karşı çıkan her dürüst insan o kutuda oturabilir.

Fransız aydınları başka ülkelerdeki birçok aydınla birlikte bana çok yardım etti. Bu hem bir teşekkür hem de bir daha yardıma muhtaç kalmamak için yapmak zorunda olduklarımızı bir daha kendimize hatırlatma yazısı.

Hâlâ zaman var.

O zamanı iyi kullanmak lazım. Geriye sadece bir pankart kalmasın diye.

ShareTweet
Previous Post

Almanya Büyükelçiliği için çalışan Türk avukata tutuklama

Next Post

10 Ekim davası: İlk kez ‘insanlığa karşı suç’tan yargılama

İLGİLİHABERLER

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek tutuklandı
GÜNDEM

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek tutuklandı

July 5, 2025
5k
AKP’li Mücahit Birinci’den “Bana milleti sokağa davet ettirme” diyen Özgür Özel’e: Sokak köpeklerini sokağa çıkarmakla tehdit ediyor
GÜNDEM

AKP’li Mücahit Birinci’den “Bana milleti sokağa davet ettirme” diyen Özgür Özel’e: Sokak köpeklerini sokağa çıkarmakla tehdit ediyor

July 5, 2025
5.1k
Kemal Kılıçdaroğlu: Belediye başkanlarımızın yanındayım; korkmayın, dağılmayın
GÜNDEM

Kemal Kılıçdaroğlu: Belediye başkanlarımızın yanındayım; korkmayın, dağılmayın

July 5, 2025
5.1k
DEM Parti’den CHP’li belediyelere operasyona ‘çözüm süreci’ vurgulu tepki: Süreç, tartışılır hale getiriliyor
GÜNDEM

DEM Parti’den CHP’li belediyelere operasyona ‘çözüm süreci’ vurgulu tepki: Süreç, tartışılır hale getiriliyor

July 5, 2025
5k
Yer bilimci Naci Görür, Silivri açıklarındaki depremi yorumladı: Kumburgaz fayı zorlanıyor 
GÜNDEM

Yer bilimci Naci Görür, Silivri açıklarındaki depremi yorumladı: Kumburgaz fayı zorlanıyor 

July 5, 2025
5k
Mansur Yavaş: Madem Aziz İhsan Aktaş herkese para dağıtmış, para verilen AK Partili isimler nerede?
GÜNDEM

Mansur Yavaş: Madem Aziz İhsan Aktaş herkese para dağıtmış, para verilen AK Partili isimler nerede?

July 5, 2025
5.1k
Daha Fazla Haber
Ekrem İmamoğlu: Hukuksuzluk artık rejim krizine dönüştü

Ekrem İmamoğlu: Hukuksuzluk artık rejim krizine dönüştü

July 6, 2025
5k
Türkiye’nin en büyük çivi üreticisi iflas etti

Türkiye’nin en büyük çivi üreticisi iflas etti

July 6, 2025
5.1k
Manavgat’ta büyük panik: Kafesten kaçan aslan bir kişiyi ağır yaraladı

Manavgat’ta büyük panik: Kafesten kaçan aslan bir kişiyi ağır yaraladı

July 6, 2025
5.1k
AKP’nin Silivri ilçe eski başkanı yangın çıkardığı gerekçesiyle tutuklandı

AKP’nin Silivri ilçe eski başkanı yangın çıkardığı gerekçesiyle tutuklandı

July 6, 2025
5k
Kurlar baskılandı: İhracatçı deri devi 429 milyon borçla konkordato istedi

Kurlar baskılandı: İhracatçı deri devi 429 milyon borçla konkordato istedi

July 6, 2025
5k
Prof. Dr. Tolunay uyardı: Önümüzdeki günlerde aşırı sıcaklar hakim, bu havalarda taşa çekiçle vursanız dahi yangın çıkar

Prof. Dr. Tolunay uyardı: Önümüzdeki günlerde aşırı sıcaklar hakim, bu havalarda taşa çekiçle vursanız dahi yangın çıkar

July 6, 2025
5k
İstanbul’da şoke eden görüntüler: Genç kızlar çığlık çığlığa yardım istedi

İstanbul’da şoke eden görüntüler: Genç kızlar çığlık çığlığa yardım istedi

July 6, 2025
5k
Türkiye’deki konut ve iş yerlerinin yüzde 74’ü sigortasız

Türkiye’deki konut ve iş yerlerinin yüzde 74’ü sigortasız

July 6, 2025
5k
Doping iddiasında bulunan Maximin’den yeni açıklama: İşlemi durduran bendim, elimde kanıtlar var

Doping iddiasında bulunan Maximin’den yeni açıklama: İşlemi durduran bendim, elimde kanıtlar var

July 6, 2025
5k
Texas’taki sel felaketinde hayatını kaybedenlerin sayısı 51’e yükseldi

Texas’taki sel felaketinde hayatını kaybedenlerin sayısı 51’e yükseldi

July 6, 2025
5k
Kürsüden düşen CHP’li Murat Emir’in omurgası kırıldı

Kürsüden düşen CHP’li Murat Emir’in omurgası kırıldı

July 6, 2025
5k
Her 3 emekliden biri yardım alıyor

Her 3 emekliden biri yardım alıyor

July 6, 2025
5k
Oda TV yazarı: Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut hastanede tedavi görüyor, durumu biraz ağırlaşmış

Oda TV yazarı: Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut hastanede tedavi görüyor, durumu biraz ağırlaşmış

July 6, 2025
5.1k
ABD’li milyarder Elon Musk, Amerika Partisi’ni kurdu

ABD’li milyarder Elon Musk, Amerika Partisi’ni kurdu

July 5, 2025
5.1k
Zeynep Sönmez Wimbledon’a veda etti

Zeynep Sönmez Wimbledon’a veda etti

July 5, 2025
5.1k
Aktifhaber

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.

MENU

  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.