CHP, merkezi yönetimin belediyelere aktardığı desteklerin araştırılması amacıyla Meclis’te komisyon kurulmasını istedi. CHP’li Torun, muhalefetin elindeki belediyelere yeterli kaynak aktarılmadığını vurguladı.
CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ve 20 milletvekilinin imzasıyla hazırlanan Meclis araştır ması önergesi TBMM Başkanlığı’na sunuldu.
Önergede, belediyelerin ekonomik kriz karşısında yaşadığı mali sorunların incelenmesi, merkezi yönetim tarafından belediyelere aktarılan kaynakların araştırması ve alınacak tedbirlerin belirlenmesi amacıyla bir araştırma komisyonu kurulması talep edildi.
CHP’li Torun, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Belediyeler, toplumun temel ihtiyaçlarına yönelik, kâr amacı gütmeden hizmet üreten demokratik kamu kurumlarıdır. Anayasa’nın 121’inci maddesinde, mahalli idarelere görevleriyle orantılı gelir kaynaklarının sağlanması gerektiğine vurgu yapılmıştır. Ancak son yıllarda görev ve sorumlulukları artan, özellikle pandemi sürecinde ve ekonomik buhran şartlarında hizmetlerinin önemi bir kez daha ortaya çıkan belediyelere, görevlerine denk gelir kaynakları sağlanmamıştır. Bunlardan en önemlisi de; toplu taşımada kullanılan akaryakıt, içme suyu temini ve ucuz ekmek üretiminde kullanılan elektrik ve doğalgaz giderleridir. Siyasi iktidar bu temel hizmetlerde aksama yaşanmaması ve belediyelerin vatandaşa ucuz hizmet sunmaya devam etmesi için şu ana kadar hiçbir destekte bulunmamıştır. Belediyelerin kullandığı akaryakıttan, elektrikten, doğalgazdan vergi alınmaya dahi devam edilmiştir. 5’li çetelere her türlü imkan sağlanırken vatandaşa hizmet veren belediyeler sadece siyasi çıkarlar uğruna yok sayılmaktadır. Belediyelerin, bir aksamaya yol açmadan vatandaşlara ucuz ve kaliteli hizmet sunabilmesini sağlamak amacıyla, mali yapılarının güçlendirilmesi artık bir zorunluluk haline gelmiştir.
PARTİZANLIĞIN BELGESİ
Belediyelerin gelirleri genel bütçe vergi gelirler tahsilatı toplamı üzerinden paylar, öz gelirler ve merkezi yönetimin belediyelere sağladığı desteklerden oluşuyor. Anayasal güvence altında olan genel bütçe payları, nüfus, yüzölçümü, gelişmişlik endeksi gibi kriterlere göre aktarılıyor. Ancak belediyelerin bankası olan İLBANK ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı başta olmak üzere belediyelere kaynak sağlayan tüm bakanlıklar ve kurumlarda şu ana kadar görülmeyen bir partizanlıkla karşı karşıyayız. Örneğin; İLBANK’ın 2020 raporuna göre, bankanın yüzde 100 hibe desteği verdiği 102 projenin yüzde 99’u Cumhur İttifakı belediyelerine ait. 2021 raporuna baktığımızda ise İLBANK, kredi-hibe toplam 2,7 milyar liralık desteğinin yüzde 94’ü, hibelerin yüzde 99’u yine Cumhur İttifakı ve kayyum belediyelerine aktarıldı. İLBANK’ın resmi raporları partizanlığın belgesi oldu. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın son 3 yıldaki binlerce araç yardımının yüzde 97’si, 432 milyonluk nakdi yardımın tamamına yakını iktidar belediyelerine aktarıldı. Enerji ve Tabii Kaynakları Bakanlığı’nın asfalt seriminde kullanılan BİTÜM yardımları, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kültür projeleri destekleri, Türkiye Belediyeler Birliği kaynakları dahil olmak üzere belediyelere kaynak sağlayan tüm kurumlarda tablo aynı. Biz şunu söylüyoruz; belediyelerimizin de belediyelerimizden hizmet bekleyen milyonların da hakkını bu iktidara yedirmeyeceğiz. Bu nedenle Meclis’e bir önerge vererek araştırma komisyonu kurulmasını istedik. Önümüzdeki günlerde bu önerge Genel Kurul’da tartışılacak. Eğer iktidar milletvekilleri ‘Biz kul hakkı yemedik’ diyorlarsa bu araştırmaya evet derler. Eğer hayır derlerse bu hem belediyelerin hem vatandaşın hakkını yediklerinin bir ispatı daha olacak.”
CHP, merkezi yönetimin belediyelere aktardığı desteklerin araştırılması amacıyla Meclis’te komisyon kurulmasını istedi. CHP’li Torun, muhalefetin elindeki belediyelere yeterli kaynak aktarılmadığını vurguladı.
CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ve 20 milletvekilinin imzasıyla hazırlanan Meclis araştır ması önergesi TBMM Başkanlığı’na sunuldu.
Önergede, belediyelerin ekonomik kriz karşısında yaşadığı mali sorunların incelenmesi, merkezi yönetim tarafından belediyelere aktarılan kaynakların araştırması ve alınacak tedbirlerin belirlenmesi amacıyla bir araştırma komisyonu kurulması talep edildi.
CHP’li Torun, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Belediyeler, toplumun temel ihtiyaçlarına yönelik, kâr amacı gütmeden hizmet üreten demokratik kamu kurumlarıdır. Anayasa’nın 121’inci maddesinde, mahalli idarelere görevleriyle orantılı gelir kaynaklarının sağlanması gerektiğine vurgu yapılmıştır. Ancak son yıllarda görev ve sorumlulukları artan, özellikle pandemi sürecinde ve ekonomik buhran şartlarında hizmetlerinin önemi bir kez daha ortaya çıkan belediyelere, görevlerine denk gelir kaynakları sağlanmamıştır. Bunlardan en önemlisi de; toplu taşımada kullanılan akaryakıt, içme suyu temini ve ucuz ekmek üretiminde kullanılan elektrik ve doğalgaz giderleridir. Siyasi iktidar bu temel hizmetlerde aksama yaşanmaması ve belediyelerin vatandaşa ucuz hizmet sunmaya devam etmesi için şu ana kadar hiçbir destekte bulunmamıştır. Belediyelerin kullandığı akaryakıttan, elektrikten, doğalgazdan vergi alınmaya dahi devam edilmiştir. 5’li çetelere her türlü imkan sağlanırken vatandaşa hizmet veren belediyeler sadece siyasi çıkarlar uğruna yok sayılmaktadır. Belediyelerin, bir aksamaya yol açmadan vatandaşlara ucuz ve kaliteli hizmet sunabilmesini sağlamak amacıyla, mali yapılarının güçlendirilmesi artık bir zorunluluk haline gelmiştir.
PARTİZANLIĞIN BELGESİ
Belediyelerin gelirleri genel bütçe vergi gelirler tahsilatı toplamı üzerinden paylar, öz gelirler ve merkezi yönetimin belediyelere sağladığı desteklerden oluşuyor. Anayasal güvence altında olan genel bütçe payları, nüfus, yüzölçümü, gelişmişlik endeksi gibi kriterlere göre aktarılıyor. Ancak belediyelerin bankası olan İLBANK ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı başta olmak üzere belediyelere kaynak sağlayan tüm bakanlıklar ve kurumlarda şu ana kadar görülmeyen bir partizanlıkla karşı karşıyayız. Örneğin; İLBANK’ın 2020 raporuna göre, bankanın yüzde 100 hibe desteği verdiği 102 projenin yüzde 99’u Cumhur İttifakı belediyelerine ait. 2021 raporuna baktığımızda ise İLBANK, kredi-hibe toplam 2,7 milyar liralık desteğinin yüzde 94’ü, hibelerin yüzde 99’u yine Cumhur İttifakı ve kayyum belediyelerine aktarıldı. İLBANK’ın resmi raporları partizanlığın belgesi oldu. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın son 3 yıldaki binlerce araç yardımının yüzde 97’si, 432 milyonluk nakdi yardımın tamamına yakını iktidar belediyelerine aktarıldı. Enerji ve Tabii Kaynakları Bakanlığı’nın asfalt seriminde kullanılan BİTÜM yardımları, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kültür projeleri destekleri, Türkiye Belediyeler Birliği kaynakları dahil olmak üzere belediyelere kaynak sağlayan tüm kurumlarda tablo aynı. Biz şunu söylüyoruz; belediyelerimizin de belediyelerimizden hizmet bekleyen milyonların da hakkını bu iktidara yedirmeyeceğiz. Bu nedenle Meclis’e bir önerge vererek araştırma komisyonu kurulmasını istedik. Önümüzdeki günlerde bu önerge Genel Kurul’da tartışılacak. Eğer iktidar milletvekilleri ‘Biz kul hakkı yemedik’ diyorlarsa bu araştırmaya evet derler. Eğer hayır derlerse bu hem belediyelerin hem vatandaşın hakkını yediklerinin bir ispatı daha olacak.”
CHP, merkezi yönetimin belediyelere aktardığı desteklerin araştırılması amacıyla Meclis’te komisyon kurulmasını istedi. CHP’li Torun, muhalefetin elindeki belediyelere yeterli kaynak aktarılmadığını vurguladı.
CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ve 20 milletvekilinin imzasıyla hazırlanan Meclis araştır ması önergesi TBMM Başkanlığı’na sunuldu.
Önergede, belediyelerin ekonomik kriz karşısında yaşadığı mali sorunların incelenmesi, merkezi yönetim tarafından belediyelere aktarılan kaynakların araştırması ve alınacak tedbirlerin belirlenmesi amacıyla bir araştırma komisyonu kurulması talep edildi.
CHP’li Torun, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Belediyeler, toplumun temel ihtiyaçlarına yönelik, kâr amacı gütmeden hizmet üreten demokratik kamu kurumlarıdır. Anayasa’nın 121’inci maddesinde, mahalli idarelere görevleriyle orantılı gelir kaynaklarının sağlanması gerektiğine vurgu yapılmıştır. Ancak son yıllarda görev ve sorumlulukları artan, özellikle pandemi sürecinde ve ekonomik buhran şartlarında hizmetlerinin önemi bir kez daha ortaya çıkan belediyelere, görevlerine denk gelir kaynakları sağlanmamıştır. Bunlardan en önemlisi de; toplu taşımada kullanılan akaryakıt, içme suyu temini ve ucuz ekmek üretiminde kullanılan elektrik ve doğalgaz giderleridir. Siyasi iktidar bu temel hizmetlerde aksama yaşanmaması ve belediyelerin vatandaşa ucuz hizmet sunmaya devam etmesi için şu ana kadar hiçbir destekte bulunmamıştır. Belediyelerin kullandığı akaryakıttan, elektrikten, doğalgazdan vergi alınmaya dahi devam edilmiştir. 5’li çetelere her türlü imkan sağlanırken vatandaşa hizmet veren belediyeler sadece siyasi çıkarlar uğruna yok sayılmaktadır. Belediyelerin, bir aksamaya yol açmadan vatandaşlara ucuz ve kaliteli hizmet sunabilmesini sağlamak amacıyla, mali yapılarının güçlendirilmesi artık bir zorunluluk haline gelmiştir.
PARTİZANLIĞIN BELGESİ
Belediyelerin gelirleri genel bütçe vergi gelirler tahsilatı toplamı üzerinden paylar, öz gelirler ve merkezi yönetimin belediyelere sağladığı desteklerden oluşuyor. Anayasal güvence altında olan genel bütçe payları, nüfus, yüzölçümü, gelişmişlik endeksi gibi kriterlere göre aktarılıyor. Ancak belediyelerin bankası olan İLBANK ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı başta olmak üzere belediyelere kaynak sağlayan tüm bakanlıklar ve kurumlarda şu ana kadar görülmeyen bir partizanlıkla karşı karşıyayız. Örneğin; İLBANK’ın 2020 raporuna göre, bankanın yüzde 100 hibe desteği verdiği 102 projenin yüzde 99’u Cumhur İttifakı belediyelerine ait. 2021 raporuna baktığımızda ise İLBANK, kredi-hibe toplam 2,7 milyar liralık desteğinin yüzde 94’ü, hibelerin yüzde 99’u yine Cumhur İttifakı ve kayyum belediyelerine aktarıldı. İLBANK’ın resmi raporları partizanlığın belgesi oldu. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın son 3 yıldaki binlerce araç yardımının yüzde 97’si, 432 milyonluk nakdi yardımın tamamına yakını iktidar belediyelerine aktarıldı. Enerji ve Tabii Kaynakları Bakanlığı’nın asfalt seriminde kullanılan BİTÜM yardımları, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kültür projeleri destekleri, Türkiye Belediyeler Birliği kaynakları dahil olmak üzere belediyelere kaynak sağlayan tüm kurumlarda tablo aynı. Biz şunu söylüyoruz; belediyelerimizin de belediyelerimizden hizmet bekleyen milyonların da hakkını bu iktidara yedirmeyeceğiz. Bu nedenle Meclis’e bir önerge vererek araştırma komisyonu kurulmasını istedik. Önümüzdeki günlerde bu önerge Genel Kurul’da tartışılacak. Eğer iktidar milletvekilleri ‘Biz kul hakkı yemedik’ diyorlarsa bu araştırmaya evet derler. Eğer hayır derlerse bu hem belediyelerin hem vatandaşın hakkını yediklerinin bir ispatı daha olacak.”
CHP, merkezi yönetimin belediyelere aktardığı desteklerin araştırılması amacıyla Meclis’te komisyon kurulmasını istedi. CHP’li Torun, muhalefetin elindeki belediyelere yeterli kaynak aktarılmadığını vurguladı.
CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ve 20 milletvekilinin imzasıyla hazırlanan Meclis araştır ması önergesi TBMM Başkanlığı’na sunuldu.
Önergede, belediyelerin ekonomik kriz karşısında yaşadığı mali sorunların incelenmesi, merkezi yönetim tarafından belediyelere aktarılan kaynakların araştırması ve alınacak tedbirlerin belirlenmesi amacıyla bir araştırma komisyonu kurulması talep edildi.
CHP’li Torun, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Belediyeler, toplumun temel ihtiyaçlarına yönelik, kâr amacı gütmeden hizmet üreten demokratik kamu kurumlarıdır. Anayasa’nın 121’inci maddesinde, mahalli idarelere görevleriyle orantılı gelir kaynaklarının sağlanması gerektiğine vurgu yapılmıştır. Ancak son yıllarda görev ve sorumlulukları artan, özellikle pandemi sürecinde ve ekonomik buhran şartlarında hizmetlerinin önemi bir kez daha ortaya çıkan belediyelere, görevlerine denk gelir kaynakları sağlanmamıştır. Bunlardan en önemlisi de; toplu taşımada kullanılan akaryakıt, içme suyu temini ve ucuz ekmek üretiminde kullanılan elektrik ve doğalgaz giderleridir. Siyasi iktidar bu temel hizmetlerde aksama yaşanmaması ve belediyelerin vatandaşa ucuz hizmet sunmaya devam etmesi için şu ana kadar hiçbir destekte bulunmamıştır. Belediyelerin kullandığı akaryakıttan, elektrikten, doğalgazdan vergi alınmaya dahi devam edilmiştir. 5’li çetelere her türlü imkan sağlanırken vatandaşa hizmet veren belediyeler sadece siyasi çıkarlar uğruna yok sayılmaktadır. Belediyelerin, bir aksamaya yol açmadan vatandaşlara ucuz ve kaliteli hizmet sunabilmesini sağlamak amacıyla, mali yapılarının güçlendirilmesi artık bir zorunluluk haline gelmiştir.
PARTİZANLIĞIN BELGESİ
Belediyelerin gelirleri genel bütçe vergi gelirler tahsilatı toplamı üzerinden paylar, öz gelirler ve merkezi yönetimin belediyelere sağladığı desteklerden oluşuyor. Anayasal güvence altında olan genel bütçe payları, nüfus, yüzölçümü, gelişmişlik endeksi gibi kriterlere göre aktarılıyor. Ancak belediyelerin bankası olan İLBANK ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı başta olmak üzere belediyelere kaynak sağlayan tüm bakanlıklar ve kurumlarda şu ana kadar görülmeyen bir partizanlıkla karşı karşıyayız. Örneğin; İLBANK’ın 2020 raporuna göre, bankanın yüzde 100 hibe desteği verdiği 102 projenin yüzde 99’u Cumhur İttifakı belediyelerine ait. 2021 raporuna baktığımızda ise İLBANK, kredi-hibe toplam 2,7 milyar liralık desteğinin yüzde 94’ü, hibelerin yüzde 99’u yine Cumhur İttifakı ve kayyum belediyelerine aktarıldı. İLBANK’ın resmi raporları partizanlığın belgesi oldu. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın son 3 yıldaki binlerce araç yardımının yüzde 97’si, 432 milyonluk nakdi yardımın tamamına yakını iktidar belediyelerine aktarıldı. Enerji ve Tabii Kaynakları Bakanlığı’nın asfalt seriminde kullanılan BİTÜM yardımları, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kültür projeleri destekleri, Türkiye Belediyeler Birliği kaynakları dahil olmak üzere belediyelere kaynak sağlayan tüm kurumlarda tablo aynı. Biz şunu söylüyoruz; belediyelerimizin de belediyelerimizden hizmet bekleyen milyonların da hakkını bu iktidara yedirmeyeceğiz. Bu nedenle Meclis’e bir önerge vererek araştırma komisyonu kurulmasını istedik. Önümüzdeki günlerde bu önerge Genel Kurul’da tartışılacak. Eğer iktidar milletvekilleri ‘Biz kul hakkı yemedik’ diyorlarsa bu araştırmaya evet derler. Eğer hayır derlerse bu hem belediyelerin hem vatandaşın hakkını yediklerinin bir ispatı daha olacak.”