Gözaltına alınan Av. Rezan Epözdemir’le ilgili ifadesi alınan bir tanık şoke eden bilgiler verdi. Tanık A. D., makaron kaçakçılığı yapan kişilerin tahliyesi için 150 bin dolara anlaşıldığını söyledi. Tanık, bu paranın, meslekten atılan Savcı Cengiz Çallı ile Epözdemir tarafından bölüşüldüğünü öne sürdü. Tanık, savcıya tahsis edilen çakarlı araçlardan birini Av. Epözdemir’in kullandığını iddia etti.
Halk TV’den Dinçer Gökçe’nin haberine göre, Av. Epözdemir soruşturmasına ilişkin bazı kişilerin ifadesi ‘tanık’ sıfatı ile alındı. Soruşturma savcısı tarafından ifadesi alınan A. D., dikkat çeken bilgiler paylaştı. A. D. 2017-18 yıllarında, hakkındaki bir soruşturma nedeni ile Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığında görevli Cengiz Çallı ile görüştüğünü ifade etti. El konulan 7 aracı için Savcı Çallı ile görüştüğünü kaydeden A. D., bu kişinin yönlendirmesi üzerine Avukat Rezan Epözdemir’in Etiler’deki ofisine gittiğini belirtti.
SAVCI, ŞÜPHELİYİ AVUKATA YÖNLENDİRDİ!
Tedbir konulan araçlardan biri üzerindeki şerhin kaldırılması için talepte bulunduğu Savcı Çallı’nın, kendisini Av. Epözdemir’e yönlendirdiğini söyleyen A. D., ifadesinin devamında “Burada Rezan Epözdemir bana, dosya savcısı Cengiz Çallı’nın arkadaşı olduğunu, Cengiz’in araç şerhlerinin kaldırılması için 50 bin Euro istediğini bu parayı da Cengiz Çallı ile bölüşeceklerini söyledi. Benden talep ettikleri 50 bin Euro’yu vermem halinde işlemleri hızlı bir biçimde halledeceklerini söyledi. Ben de mecbur kaldığım için bu parayı vermeyi kabul ettim” dedi.
50 BİN EURO’YU VERDİ ŞERH KALKTI!
A. D., işlemleri takip etmesi için Av. Epözdemir’e vekâletname de çıkardığını kaydetti. A. D., üzerinde anlaşılan 50 bin Euro’yu da bir hafta gibi bir süre içinde Florya’daki ofisinde Av. Epözdemir’e teslim ettiğini öne sürdü. A. D., 50 bin Euro’yu verdikten sonra aracı üzerindeki şerhin kaldırıldığını ifade etti.
‘İKİSİ İLE DE YAKIN İLİŞKİ KURDUM’
Anılan olaydan sonra hem Savcı Çallı hem de Av. Epözdemir ile yakın bir ilişki kurmaya başladığını ifade eden A. D., ikilinin çok yakın ilişki içinde olduklarını ise “Birlikte gece kulüplerine gidiyorlardı. Yemeğe gidip geliyorlardı. Rezan Epözdemir, Cengiz Çallı’yı sık sık odasında ziyaret ediyordu. Hatta duyduğum kadarı ile Cengiz Çallı’nın makam koltuğuna dahi oturuyordu” sözleri ile anlattı.
KAÇAKÇIDAN ‘BİZİM İÇİN SAVCI İLE GÖRÜŞ’ TEKLİFİ!
Devam eden süreçte, 19 kişiyi kapsayan makaron soruşturmasının da Savcı Çallı tarafından yürütüldüğünü ifade eden A. D., şüphelilerden Nurbari Erşahin’in kendisi ile temasa geçtiğini ifade ederek “Bu kişi bana, ‘Senin Cengiz Çallı ve Rezan ile aran iyi. Görüş de dosyada bize yardımcı olsunlar’ dedi. Bunun üzerine ben hem Rezan ve Cengiz Çallı ile görüştüm. Cengiz ve Rezan bana, 150 bin dolar rüşvet karşılığında tahliye edebileceklerini söyledi. Durumu Nurbari Erşahin’e ilettim. Kendisi tahliye karşılığında 150 bin dolar vermeyi kabul etti. Anlaşmamıza göre bu paranın 75 bin doları tahliyeden önce, kalanı ise tahliyeden sonra verilecekti” ifadelerini kullandı.
‘TAHLİYE İÇİN 150 BİN DOLAR RÜŞVET’ İDDİASI
150 bin dolarlık paranın ödenmesi konusunda anlaşmaya varıldıktan sonra Savcı Çallı’nın, Florya Şenlikköy’deki evine gelerek 75 bin doları elden aldığını anlatan A. D. “Cengiz Çallı, parayı aldıktan sonra bana, aldığı parayı teslim etmek üzere Rezan’ın ofisine gideceğin söyledi” diye konuştu. A. D., kalan 75 bin doları ise 2 parça halinde Savcı Çallı’ya teslim ettiğini öne sürdü. A. D.’nin iddiasına göre, söz konusu para teslimlerinin biri savcının odasında, bir diğer ise birlikte dışarıda yemek yedikleri esnada gerçekleşti.
‘TAHSİSLİ 2 ARAÇTAN BİRİNİ AVUKAT KULLANDI’
Savcı Cengiz Çallı’ya emniyet tarafından tahsis edilen çakarlı 2 koruma aracından birini Av. Epözdemir’in kullandığını iddia eden A. D., “Savcının oğlu, stajını da avukat Rezan Epözdemir’in ofisinde yaptı” dedi.
‘SAVCININ UYAP EKRANINA DA BAKIYORDU’
Av. Epözdemir’in, Savcı Çallı’nın odasına çok rahat girip-çıktığını öne süren A. D. ifadesinin devamında “Av. Epözdemir, bu esnada, Savcı Cengiz’in UYAP ekranına bakarak, bahsettiğim dosyalar dışında benim bilmediğim diğer dosyalarda taraflar hakkında sorgulamalar yaptığını tarafların adres ve kimlik bilgileri ile ilgili araştırmalar yaptığını biliyorum” dedi.
‘KORUMA POLİSİ İLE KATİP DE BİLİYOR’
A. D., Bodrum’daki lüks bir otel ile ilgili çıkan olumsuz bir haber için erişim engeli kararının da aynı savcı tarafından verilmesi sonrası, Av. Epözdemir ile Savcı Çallı’nın anılan otelde ücretsiz tatil yaptığını savundu. A. D., verdiği bilgiler ve olaylara savcının koruma polisi E. işe katibi K.’nin de tanık olduğuna işaret etti.
Bu arada, hakkındaki dava Yargıtay 5. Ceza Dairesinde devam eden Cengiz Çallı’nın avukatlığını ise Rezan Epözdemir sürdürüyor.
AVUKAT REZAN EPÖZDEMIR: ”GÖZALTINA ALINMAM KUMPASTIR, BU KUMPASI KURAN KIŞI BIR AVUKATTIR”
Dün sabah erken saatlerinde evinden gözaltına alınan avukat Rezan Epözdemir, gözaltına alınmasının bir “kumpas” olduğunu söyledi. Epözdemir, “Bu kumpası kurup kurumları yanlış yönlendiren kişi daha önce de tarafım aleyhine kumpasa teşebbüs eden bir avukattır” dedi.
Epözdemir, X hesabından gözaltına alınmasıyla ilgili açıklama yaptı.
“Bildiğiniz üzere bu sabah itibarıyla gözaltına alındım. Bu gözaltı tamamen bir kumpastır. Bu kumpası kurup, kurumları yanlış yönlendiren kişi daha önce de tarafım aleyhine kumpasa teşebbüs eden bir avukattır.
Bu kişi geçmişte de müşteki vekili olduğumuz Denizbank-Seçil Erzan dosyası ile ilgili olarak yapmış olduğumuz şikâyette banka yöneticileri lehine dosyadaki maddi delillerin aksine takipsizlik kararı verdirmiş ve fakat Sayın Başsavcılık Makamı değişince ve bu kişiler hakkında dolandırıcılık suçundan dava açılınca bunu benim yaptırdığımdan bahisle Kasım-2024 tarihinde troll hesaplara paylaşım yaptırmış ve bir fotoğraf paylaştırmıştır.
Söz konusu fotoğrafın hikayesi ise şu şekildedir;
Ekteki resmi program ile de sabit olduğu üzere ilgili heyet resmi ziyaret kapsamında 20 Haziran 2014’te İstanbul’a gelmiş olup; 5 gün boyunca Eczacıbaşı, Büyük Kulüpte iş dünyası ve diplomatlarla yemek, CHP genel başkanı ve genel başkan yardımcılarıyla yemek gibi bir dizi resmi ziyarette bulunmuşlardır. Bu program FARA nezdinde resmi olarak da kayıtlı bir programdır. 21 Haziran 2014’teki yemeğe katılan ve Mosad ajanı denilen Dan Arbell ise 2016’dan 2023’e kadar TRT World’de 7 yıl boyunca program yapmıştır. Ekteki programla da sabit olduğu üzere 21 Haziran 2014’te dönemin CHP Genel Sekreteri ve müvekkilim olan Gürsel Tekin, o dönem kardeşimin nişanlısı olan şimdiki eşi Aylin İngilizce öğretmeni olduğu için çeviri yapması amacıyla Galatasaray Adasındaki (O dönemki adı Su Ada) yemeğe bizi davet etmiş olup, bahsedilen resim orada yüzlerce kişinin arasında poz verilerek ve masasının başında ev sahibi olarak Gürsel Bey oturuyorken çekilmiştir.
Bu fotoğraf ve resmi program CHP’nin kurumsal web sitesinde mevcuttur. Hayatım boyunca hiç görmediğim ve konuşmadığım katılımcılardan oluşan, CHP eski genel sekreteri Gürsel Tekin’in davetlisi olarak kardeşimin eşinin çeviri yapması için katıldığımız işbu toplantıda toplamda yarım saat kalıp, ayrıldık. Nitekim bu hususlarla ilgili Gürsel Bey geçmiş tarihte açıklama da yapmıştır. Eğer böyle bir fotoğraf üzerinden benim hakkımda gözaltı kararı uygulanıyorsa, bu halde söz konusu görüşmelere katılan herkesin gözaltına alınması ve hakkında soruşturma başlatılması gerekir.
Kaldı ki bu konuyla ilgili hakkımda yapılan suç duyurusu üzerine yaklaşık 6 ay önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2025/2096 ihbar ve 2025/2137 karar sayılı dosya üzerinden “Soruşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar” tanzim edilmiştir. O halde şimdi nasıl olmuştur da ortada böyle bir karar varken bu konuda bir gözaltı işlemi tesis edilmiştir? “Soruşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar” verilmiş bir dosya ile ilgili gözaltı kararı tesis edilmesi bakımından gerekli itirazları avukatlarım yapacaktır.
Son 20 yıldır Türkiye’de Münevver Karabulut, Pınar Gültekin, Ahmet Minguzzi gibi davalara baktım, bu dosyalarda mağdur aile vekilliği yaptım. Halen eşim ve çocuklarım Ahmet Minguzzi cinayetinde avukatlığım sebebiyle ölüm tehditleri ve mesajları alıyor. Bunu hem emniyet hem de Başsavcılık çok iyi biliyor. Gelinen aşamada hakkımdaki soruşturma bakımından maddi gerçeğin ortaya çıkacağına ve adaletin tecelli edeceğine inancım tamdır. Dua ve desteklerini esirgemeyen herkese teşekkürler…”
KAYNAK: HALK TV – DİNÇER GÖKÇE