İBB’ye yönelik operasyonlar kapsamında tutuklanan Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, iktidarın “Terörsüz Türkiye” olarak adlandırdığı yeni çözüm süreci için “Siyasetçilerden ve partilerden daha büyüktür ve topyekûn milletimizin geleceği adına, milletle birlikte yapılmalıdır” dedi.
İmamoğlu, iktidara “CHP’yi süreçten dışlayamayacakları” mesajını verirken, DEM Parti’ ve süreci başlatan MHP’yi de AKP konusunda uyardı.
İmamoğlu’nun “Terörsüz ve Demokratik Türkiye” mesajında şöyle yazdı;
”Türkiye’de barış ve huzur ortamının güçlenmesine katkı sağlayacak her girişim, bizim en doğal şekilde bir aktörü ve koruyucusu olacağımız girişimlerdir. Bunu yalnız ana muhalefet olarak değil, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran parti olmanın verdiği göreve sahip çıkarak gerçekleştirdik ve gerçekleştirmeye devam edeceğiz.
Bir hususun altını net bir biçimde çizmek istiyorum: Terörün bitmesi adına başlatılan süreç siyasetçilerden ve partilerden daha büyüktür ve topyekûn milletimizin geleceği adına, milletle birlikte yapılmalıdır. “Terörsüz ve Demokratik Türkiye” ülkemizin demokrasi, adalet ve refaha kavuştuğu bir sürece dönüşmelidir. Ancak demokrasiyi ve adaleti temel alan bir süreç geleceğimizin teminatı olabilir.
Bu süreç kibirle, dışlayarak, kutuplaştırarak değil; şeffaf, kapsayıcı ve birleştirici bir tutum ve tavır ile yürütülmelidir.
Yıllardır Türkiye’ye kaos, kriz ve baskı siyaseti uygulayan, milletimizi ayrıştıran, nefret dilinden sakınmayan ve dönemsel çıkarlarına göre hareket eden iktidar, ne ucuz bir siyasetle bizi bu sürecin dışında bırakabilir ne de milletimizin duygularını istismar edebilir.
Türkiye’nin birinci partisini yok sayanları, millet de yok sayar. İstedikleri kadar CHP’yi dışarıda bırakmaya çalışsınlar, Türkiye’nin birinci partisi CHP, devletimizin kurucu değerlerinin ve geleceğinin en büyük teminatı olarak her sürecin tam merkezindedir.
“Terörsüz ve Demokratik Türkiye” yolunda DEM Parti’ye ve bu sürecin yolunu açan MHP’ye özellikle seslenmek istiyorum. Bu süreci kendi ikballeri ve siyasi çıkarları için bir fırsat olarak gören akıldan kendinizi ayrıştırmalısınız. Zira ana muhalefet partisini; cezaeviyle, operasyonlarla, iftiralarla ve davalarla susturmaya çalışan bir irade asla kazanamayacaktır. Milletimiz, tüm dünyaya nâm olmuş sabrı, adaleti, vicdanı ve ahlakıyla bu tür müdahalelere cevabını önümüzdeki ilk seçimde sandıkta verecektir.
“Terörsüz ve Demokratik Türkiye” yolunda TBMM çatısı altında kurulacak komisyonda atılacak adımlar, hepimizin ortak iradesiyle gerçekleştiği müddetçe milletimiz tarafından kabul görecektir. Söz konusu komisyonun bu önemli sürece katkı verebilmesinin temel şartı, çalışma usulünün TBMM’de temsil edilen tüm partilerin öneri ve taleplerinin dikkate alınarak çoğulcu bir bakış açısıyla belirlenmesidir.”