Aktifhaber
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
Aktifhaber
No Result
View All Result

AfSV’den ’15 Temmuz’ açıklaması: Türkiye için adalet, özgürlük ve insan hakları talebimizi yineliyoruz

by aktifhabercom
July 16, 2025
AfSV’den ’15 Temmuz’ açıklaması: Türkiye için adalet, özgürlük ve insan hakları talebimizi yineliyoruz
5k
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

New York merkezli Alliance for Shared Values-Ortak Değerler İttifakı (AfSV), 15 Temmuz’un 9’uncu yıl dönümü nedeniyle yazılı bir açıklama yayımladı. “2016’dan bu yana süren süreç, toplumun farklı kesimlerine yönelik ciddi hak ihlallerine sahne olmuştur.” ifadelerine yer verilen açıklamanın tamamı şöyle:

15 Temmuz gecesi ve sivil darbenin başlangıcı

Bugün, 15 Temmuz 2016 gecesi Türkiye’de yaşanan sözde darbe girişiminin dokuzuncu yıldönümü. O karanlık gecenin ardından – özellikle 16 Temmuz sabahından itibaren – binlerce masum vatandaşa karşı sivil darbe niteliğinde sistematik bir baskı ve zulüm kampanyası başlatıldı. Bu süreç, neredeyse bir milyon insanı adeta “toplumsal ölüme” mahkûm eden, eşi benzeri görülmemiş bir cadı avına dönüşmüştür

O gece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hiçbir soruşturma dahi yapılmadan sorumlu olarak doğrudan Fethullah Gülen Hocaefendi’yi suçladı. Oysa Hocaefendi, olaylar devam ederken bu şiddet eylemini kesin bir dille kınamış, Erdoğan’ın asılsız ithamlarını reddetmiş ve uluslararası bir soruşturma komisyonu kurulmasını talep etmişti. Hatta böyle bir soruşturma sonucunda, yalan ifadelere dayalı olsa bile, suçlu bulunması halinde Türkiye’ye dönüp yargılanmaya hazır olduğunu açıkça beyan etti. Hocaefendi’nin bu çağrısı olayın gerçek faillerinin ortaya çıkarılması için tarihi bir fırsat olmasına rağmen Erdoğan bu çağrıya hiçbir zaman yanıt vermedi ve bunun yerine ülkede büyük çaplı bir siyasi tasfiye ve intikam kampanyası başlattı.

15 Temmuz darbe girişimini araştırmak için kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonunun raporu, hükümetin resmi anlatısının asılsız olduğunun ortaya çıkmasından korkulduğu için kamuoyuna hiçbir zaman açıklanmadı. O gece suçlanan bazı subayların mahkeme ifadeleri ve daha sonra ortaya çıkan tanıklıklar, perde arkasında bazı üst düzey komutanlar, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) yetkilileri ve siyasi iktidar mensupları arasında bir işbirliği olabileceğine işaret etti. Alt düzeyde emir-komuta zinciri içinde hareket eden er ve subaylar kendi komutanlarınca ortada bırakılıp “darbeci” ilan edilirken, bu üst düzey komutanların hiçbiri mahkeme önünde hesap vermedi; tam tersine birçoğu terfi ettirilerek ödüllendirildi. (Bu konudaki detaylar için AfSV’nin hazırladığı özel rapora başvurulabilir).

Cadı avının boyutu: Sistematik baskı ve ihlaller

Erdoğan’ın 16 Temmuz 2016 itibarıyla başlattığı cadı avı, askeri aktörlerle sınırlı kalmadı, aksine genişleyerek gazeteciler, akademisyenler, avukatlar, insan hakları savunucuları ve hatta etnik-dini azınlıklar dahil toplumun hemen her kesimini hedef aldı. Özellikle barışçıl Hizmet Hareketi gönüllüleri, bu kampanyada orantısız ve sistematik biçimde hedef seçildiler. On binlerce masum insan, sadece bir sivil toplum hareketine gönül verdikleri için “terörist” damgasıyla işlerinden, özgürlüklerinden ve vatanlarından edildi.

Resmî rakamlar, bu sivil darbe sürecinin boyutlarını net bir şekilde ortaya koyuyor: 2024 itibarıyla, 15 Temmuz’la ilişkili suçlamalarla 705.000’den fazla vatandaş hakkında soruşturma açılmıştır. Bu rakam, darbe girişimine karıştığı iddia edilen asker sayısının on katından fazladır. Yine aynı dönemde 125.000’den fazla sivil vatandaş mahkûmiyet almıştır, ki bu da hüküm giyen askerlerin yirmi katı demektir.

Bugün itibarıyla yaklaşık 13.000 masum insan hâlâ cezaevlerinde tutulmaktadır. Başka bir deyişle, 15 Temmuz bahane edilerek yürütülen hukuki süreçler, olayın gerçek faillerinden çok sivil vatandaşları hedef almıştır. Üstelik bu cadı avı kapsamında çıkarılan OHAL kararnameleriyle 1.500’den fazla okul, 15 üniversite ve 500’ün üzerinde sivil toplum kuruluşu kapatılarak, binlerce öğrenci ve ailesi eğitim hakkından mahrum bırakılmıştır. Toplumun vicdanını yaralayan bu ihraçlar ve kapatmalar, milyonlarca insanı ekonomik ve sosyal hayattan silmeyi amaçlayan toplu cezalandırma uygulamalarına dönüşmüştür. Her türlü hak mahrumiyetine, hukuksuzluğa ve hatta işkencelere rağmen Hizmet hareketi katılımcıları barışa sadakatlerini korumuşlar, kendilerini ülke içi ve dışında hukuk kuralları içerisinde savunma dışında yollara tevessül etmemişlerdir.

Demokrasiden tek adam rejimine

Erdoğan hükümeti, 15 Temmuz gecesini hala resmi propagandasında “askerî vesayete karşı demokrasinin zaferi” olarak sunmaya çalışıyor. Ancak dünyadaki bağımsız gözlemciler için 15 Temmuz’un anlamı tam tersidir: Bu tarih, Türkiye’de demokrasinin kalan son sütunlarının da yıkılıp ülkenin tek adam rejimine geçtiği dönüm noktasıdır. Nitekim ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) de Türkiye’nin son yıllardaki insan hakları karnesini şu sözlerle özetlemektedir: “Recep Tayyip Erdoğan’ın otoriter ve son derece merkezi yönetimi, Türkiye’nin insan hakları sicilini onlarca yıl geriye götürmüş; hükümeti eleştirenleri ve siyasi muhalifleri hedef almış; yargının bağımsızlığını derinden zedelemiş ve demokratik kurumların içini boşaltmıştır.” Bu tespit, 15 Temmuz sonrası Türkiye’de hukukun üstünlüğünün nasıl ağır yara aldığını açıkça gösteriyor.

Uluslararası toplumun tespitleri

Geçen dokuz yıl içinde Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi ve uluslararası insan hakları örgütleri her fırsatta Türkiye’deki ağır hak ihlallerine dikkat çektiler. Birleşmiş Milletler’in yıllık raporları, her yıl Türkiye’de binlerce insanın keyfi şekilde tutuklandığını, işkence ve kötü muamele iddialarının cezasız kaldığını ve hukuk devletinin sistematik biçimde aşındırıldığını belgeliyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), önüne gelen yüzlerce başvuruda Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ihlal ettiğine hükmetti. Özellikle tutuklu gazeteciler ve siyasetçiler (örneğin Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala davaları), AİHM kararlarına rağmen serbest bırakılmazken, Türkiye bu kararları uygulamayı reddederek taraf olduğu uluslararası anlaşmaları hiçe saydı. Avrupa Parlamentosu da 2019 yılında Türkiye ile üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını kararlaştırarak ülkedeki demokratik gerilemeye tepki gösterdi.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri 15 Temmuz sonrası uygulamaları “alarm verici” bulduğunu belirtmiş; özellikle hamile kadınların ve bebekli annelerin tutuklanmasını “tamamen çirkin, son derece acımasız ve ülkeyi daha güvenli hale getirmekle hiçbir ilgisi olmayan” bir uygulama olarak nitelemiştir. Gerçekten de bu dönemde 100’den fazla hamile kadın sadece eşleri Hizmet Hareketi’yle irtibatlı olduğu iddiasıyla gözaltına alınmış, birçoğu doğum yaptıkları hastane odalarından kelepçelenerek cezaevine gönderilmiştir. Masum bebeklerin anneleriyle birlikte parmaklıklar ardına koyulması, zulmün ulaştığı insanlık dışı boyutu ortaya koymaktadır.

Uluslararası sıralamalarda düşüş

Türkiye’nin insan hakları alanındaki bu keskin düşüşü, uluslararası endekslerde de açıkça görülmektedir. Türkiye, Freedom House’un 2023 raporunda 100 üzerinden 32 puanla “özgür olmayan” ülke kategorisinde yer almıştır. Türkiye, NATO üyesi ülkeler arasında “özgür olmayan” statüsünde değerlendirilen tek ülke konumundadır. Basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke içinde 158. sıraya gerileyen Türkiye, yıllardır dünyanın en fazla gazeteci hapseden ülkelerinden biri olarak anılmaktadır. Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 142 ülke arasında 117. sırada bulunan ülkemiz, Yolsuzluk Algısı Endeksi’nde ise 180 ülke arasında 115. sıraya kadar düşmüştür. Bu göstergeler, hukukun rafa kaldırıldığı ve keyfi yönetimin hüküm sürdüğü bir ortamda Türkiye’nin uluslararası itibarının da hızla erozyona uğradığını ortaya koymaktadır.

Sınır tanımayan zulüm

Erdoğan rejiminin zulmü, yalnızca ülke sınırları içinde kalmayıp dünyanın dört bir yanına uzandı. Freedom House tarafından hazırlanan 2021 tarihli kapsamlı bir rapora göre Türkiye, yurt dışındaki muhaliflerine yönelik sınır ötesi baskı politikalarında dünyanın en kötü faillerinden biridir. Erdoğan rejimi, kendisine muhalif gördüğü kişileri dünya çapında avlamış, istihbarat operasyonlarıyla kaçırarak veya uluslararası mekanizmaları kötüye kullanarak Türkiye’ye getirmiştir. Nitekim ABD Dışişleri Bakanlığı verileri de 2016’dan bu yana Türkiye’nin 20’den fazla ülkeden 100’ün üzerinde kişiyi zorla geri getirdiğini ortaya koymaktadır. Bu kişiler arasında eğitimciler, iş insanları, gazeteciler ve hatta farklı ülkelerde iltica arayan sıradan vatandaşlar bulunuyor. Örneğin, Kosova’da altı eğitimcinin 2018’de Türk istihbaratınca kaçırılıp Türkiye’ye götürülmesi, Malezya ve Pakistan gibi ülkelerde benzeri insan kaçırma hadiselerinin yaşanması uluslararası camiada infial uyandırmıştır. Freedom House’un verilerine göre Türkiye, 2014’ten bu yana en az 30 farklı ülkede operasyonlar düzenleyerek muhaliflerini hedef almış durumda. Birleşmiş Milletler’in Zorla veya İrade Dışı Kaybetme Çalışma Grubu defaatle bu kaçırma vakalarında Türkiye ve ilgili ülkelerin uluslararası hukuku ihlal ettiğine dair kararlar vermiştir.

Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir

‘İngiliz ajanıyım’ diyen Hüseyin Gün’den iddia: AKP’li bir ismin isteğiyle Emniyet’te ‘Fuat Avni’ sunumu yaptım

‘İngiliz ajanıyım’ diyen Hüseyin Gün’den iddia: AKP’li bir ismin isteğiyle Emniyet’te ‘Fuat Avni’ sunumu yaptım

October 28, 2025
5.1k
Karadağ’da olaylar durulmuyor: Her köşe başına beyzbol sopaları yığmışlar

Karadağ’da olaylar durulmuyor: Her köşe başına beyzbol sopaları yığmışlar

October 28, 2025
5.1k

Rejimin baskısından kaçmak isteyen insanlara pasaport verilmemesi, mevcut pasaportların iptal edilmesi ve yurt dışına çıkış yasağı gibi uygulamalar halen devam etmektedir. Yurt dışına çıkmaya çalışan vatandaşların bazıları Meriç nehrinde çocuklarıyla can vermiş, bazıları Ege Denizi’nde mülteci botlarında hayatını riske atmıştır. Yurt dışına çıkabilen on binlerce Türk vatandaşı ise mülteci konumuna düşmüştür. Tüm bunlar, Türkiye’deki zulmün ülke sınırlarını aşıp küresel bir insan hakları meselesine dönüştüğünü göstermektedir.

Adaletin araçsallaşması

15 Temmuz, Türkiye’yi fiilen bir parti devletine dönüştürmüş; yargı ise Erdoğan hükümetinin elinde bir cezalandırma aracına çevrilmiştir. Hukukun temel ilkeleri yok sayılarak mahkemeler muhalifleri susturmanın aracı haline getirilmiştir. Bunun yakın zamandaki örneklerinden biri, İstanbul’un seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun siyasi gerekçelerle bir yasak ve hapis cezasına çarptırılması olmuştur. Kamuoyu yoklamalarına göre yapılacak ilk seçimde Erdoğan’ın en güçlü rakiplerinden biri olan İmamoğlu’na yönelik bu karar, yargının nasıl siyasallaştığını tüm dünyaya göstermiştir. Dahası, İmamoğlu’na destek için barışçıl gösteri yapan 1.400’den fazla vatandaşın gözaltına alınması, toplumsal muhalefete gözdağı vermek amacıyla yargı organının suiistimal edilmesine güncel bir örnek teşkil etmektedir. Bugün geldiğimiz noktada, üniversite öğrencilerinden ev hanımlarına kadar toplumun her kesiminden insan, sırf hükümet politikalarını eleştirdiği veya “yanlış” kişilerle arkadaşlık ettiği için kendini bir anda “silahlı terör örgütü üyesi” suçlamasıyla hakim karşısında bulabilmektedir. Adalet duygusunun bu denli zedelendiği bir ortamda, toplumun devlete güveni de derinden sarsılmıştır.

Uluslararası topluma çağrı

Bu trajik yıl dönümde, uluslararası topluma çağrımız Türkiye’de devam eden insanlık suçlarına karşı sessiz kalmamaları ve Türk hükümetinden, imzacısı olduğu uluslararası antlaşmalar kapsamındaki hukuk ve insan hakları yükümlülüklerini yerine getirmesini açık ve güçlü bir biçimde talep etmeleridir.

Bu bağlamda atılması gereken bazı somut adımlar şunlardır: Özellikle cezaevlerindeki kadın tutuklular (hamile kadınlar ve anneler dahil), düşünce suçluları, gazeteciler ve tüm siyasi mahpuslar derhal serbest bırakılmalıdır. Mesleğini icra ettikleri için hedef alınan avukatlara yönelik baskı ve yargılamalar son bulmalıdır. Zulümden kaçmak için vatandaşların yurt dışına çıkışına konan engeller kaldırılmalı ve pasaportları geri verilmelidir.

Son olarak, Türkiye’ye verilecek her türlü diplomatik, ekonomik veya askeri destek, ülkenin korkunç insan hakları sicilinde somut ve ölçülebilir iyileşmeler sağlanması şartına bağlanmalıdır. Demokratik değerlerin ve insan onurunun korunması adına, uluslararası toplumun net ve ilkeli bir duruş sergilemesi hayati önem taşımaktadır. Zulme karşı sesini yükselten her bir kuruluş ve ülke, Türkiye’de haksızlığa uğramış sayısız insan için umut ışığı olacaktır.

15 Temmuz’un yıldönümünde bir kez daha Türkiye için adalet, özgürlük ve insan hakları talebimizi yineliyoruz. Bu menfur girişimde hayatını kaybeden masumları rahmetle anıyoruz.

Tags: 15 TemmuzaçıklamaAfSV
ShareTweet
Previous Post

Ankara’da biri bebek üç kişinin öldüğü yangın: Üç tutuklama

Next Post

Çinli Pop Mart’ın karı en az yüzde 350 artacak

İLGİLİHABERLER

‘İngiliz ajanıyım’ diyen Hüseyin Gün’den iddia: AKP’li bir ismin isteğiyle Emniyet’te ‘Fuat Avni’ sunumu yaptım
GENEL

‘İngiliz ajanıyım’ diyen Hüseyin Gün’den iddia: AKP’li bir ismin isteğiyle Emniyet’te ‘Fuat Avni’ sunumu yaptım

October 28, 2025
5.1k
Karadağ’da olaylar durulmuyor: Her köşe başına beyzbol sopaları yığmışlar
DÜNYA

Karadağ’da olaylar durulmuyor: Her köşe başına beyzbol sopaları yığmışlar

October 28, 2025
5.1k
CIA, MI6, MOSSAD: ‘Casusluk’ soruşturmasında itirafçı olan Hüseyin Gün’ün telefon rehberi şaşırttı
GENEL

CIA, MI6, MOSSAD: ‘Casusluk’ soruşturmasında itirafçı olan Hüseyin Gün’ün telefon rehberi şaşırttı

October 28, 2025
5.1k
Marmara depremini etkiler mi: Sındırgı’da iki ay arayla ikinci 6,1’lik deprem için bilim insanları ne dedi?
GENEL

Marmara depremini etkiler mi: Sındırgı’da iki ay arayla ikinci 6,1’lik deprem için bilim insanları ne dedi?

October 28, 2025
5.1k
Erdoğan barikatını geçip sahneye çıkacaktı: Tiyatrocu kadına önce ters kelepçe, sonra cezaevi
GENEL

Erdoğan barikatını geçip sahneye çıkacaktı: Tiyatrocu kadına önce ters kelepçe, sonra cezaevi

October 28, 2025
5.1k
Delil sayıldı: Ekrem İmamoğlu bu tebrik fotoğrafı yüzünden tutuklandı
GENEL

Delil sayıldı: Ekrem İmamoğlu bu tebrik fotoğrafı yüzünden tutuklandı

October 28, 2025
5.1k
Daha Fazla Haber
Almanya’ya rezil olduk: Fenerbahçe maçı için İstanbul’a gelen 4 Alman’a şok fatura

Almanya’ya rezil olduk: Fenerbahçe maçı için İstanbul’a gelen 4 Alman’a şok fatura

October 28, 2025
5.1k
Hakem camiasında bahis skandalı: “Şampiyonlar değişebilir”

Hakem camiasında bahis skandalı: “Şampiyonlar değişebilir”

October 28, 2025
5.1k
3 oğlunu kaybeden anne kalp krizinden öldü 

3 oğlunu kaybeden anne kalp krizinden öldü 

October 28, 2025
5.1k
45 yıllık Türk yatak devi iflas ediyor: Konkordato ilan etti

45 yıllık Türk yatak devi iflas ediyor: Konkordato ilan etti

October 28, 2025
5.1k
Bahis skandalı patladı, herkes bu videoyu konuşmaya başladı: ‘Hakemlerin kaldırılmasını istediği video’

Bahis skandalı patladı, herkes bu videoyu konuşmaya başladı: ‘Hakemlerin kaldırılmasını istediği video’

October 28, 2025
5.1k
Altın yatırımcısına soğuk duş: Kritik eşiğin altında

Altın yatırımcısına soğuk duş: Kritik eşiğin altında

October 28, 2025
5k
Ali Babacan’dan AKP’ye dönüş iddialarına tepki

Ali Babacan’dan AKP’ye dönüş iddialarına tepki

October 28, 2025
5k
Osimhen’den olay paylaşım: Gözyaşlarınızı buraya bağışlayın

Osimhen’den olay paylaşım: Gözyaşlarınızı buraya bağışlayın

October 28, 2025
5k
Mehmet Şef’in restoranındaki tadım menüsünün fiyatı gündem oldu

Mehmet Şef’in restoranındaki tadım menüsünün fiyatı gündem oldu

October 28, 2025
5k
Apple’dan yeni özellik: iPhone pasaport işlevi görecek

Apple’dan yeni özellik: iPhone pasaport işlevi görecek

October 28, 2025
5k
Ünlü gelinlik markası Türkiye’den resmen çekildi

Ünlü gelinlik markası Türkiye’den resmen çekildi

October 28, 2025
5k
Kapalıçarşı’da takı satışı durdu

Kapalıçarşı’da takı satışı durdu

October 28, 2025
5k
Dünya’nın yeni bir ‘yarı-uydusu’ var ve tek de değil

Dünya’nın yeni bir ‘yarı-uydusu’ var ve tek de değil

October 28, 2025
5k
Depremin ardından çekilen bu görüntü sosyal medyada gündem oldu

Depremin ardından çekilen bu görüntü sosyal medyada gündem oldu

October 28, 2025
5k
92 yaşında seçim zaferi: Dünyanın en yaşlı cumhurbaşkanı sekizinci kez seçildi

92 yaşında seçim zaferi: Dünyanın en yaşlı cumhurbaşkanı sekizinci kez seçildi

October 28, 2025
5k
Aktifhaber

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.

MENU

  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.