Adana’da çadırlarda yaşamak zorunda kalan tarım işçilerine “kaçak elektrik” gerekçesiyle para cezaları kesildi. Toroslar EDAŞ, 5 yaşındaki bir çocuğa da 20 bin 500 lira icra takibi başlattı.
Evrensel’den Volkan Pekal’ın haberine göre, Toroslar EDAŞ, Karataş’ın Tabaklar Mahallesi’nde çadırlarda kalan yüzlerce mevsimlik işçiye icra takipleri gönderdi. Nedenini bilmeden jandarmaya kimliklerini veren işçiler icra şoku yaşadı. Tebligatlarda 5 ve 9 yaşındaki çocuklara dahi ceza kesildiği ortaya çıktı. Tebligatta açıkça “2020 doğumlu” ifadesi yer almasına rağmen 5 yaşındaki bir çocuğa 20 bin 500 TL, 9 yaşındaki bir çocuğa ise 9 bin TL borç çıkarıldı.
Avukat: Çocuğa icra takibi hukuksuz
İşçiler yaşadıkları mağduriyet nedeni ile 1.5 aydır adliye yollarını aşındırıyor. Adliye önünde konuştuğumuz, 5 yaşındaki çocuğun babası Mahmut Güp yaşadıklarını şöyle anlattı, “Geldiler, elektriklerimizi kestiler, kimliklerimizi topladılar. Jandarma diye kimliklerimizi verdik. Sonradan öğrendik ki ceza yazmışlar. Aboneliğim var, bana yazamadılar, küçük çocuğuma yazdılar. 5 yaşındaki çocuğa 20 bin 500 lira ceza olur mu?”
İşçilerin avukatı Sefa Ün, yapılan işlemin ciddiyetsizliğine dikkat çekerek, “Taraf ehliyeti olmayan bir kişiye, bir çocuğa ne icra takibi yapılabilir ne de dava açılabilir. İcra müdürlükleri bunu re’sen ele almalıydı. Ama çocuğa icra takibi başlatmışlar” dedi.
210 milyon TL’lik METİP kağıt üstünde, işçiler çadırda kaldı
Coğrafi konumu ve yılın yaklaşık on ayı tarımsal faaliyetlerin devam etmesi nedeniyle en yoğun tarım işçisi göçü alan illerden olan Adana’da tarım işçilerinin barınma ve altyapı sorunları yıllardır çözülmüyor. Elektrik ihtiyacını kendi imkanlarıyla karşılamak zorunda kalan işçiler, yıllardır verilen vaatlere rağmen barınma ve altyapı sağlanmadığı için yaşadıkları mağduriyete bir de para cezası eklenmesine tepki gösteriyor.
27 Nisan 2024’te yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesi, METİP kapsamında mevsimlik tarım işçileri için prefabrik yerleşim alanlarının kurulmasını, elektrik, su ve kanalizasyon altyapısının devlet eliyle sağlanmasını öngörüyor. Genelgede ayrıca sağlık, eğitim ve sosyal hizmetlerin kamu kurumlarınca organize edilmesi gerektiği yazıyor.
Çalışma Bakanlığı verilerine göre “Mevsimlik Gezici Tarım İşçilerinin Çalışma ve Sosyal Hayatlarının İyileştirilmesi” (METİP) Projesi için bugüne kadar 2010-2013 yılları arasında 38 ile yaklaşık 96 milyon TL; 2017-2024 döneminde ise 23 ile yaklaşık 114 milyon TL olmak üzere toplam 210 milyon TL kaynak aktarıldı. Ancak 2024 itibariyle sadece 15 ilde 28 aktif METİP alanı bulunuyor.
METİP’in çözümü tel örgü ve mıcırdan ibaret
METİP projesi, işçilere “temiz su, elektrik, tuvalet, banyo ve güvenli alan” vaat etse de araştırmalar, işçilerin büyük bölümünün hala altyapısız, sağlıksız ve riskli alanlarda barınmak zorunda kaldığını ortaya koyuyor. Ceyhan, Karataş, Seyhan, Yumurtalık, Yüreğir ilçelerinde Tarımsal Ekonomi ve Politika Geliştirme Enstitüsü (TEPGE) tarafından hazırlanan “Adana İlinde Mevsimlik Tarım İşçiliğinin Sosyo-Ekonomik Yapısı ve Geleceği” başlıklı rapor 2013 yılında 64 alanda zemine mıcır dökme, tel örgü çekme, seyyar tuvalet ve banyo üniteleri kurulduğunu gösteriyor. Dışarıdan bakıldığında diğer çadır alanlarından farksız olan METİP bölgelerinde, barınmaya dair o dönem yapılan çalışmalardan geriye bugün yalnızca tel örgüler kaldı. Haberimize konu olan Tuzla Tabaklar çadır alanı da METİP kapsamında olmasına rağmen insanlar hala kendi imkanları ile çadırlarda kalıyor. Yüzlerce çocuğun sağlıklarının riske edilmesi pahasına çadır alandan çöp dahi toplanmıyor.
“Çöpler toplanmıyor, ceza toplanıyor”
Tarımda iş ve işçi bulma aracısı olan Ali Güp, şöyle konuştu, “Çöp toplanmıyor, hizmet uğramıyor ama cezai işlem için herkes koşa koşa geliyor. Jandarma çadırları dolaşıp misafirler de dahil herkesten kimlik topladı. Sonra Toroslar EDAŞ gelip abone olan olmayan herkese ceza yazdı. Sadece Tabaklar değil, başka çadır alanlara da yüzlerce tebligat gitti. Toroslar EDAŞ ceza kesecek kimse bulamayınca 9 yaşındaki çocuğa 9 bin, 5 yaşındaki çocuğa 20 bin 500 lira ceza kesti”
“Sorumlu arıyorsan muhtar, kaymakam, vali var”
Kendisine de milyonlarca lira para cezası kesilmesinin mantıksız olduğunu ifade eden Güp, “Tarımda iş bulma aracısı olduğum için, ‘Buradan sen sorumlusun’ denilerek milyonlarca lira ceza tutanakları uygulandı. İtiraz ettiğimde bana dediler ki ‘Sen orada sorumlusun.’ Bir sorumlu arıyorsan, orada işlenen bir cürümden oranın sorumlusuna ceza yazacaksan mahallenin sorumlusu muhtar, ilçenin mülki amirini arıyorsan kaymakam, eğer ilin sorumlusunu arıyorsan vali var.” dedi.
“Dağınık elektrik kabloları ve yetersiz hijyen koşulları tehlike yaratıyor”
Esas olarak iklim değişikliğinin Seyhan’daki mevsimlik tarım işçileri üzerindeki ağır etkileri üzerine Kalkınma Atölyesi ve Seyhan Belediyesi iş birliğinde bu yılın Şubat ayında yürütülen bir projenin raporu tarım işçilerinin barınma konusunda kaderlerine terk edildiklerini ortaya koyuyor. Rapora göre ilçedeki 7 geçici çadır yerleşiminde 265 çadırda 1257 kişi yaşıyor ve bu nüfusun 669’unu çocuklar oluşturuyor. Çadırlar ortalama 16 metrekare ve her birinde ortalama 4-5 kişi kalıyor. Tuvalet ve banyo ihtiyacı, çadırların yanına kurulan derme çatma yapılarla veya sulama kanalları kullanılarak gideriliyor. Dağınık elektrik kabloları ve yetersiz hijyen koşulları, başta çocuklar olmak üzere ciddi tehlike yaratıyor.
Son yıllarda artan aşırı sıcak, ani sel ve şiddetli rüzgar gibi olayların tarım işçileri için hem çalışma hem de yaşam koşullarını zorlaştırdığına dikkat çeken rapor, 2019’da yaşanan ve çadırları su basan sel felaketini de hatırlatarak kamunun bu alanlara yönelik müdahalesinin yetersiz kaldığını ifade ediyor.
Kadınlar ve çocuklar en fazla etkilenen grup
Raporda, temiz su ve hijyen eksikliğinin kadınların regl sağlığını olumsuz etkilediği, enfeksiyon riskini artırdığı belirtiliyor. Çocukların ise eğitim yerine tarlada çalışmak zorunda kaldığı, açık kanallar ve düzensiz çöpler nedeniyle bulaşıcı hastalık ve fiziksel güvenlik riskiyle karşı karşıya oldukları vurgulanıyor.
“Acilen korunaklı yerleşim alanları oluşturulmalı”
Rapor, işçilerin dayanıklılığını artırmak için acilen, sellere ve rüzgara karşı korunaklı, altyapısı düzenlenmiş geçici yerleşim alanları oluşturulmasını, basit erken uyarı sistemleri ve mobil sağlık hizmeti götürülmesini, aşırı sıcaklarda çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesini, iklim kaynaklı iş kayıplarında geçici gelir desteği sağlanmasını öneriyor.
Akademiden çözüm önerisi, esnek mobil konut
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden İlayda Mutlu ve İsmail Emre Kavut’un yürüttüğü “Gezici Mevsimlik Tarım İşçileri İçin Esnek Mobil Konut Tasarımı” çalışması ise işçilere insani koşullar sağlayacak taşınabilir konut tasarımları öneriyor. Tuzla Tabaklar’daki çadır alanda yapılan saha araştırmasına dayanan projede, 6-9 kişilik ailelere uygun, katlanabilir konteynerler geliştirildi. Projeye öre her 20 konteyner için sosyal alan, çamaşırhane, kreş, etüt odası, ekmek pişirme ünitesi, mescit ve kahvehane gibi ortak kullanım alanları tasarlandı. Araştırmacılar, bu yaklaşımın yalnızca barınma değil sosyal bütünleşme açısından da çözüm sunduğunu, ilgili kurum ve yerel yönetimler için uygulanabilir bir model olabileceğini vurguluyor.
“İşçilere bir çatı yapmak bu kadar mı zor?”
Ali Güp, “Cumhurbaşkanının yayınladığı genelgede çelik yapılar, prefabrik, beton yapılar yapılacaktı, elektrik, su, kanalizasyon sağlanacaktı. Hiçbiri yapılmadı. Biz sofranıza sebze meyve yetiştiriyoruz. Bu insanlara bir çatı yapmak bu kadar mı zor?” dedi.
KAYNAK: EVRENSEL – VOLKAN PEKAL