Aktifhaber
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
Aktifhaber
No Result
View All Result

Özgür Özel, “Kanıtını buldum” diyerek anlattı: Akın Gürlek’e boğazda tahsis edilen villanın sadece tadilatına 40 milyon TL harcanmış

by emre_aktifhaber
July 8, 2025
Özgür Özel, “Kanıtını buldum” diyerek anlattı: Akın Gürlek’e boğazda tahsis edilen villanın sadece tadilatına 40 milyon TL harcanmış
5.1k
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB operasyonlarını yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e İstanbul Boğazı manzaralı villa tahsis edildiğini, villanın sadece tadilat masrafları için 40 milyon 504 bin TL harcandığını söyledi. “Bu para, bugünkü kurla 56 milyon TL” diyen Özel, “Ben emekli öğretmen çocuğuyum. 30 yıllık emekli öğretmen, 30 yıl çalışınca 1 milyon 8 bin TL 30 yıllık emeğine karşılık emekli ikramiyesi alıyor. Birisi oturacak diye, satın alma değil sırf tadilatına 56 tane emekli öğretmenin 30’ar yıllık emeğini İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın keyfine ödeyenlere; burnunuzdan fitil fitil çıksın inşallah” ifadelerini kullandı.

CHP TBMM Grubu Toplantısı’nda konuşan Özgür Özel’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“12 şehit olayında bir ihmâl, bir hatalar zinciri olduğu değerlendiriliyor”

“12 Mehmetçiğimiz şehit oldu. Kendilerine Allah’tan rahmet, milletimize ve ailelerine baş sağlığı diliyorum. 12 evladımızın böyle bir olayda şehit olması, milletimizin hem yüreğini yaktı ama bir yandan da çok üzdü, çok rahatsız etti. Çok sayıda soru var. Bir ihmâl, bir hatalar zinciri olduğu değerlendiriliyor. Şüphesiz alınması gereken dersler var ama bu derslerin çoktan alınması gerekiyordu. Cevaplanması gereken sorular var ama bu cevapların çoktan bulunmuş olması gerekiyordu.

Yeterli keşif yapılıp yapılmadığından, evlatlarımıza gaz maskesi ve oksijen tüplerinin sağlanıp sağlanmadığından, mağaraya önce bir robotun ya da insansız aracın girmesi gerektiğinden ve bu mağarada patlatma yapılıp yapılmadığının, yapıldıysa içerideki gazı bu patlatmanın tutuşturacağının ön görülmüş olması gerektiğinden ve askerlerin yanındaki varsa sağlık profesyonellerinin kaç kişi olduğu, hangi eğitimde olduklarının enine boyuna araştırılması gerektiğinden bahsediyorlar. Biz araştırma önergemizi vereceğiz. Bütün partilerden de bu konuda destek bekliyoruz.

Akın Gürlek istedi şube müdürü gitti

“Kartalkaya soruşturmasında AKP adaleti çalmıştır”

Kartalkaya davası, bizim bu kürsülerden en yakından takip ettiğimiz bir dava. Hepiniz hatırlayacaksınız, grup toplantımızı İstanbul’da yapacakken sabah o feci haberle uyandı Türkiye. 78 can kaybı oldu. Sabah 9’da 60’ın üzerinde can kaybı olduğunu ana muhalefet lideri, muhalefet parti liderleri, orada bulunan herkes biliyordu. Ama Türkiye can kaybını öğlen 11’e kadar 4, sonra 6, ta ki AKP Ankara İl Kongresi yapılsın, ta ki Recep Tayyip Erdoğan partisine başka partiden katılan birisine rozet taksın, tören bütün şaşaasıyla yapılsın… Ondan sonra rakam 78’i buldu. 36’sı çocuk ve bebek, 78 canımızı kaybetmiştik. İlk gün oraya gittim. İçişleri Bakanı, ’10 gün içinde tüm sorumlular en şeffaf şekilde ortaya çıkacak’ dedi. Sonra bir daha bu konuda kendisinden bir şey duyan olmadı.

Savcılık, bir bilirkişi heyeti görevlendirdi. 7 kişilik heyete 3 gün süre verdiler. Heyet 3 gün gece gündüz çalıştı. 3 günün sonunda raporu vermeye gittiler. Ankara’dan bakanlıktan telefon, telefonu alandan telefon… ‘Şu rapora bir bakalım’ dediler. Raporda, bilirkişi heyeti Bolu İl Özel İdaresi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve otel yönetimini sorumlu görüyor. Diyorlar ki, ‘Bu rapor olmaz. Buradan Kültür Bakanlığı’nı çıkarın. Onun yerine Bolu Belediyesi’ni ekleyin.’ Heyet diyor ki; ‘Belediye sınırları dışında. Buraya Bolu Belediyesi’ni ekleyemeyiz. Hele hele Kültür Bakanlığı, denetlemeye tek yetkili kurum. Kapıdaki tabelası duruyor. Bir ay önce gelmiş denetlemiş. Hatta yangınla ilgili birçok soruya denetleme kartında cevap vermişler.’ Bu heyete, ‘O zaman siz görevden el çekin’ diyorlar. Yedisinin de istifa dilekçelerini buradan okudum. İstifa ettiler çeşitli gerekçelerle. Sonra o raporu biz kamuoyuyla paylaştık. ‘Rapor korsandır’ dediler. Evet, bir korsanlık faaliyeti oldu. Korsanlık faaliyeti, yetkisiz olan birinin meşru olan bir malı gayri meşru yollarla elde etmesidir. Bir korsanlık faaliyeti varsa, 3 gün gece gündüz görevlendirme kağıdı elimizde olan ve kendilerinin vicdanı çarpıtmaya ve imza atmamaya yönelik olan bilirkişi raporu meşrudur. Ona ‘korsan’ diyen Adalet Bakanlığı ve AK Parti’nin yaptığı iş adalete korsanlık faaliyetidir. Adaleti çalmışlardır.

Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir

Son 5 yılda 716 bin 613 öğrenci okul kaydını sildirdi

Son 5 yılda 716 bin 613 öğrenci okul kaydını sildirdi

August 25, 2025
5k
Kırtasiye fiyatları cep yakıyor: Okul defterinden önce borç defteri açıldı

Kırtasiye fiyatları cep yakıyor: Okul defterinden önce borç defteri açıldı

August 25, 2025
5k

Sonra yeni bir bilirkişi raporu, sonra tepkiler üzerine ‘Eski rapor da var ama genişlettik’ dediler. Kamuoyunun baskısı ile nihayet ikinci raporda Turizm Bakanlığı yer aldı. Ancak Bolu Belediyesi’nden de İtfaiye Müdürlüğü de yer aldı. Ve dün, yargılama başladı. Adil bir yargılamanın, hızlı bir yargılamanın ve tüm delillerin hakkaniyetle sorgulandığı bir yargılamanın takipçisi olacağız.

“Geleceğin Cumhurbaşkanı’na darbe yaptılar”

19 Mart’ta bu milletin geleceğine bir darbe yaptılar. Hiç şüphe yok ki, darbeler iktidara yapılır ve bunlar da iktidara yaptılar. Yerelde iktidar olanlara ve gelecek seçimden sonra iktidar olacaklara darbe yaptılar. Milletimiz takdir ederse geleceğin Cumhurbaşkanı’na darbe yaptılar. Gelecekte bu ülkeyi yönetecek olan CHP’ye darbe yaptılar. Sandığın gücüne, demokratik siyasete karşı savaş açtılar. Milletin desteğini alamadıkları için, devleti milletin karşısına diktiler. Milletin rızası olmadan, baskıyla ayakta durabileceklerini ve bu baskıyla iktidarlarını koruyabileceklerini iddia ediyorlar. Biz de buna karşı meydan meydan direnerek, bu darbeye karşı önce Saraçhane’de başlayan, sonra her hafta sonu bir Anadolu iline yayılan bir mücadeleyi sürdürüyoruz.

Daha bunun utancı sürerken, 5 Temmuz günü yeni bir utancı bu millete yaşattılar. Bu sefer Adana Belediye Başkanımız Zeydan Karalar’ı, Adıyaman Belediye Başkanımız Abdurrahman Tutdere’yi, Antalya Belediye Başkanımız Muhittin Böcek’i gözaltına aldılar. Zeydan Başkan’ı Gebze’den gözaltına aldılar. Bir telefonla ifadeye gitmesi gerekenleri, bu milletin anla şanla seçtiklerini, güvenip ‘bu şehrin emini sensin’ dediklerini itibarsızlaştırarak, koluna polis sokarak, kötü muameleyle gözaltına aldılar. O Zeydan Karalar’a Adanalılar ‘Adana gibi başkan’ diyor. Adana’da her partiden insan, Zeydan Karalar’a her seçimde daha çok oy veriyor. Anket yaptırıyorsun, rekorlar kırıyor.

Abdurrahman Tutdere, bu grupla, bizimle birlikte milletvekili seçildi. Tek millet vekilimiz Adıyaman’ın. Hukukçu bir arkadaş. Her bir dakika söz aldığında Adıyaman’ın sorunlarını anlatır. Deprem yaşandı. 45-50 gün deprem bölgesindeydim. 3-4 günde bir Adıyaman’a gittiğimde, Abdurrahman Tutdere’yi enkaz başında olmak dışında bir yerde hiç görmedim. Şimdi o Abdurrahman’ı içeri koydular. O Aziz İhsan Aktaş denen, herkesi suçlayan palavracı var ya, tutmuş diyor ki, ‘Eskiden AK Parti Adıyaman Belediyesi ile çalışıyordum. Geldim, hak edişlerim vardı.’ Abdurrahman, anlaşma yapmamış, bırakmış. ‘AK Parti’den gelen parayı alacağım. Gittim Abdurrahman’a’ diyor ama yalan, ispatlayamıyor. ‘Beni falanca kişiye yolladı, gittim, 24 bin lira rüşvet istediler’ diyor. Bir asgari ücret. Abdurrahman Tutdere, burada, bu sıralarda oturuyor olsa bir aylık maaşı istenen paranın 7 katı. Burayı bıraktı gitti oraya, küçücük bir il belediyesine. ’24 bin lira rüşvet istediler. Verince karşılığını aldım’ diyor. Güya o parayla da bir lokantanın hesabı kapatılmış. ‘Ne bu’ diyorum. Depremzedelere yemek yetmeyince gösterilen lokantalardan biridir muhakkak. Odur diye tahmin ediliyor. Tut ki, biri gelmiş belediyeden bir şey istiyor, ‘Şu lokantanın hesabını kapat’ diyerek, depremzedenin boğazından geçen lokmanın parasını ödetmişler. En iyi ihtimal bu görülüyor. Bundan almış Abdurrahman’ı, şimdi tutuklamak istiyor.

“Hak mı reva mı?”

Ve şu kadarını söyleyeyim: Abdurrahman bir ihale vermemiş. Kendinden önceki AK Partili vermiş. Ama bakın, bu Aziz İhsan Aktaş; Yargıtay’dan Meclis’e, Devlet Hava Meydanları’ndan THY’ye, Pamukkale ve Uludağ Üniversitelerine, farklı illerdeki 20’ye yakın kamu hastanesine, Trabzon, Kocaeli, Kahramanmaraş, Ordu’nun AK Partili büyükşehir belediyelerine, Elazığ, Isparta il belediyelerine, İstanbul’da Bahçelievler, Şanlıurfa Eyyubiye, Hatay Antakya… Bitmiyor, hepsi burada. Daha önce Balıkesir, Şanlıurfa, Afyon, Kilis, Yozgat, Uşak, Adana Seyhan onlardayken, Aziz İhsan Aktaş bunlarla çalışmış.

Aziz İhsan Aktaş’ın aldığı ihaleler, resmi kayıtlarda var. 388 ihale almış adam; 300’ü, yani yüzde 77’si kamudan ve AK Partili belediyelerden. CHP’li belediyelerden 88, yani yüzde 23’ü. Bu ihalelerdeki tüm belediye başkanlarım ya tutuklu ya da gözaltında. Aziz İhsan Aktaş’tan Audi A8 makam arabası alan var Isparta Belediye Başkanı. İnkar da etmiyor. Her sabah o makam arabasıyla belediyeye gidiyor. Yüzde 23 tüm belediye başkanlarım içeride, AK Partili bir tanesi içeride değil. AK Parti ve MHP’nin vicdan sahibi, Anadolu irfanına sahip seçmenlerine soruyorum. Hak mı, reva mı?

Bir su varsa, suçtan delili, delilden şüpheliyi bulursun, cezalandırırsın. Cezalandır zaten. Ama CHP’li belediyelere bir şey bulmak üzere yapılan soruşturmanın sonucu bu. Tayyip Bey’e de göstereyim, onun da buradan memnun olacağı bir şey olabilir. Yüzde 77’ye yüzde 23 ya ihale oranları. AK Parti’nin CHP’yi geçtiği tek yüzde bu.

“Bir haftalık Türkiye fotoğrafı”

Bir haftadır, 19 Mart’tan sonra siyasette ve yargıda en çok hareketliliğin yaşandığı haftalardan bir tanesi. Bundan sonra şunu yapacağım; size bir haftalık Türkiye fotoğrafı göstereceğim. Bu bir haftada halkın rekor oylarla seçtiği belediye başkanları gözaltına alındı. Anlaşılan o ki, artık rejimin bir bağımsız yargı olduğuna milleti ikna etme derdi kalmadı. ‘AK Parti’yi yenme suçu diye bir suç var. AK Parti’yi yenenleri artık içeri atıyorlar’ diye tweet atan gazeteci Timur Soykan’ı aldılar, 4 gün zulmettiler. Yurt dışına çıkış yasağı adli kontrolüyle, ona ve bütün gazetecilere ‘Bundan sonra tweet atarken iki kere düşüneceksin’ dediler.

Ayşe Barım için Türkiye’nin bütün ödüllü sanatçıları dün menajerlerinin yanındaydılar. Ayşe Barım, bundan 3-4 ay önce ‘Buraya neden geldim, anlamıyorum’ diyordu. ‘Duruşmada çıkacaksın, 3-4 ay hapis yatacaksın’ dediler. Dün sinema ve dizi oyuncularını Çağlayan Adliyesi’ne götürdüler ve üzerek, ağlatarak geri döndürdüler. Hukukun üstünlüğünde dünyada 117’nci sıradayız. İşte size bir haftalık Türkiye fotoğrafı. Eserinle övünebilirsin AKP. Bu senin eserin.

Bugün, İstanbul, Adana, Adıyaman, Mardin, Van, Hakkari, Batman, Tunceli ve Siirt belediye başkanları ya tutuklu ya da yerine kayyım atanmış. Buraların nüfusunun toplamı 25 milyon. 25 milyon seçmen var. 25 milyon seçmenin oyuyla seçtiği belediye başkanlarını CHP’li ve DEM Partili, seçmenine hizmetten kopardılar. Oysa, burada tek bir delil olmadan, delil şüphesi olan bunlardan bağımsız bir şey oldu, raporu gelince en tavizsiz gereğini yaparız. Ama bir tek delil olmadan, ne bizimkilerde ne DEM Partililerde; AK Parti’yi yenme suçu işledik diye, bu belediyeleri bizim elimizden değil, bu belediye başkanlarını millete hizmetten ve onları seçenleri de seçtiği tarafından yönetilmekten men ettiler.

“AKP dönemiyle ilgili işlem yapmıyorlar”

2019-2024 arası… İstanbul Büyükşehir Belediyesi, kendinden önceki döneme ait tam 37 büyük yolsuzluk dosyası. Yeşil alanı İBB’deki AK Partili Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi, yeşil alanı yok pahasına satın alıyor. O yeşil alana bilmem kaç katına ruhsat veriyorlar, 40 katına İBB’ye satıyor. Böyle işler var. Süleyman Soylu, gitti el koydu. Halen İçişleri Bakanlığı’nda duruyor. Ne Süleyman Soylu ne de bu İçişleri Bakanı o konuda gereğini yapmadı. Ankara Büyükşehir Belediyesi 97 yolsuzluk dosyasını çıkardı. İşlem yapmıyorlar. Melih Gökçek’e ait neler neler var hepinizin bildiği.

“Eğer bilgi veremiyorsan çuvallar sarayda demektir”

Denizli Büyükşehir’de BELTAŞ diye bir firma var. AK Parti dönemi. Yaylaya teleferik işletiyor. Genel müdür, çalışanlara talimat veriyor. Bütün hepsinin tutanağı var, ‘Genel müdürün talimatıyla yaptık’ diyorlar. ‘Nakit ödemelerin 3’te birine fiş kesin, 3’te ikisine fiş kesmeyin. Kenara ayırın. O parayı bana teslim edeceksiniz’ diyor. Denizli Büyükşehir’de her gün, 3’te biri fişli, 3’te ikisi fişsiz teleferikten bir çuval dolunca çuvalla genel müdüre para gidiyor. Tahsilatı yapan, parayı taşıyan, teslim eden, alan belli. Bu konuda, seçimi 31 Mart’ta CHP kazanınca, 1 Nisan’da bilgisayarın hard diskini ve görüntü kayıtlarını siliyorlar. Ama personel bunu itiraf ediyor. ‘Böyle böyle yaptılar, başımız belaya girer. Her 3 günde bir bir çuval para alıyorlardı buradan’ diyorlar. Bizimkiler, hard diski kurtarmaya yolluyor, sonuçlar geliyor. Ve tam 25 milyon liralık paranın, çuvalla BELTAŞ’ın genel müdürüne teslim edildiği döküm olarak var. Bu BELTAŞ, ayrıca 30 tesisi işletiyor. Orada çalışanlara yapılan sorguda da bazılarında benzer uygulamanın olduğu ortaya çıkıyor. Ve o kayıtlarla birlikte 95 milyon TL, çuvallarla AK Parti’nin genel müdürüne, BELTAŞ Genel Müdürü’ne teslim edilmiş. Dosya hazırlanıyor, Denizli Başsavcılığı’na veriliyor. Bir yıldır tık yok. Bir kör kuruş para bulsalar, Ekrem Başkan’ın babasının yazlığının bahçesini kazıyor para bulacağım diye, bir tek kuruş bulunan yok, bir tek ispat yok. Türkiye’de 25 milyon seçmenin oyu ya tutuklu ya da kayyımda; 95 milyon lira çuvalla parayı götürmüşler, yapan AK Partili. Buradan Adalet Bakanı’na, Erdoğan’a sesleniyorum; Denizli’de BELTAŞ dosyası orada dururken halen daha o koltuklarınızda pişkin pişkin oturmaya devam mı edeceksiniz? Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, asker arkadaşım Yılmaz Tunç, hani biz savcılara bir şey söylediğimizde diyordu ya ‘Türkiye hukuk devletidir’ diye. Bu konuda bir açıklama bekliyorum. Denizli’de bir yıldır bekleyen, 95 milyon TL 30 şirketten, 25 milyon TL sadece teleferikten, 120 milyon TL’lik dosya konusunda bilgi bekliyorum. Eğer bilgi veremiyorsan çuvallar sarayda demektir.

“Taksici sigarayı da AKP’yi de bıraktı”

Genel Başkan olmadan önce çokça kullandığım bir taksi durağı vardı. Bir abi geliyor, Ankara’nın taksicileri meşhur… Şikayet ediyordu AKP’den. ‘Mazota zam geldi, ÖTV çok, geçinemiyoruz’ diyordu. ‘Kime oy veriyorsun’ dedim. Dedi ki ‘Alışkanlık’. ‘Bu nasıl alışkanlık’ dedim. Çıkardı sigarayı, ‘Bunun gibi kötü, zararlı bir alışkanlık’ dedi. Her bindiğimde geliştiriyor. ‘Abi bu AK Parti sigara gibi ya. Önce keyif alıyorsun, sonra alışıyorsun, sonra zararı oluyor ama bile bile zarar görüyorsun’ diyor. Geçen gün bir arkadaş, onun taksisine binince selam yollamış ve demiş ki; ‘Özgür Başkan’a söyle, sigarayı da bıraktım AK Parti’yi de bıraktım. Kötü bir alışkanlığım kalmadı.’ Ben sağlıkçı olarak devamlı uğraşıyordum onunla ‘Bu iki kötü alışkanlıktan kurtul’ diye. ‘Sayesinde iki kötü alışkanlıktan; sigaradan da AK Parti’den de kurtuldum. Artık çok daha rahat nefes alıyorum’ demiş.

“AKP: Aşırı kibrin partisi”

Rahat nefes almak için, 23 yıl önce erdemliler hareketi diye kurulan, vaktiyle mağduriyetlerinden dem vuran, yoksulun, garibanın sesini duyduğunu söyleyen, sorununu çözeceğini söyleyen, yolsuzluğu, yoksulluğu, yasakları bitireceğini söyleyen; Türkiye’yi yasağa, herkesi yoksulluğa düşüren ve yolsuzluğa bulaşan AK Parti, kurulduğu gün kendisine AKP, yani Adalet ve Kalkınma Partisi demişti. Bugün geldikleri yer ile, bakışlarıyla, sıcak salonlardan, yazın klimalı salonlardan çıkmayıp, halkın içine karışmayarak, gazetecilere, aydınlara, muhaliflere kurdukları dille, üstten bakışla, artık bunlar Adalet ve Kalkınma Partisi değil, ‘aşırı kibrin partisi’dir bunlar. Aşırı kibrin partisinden, en zararlı alışkanlıktan bütün milletimizi kurtulmaya davet ediyorum.

“Akın Gürlek’e Boğaz’da villa hazırlanmış”

Seçmenler bir yana, onlar sürünedursun, bu AKP’nin yöneticileri, üst düzey bürokratları ve şımarttıkları gayet keyfe düşkün, gayet lüks içinde. Daha 35 yaşındayken İstanbul’da şımarttıkları bir seyyar giyotin, kendinden kıdemli hâkimler mütevazı makam araçlarına biniyorken, ona İBB’den en lüks makam aracı tahsis edilmiş. Ve hiçbir savcının bugüne kadar oturmadığı, birçoğu normal lojmanlarda oturuyor. Bu, göreve gitmeden tadilatı başlamış. Öyle diyorlar. Öyle tabi. Gidince başlasa oturamaz hemen. Öyle bir tadilat yapmışlar ki, bunu bakan yardımcılığı görevinden, yani siyasi bir görevden anayasaya aykırı bir şekilde İstanbul’a başsavcı atayacaklar. Normalde bu görevin, bu atamanın kabul edilmemesi lazım. Gdince ‘yap’ dedikleri işleri kimse yapamaz. O zaman demek ki bazı şartları var. O şartlar yerine gelmiş. Boğaziçi ön görünümünde, vatandaşın çivi bile çakamayacağı yere, inanılmaz tadilatlarla boğaz manzaralı bir villa hazırlanmış beyefendiye. Normal devletin ödediğinin çok zerinde, bir lojman tadilatının çok üzerinde olmayacak paralar harcanmış. Haydi tehlikeli işler yapıyor, güvenlikli siteler var savcıların oturduğu. Git orada otur. Bütün savcıları devlet nasıl koruyor, seni de korusun. Kalın, kurşun geçirmez camlar, projede olmayan yüzme havuzları, müştemilatlar, imara aykırı ‘onu da yapalım, bunu da yapalım’. Orada çalışan işçilere aileden birinin kendilerine nasıl zulmettiği, neler istediği, neler neler yaptığı, ne kadar lüks olduğunu bizzat dinledim. Günü gelince bu millete de dinleteceğim.

“Akın Gürlek’in villasının tadilatına 40 milyon harcanmış”

Kanıt bulamam sanıyorlardı. ‘Kanıtını bulursam göstereceğim’ dedim. (Elindeki kartı gösteriyor) Hani terörle mücadele eden kamu görevlisinin adresini açık etme gibi bir suç işleyecek halim yok, adresi kapattım. İşin adına savcılık binası restorasyonu demişler. Restorasyona kendisi gelmeden önce başlamışlar, bitirmişler, teslim etmişler. Sonradan çok farklı ödemeler de var ama bedeli 40 milyon 504 bin TL. Tadilat bedeli. Bu para, bugünkü kurla 56 milyon TL. Ben emekli öğretmen çocuğuyum. 30 yıllık emekli öğretmen, 30 yıl çalışınca 1 milyon 8 bin TL 30 yıllık emeğine karşılık emekli ikramiyesi alıyor. Birisi oturacak diye, satın alma değil sırf tadilatına 56 tane emekli öğretmenin 30’ar yıl, sabah kalk, yüzünü yıka, tıraş ol, kahvaltını yap okula git, 8 saat ders anlat, tebeşir tozunu yut, dön eve gel, file yarım dolu, çocukların durumu ortada; 30 sene. Böyle 56 öğretmenin emeğini İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın keyfine ödeyenlere; burnunuzdan fitil fitil çıksın inşallah.

“Vanlı iş adamı hesaplarınızı kapadı”

Bu lüksü sevenlere soruyorum… Aileden birinin kredi kartını Vanlı bir iş adamı borçlarınızı azad ediyor mu? Vanlı bir iş insanı, bir bankanın gişesinden hesabınıza, kredi kartınıza nakit yatırıyor mu? O hesapları o Vanlı iş adamı kapadı mı? Kapadı. Biliyor muyum? Biliyorum. İspatlar mıyım? Onu da çok yakında görürsün. Ne demiştik? ‘Zulmetme; sırça evde oturuyorsan, dönüp de suçsuz komşuna taş atma’. Ne demiştim? ‘Oğlum sert kayaya çarptın’ demiştim. Sert kayaya çarptın, sert kayaya.

Bundan sonraki her hukuksuz adımda, Üsküdar’daki lüks yapıdan alınan evi, Tuzla taraflarındaki o yazlık evi, her birini tane tane konuşmayan, gündeme getirmeyen, hesabını sormayan namerttir. Devam et bakalım.

“CHP bir mücadele veriyor, muhalefette bir moral var”

Millete şimdi bu yaptıkları kötülükler, nasıl oluyor, nerelere varıyor bir gösterelim. Bence bugüne kadar gösterdiğim fotoğraflar, hesaplar, diyagramlar… Hepsi çok kıymetli ve basında yer alıyor. Ama bu kadar çarpıcısı. Arkadaşlar çalışmış, ben görünce dedim ki ‘Helal olsun.’ Bakın bu Borsa İstanbul’un 100 hisse senedinin, BİST 100’ün grafiği. Borsa İstanbul mart ayında kendi kendine yükselirken, yükselirken, 19 Mart günü bunlar bu darbe girişimini yapınca 8,79 düşmüş. Borsadan inanılmaz bir para çıktı. Bu para dolara yönlendi. Nasıl gidecek yabancı yatırımcı? Dolar fırlamasın diye dünya kadar rezerv yakıldı. Borsa buraya kadar çakıldı. O günden sonra bir kere o eski, düşmeden önceki trendi düşünün. Buralara gidiyormuş bak. Asla o eski günlerinde değil. Toparlanmaya çalışıyor. Bir toparlanış günü var; 30 Haziran. Cumhuriyet Halk Partisi’nin tartışıldığı, ‘Partinin yönetimi değişecek mi? Parti bir krize girecek mi?’ sorularının olduğu gün. 30 Haziran günü mahkeme kararı erteleme çıkınca, borsa yüzde 5,54 toparlıyor demek ki antidemokratik bir şey olmayacak diye. Kendi seyrinde gidiyor. Artık en dipte değil.

Çünkü CHP bir mücadele veriyor, meydanlarda bir mücadele var. Muhalefette bir moral var. Demokrasiye bir umut var. CHP adeta kapatma davası gibi algılanan o dava korkulan sonucu vermeyince -ki vermeyecek diye söylüyordum- fırlıyor borsa bu kadar. Orada makul gidiyor. Bakın Zeydan Başkanların tutuklandığı gün; cumartesi, pazar. Dün borsa açıldı, yüzde 2 kaybetmiş. Nasıl çakılıyor. Bugün de ben kürsüye çıkmadan yarım puanlık daha düşüş vardı, biraz daha düşmüştü. ‘AK Parti Türkiye’ye ne yapıyor? Yargı aparatıyla operasyonlar ne yapıyor?’ derseniz… Bir ülkenin durumuna bakan, bunlar o ülkedeki 100 büyük şirketin borsadaki değeri, bütün dünya buna bakar: O ülkede işler nasıl gidiyor? Tayyip Bey bir şey yaptırınca böyle oluyor, doğru işler olunca böyle oluyor. İşte Türkiye’nin durumu arkadaşlar. Bunu isteyen bütün basın mensuplarına dijital olarak vereceğiz. Satır satır, tane tane herkes buna bakabilir, inceleyebilir. Türkiye’nin ekonomisine ve bize ne yaptıklarını görebilir.

“Ahmet Hamdi Çamlı diye bir organizma var”

Malum testinin içinde ne varsa dışına o dökülür. Sayın Erdoğan’ın şoförlüğünden milletvekilliğine kadar yükselen biri var. Bu Yeliz’i bilmeyen olur. Bu Ahmet Hamdi Çamlı diye bir organizma var. Böyle insana benziyor ama organizma. Bu organizma, Meclis’te bu tek adam rejimi gelirken, bunlar vura kıra rejimi değiştirmeye çalışırken, Cumhuriyet Halk Partililer direnirken, diğer muhalefet partileri direnirken, o büyük mücadele günlerinde birisi abuk sabuk bir yayın yapıyor. Kullanıcının adı; Yeliz. Rezil rezil yorumlar, muhalefet milletvekillerine bir sürü hakaretler, bir sürü rezillikler. Sonra bu beceriksiz ekrana bir basıyor, kamera bir dönüyor. O iğrenç bıyıklarıyla karşınızda Ahmet Hamdi Çamlı; Yeliz. Türkiye’deki bütün Yelizlerden özür diliyorum. 1923’e ‘kanlı darbe’ demiş. Yeni bir devlet kurmaktan bahsediyor. Bu alçaklığı tabi cehaletle falan açıklayamayız. Artık Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nde dediği gibi gaflet ve delaletin ötesinde, bir hıyanet çizgisindedir kendisi. Sayın Erdoğan’ın bu hadsizliği kınaması bekledik, kınamadı. Partisinin kınamasını bekledik. Kimi kafi görmüş bunu. CHP’de birinin dili sürçse ya dili sürçse, sonrasında Genel Başkan ne derse desin, Grup Başkanvekilleri ne derse desin… Hatta Tank Palet Fabrikasını satmışlar, Katarlılara satmışlar. Ali Mahir Başkan o dönem yeni milletvekili. Konuşması sırasında diyor ki ‘Ordu Katarlılara satılmış.’ ‘Vay, orduya satılmış dedin’ diye Türkiye’ye ayağa kaldıranlar. Bu alçak, bu ifadeleri kullanıyor.

Ömer Çelik, sade suya tirit bir tweet atmış. Şöyle diyor: ‘Türkiye Cumhuriyeti gözbebeğimizdir. Biz Cumhuriyetimizi seviyoruz. Ona gözümüz gibi bakıyoruz.’ Güya bu Ahmet Hamdi’nin yaptığı rezilliği bununla onarıyor. Kimi de bunu almış, diyor ki ‘Tamam Ömer Çelik’in dediği geçerlidir.’ Çok daha vahim olanı, şu: Tayyip Erdoğan susuyorsa, Ömer Çelik etrafından dolanıp adını vererek kınayamıyorsa, AK Parti disiplin işlemi yapamıyorsa, bakanlar her şeyde sıraya giren… Fahrettin bunları sıraya sokuyor ya ‘İp gibi olun’ diyor. Bakanlara bir tweet taslağı atıyor. ‘Hadi bakayım 1.5 saatiniz var, ip gibi olun’ hepsi diziliyorlar Fahrettin Altun’un gösterdiği istikamette. Fahrettin Altun bu bakanları tesbih gibi dizip bunu kınamıyorsa, bu normal bir şeydir. Demek ki milletimiz bilsin, bu ülkenin yüzde 90’ı, 95’i, 97’si Atatürk’ü sevdiğinden bahseder. Oy verilen AK Parti Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’e düşmanlık eden, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin ilanına ‘kanlı darbe’ diyen bir alçağı kınayamamaktadır, cezalandıramamaktadır, sahiplenmektedir. Onun sözü AK Parti’nin sözüdür.

“Bir savcı çıkacak hesap soracak”

Çok daha vahimi, şu ana kadar herhangi bir savcının, hani her şeyde re’sen soruşturma başlatıyorlar ya, re’sen soruşturma başlatmamış olmasıdır. Bir iftiracının sözüyle kapıya dayanıp şafak operasyonları yapanların; bunun üzerinde bir kelime söz kurmayıp, gidip de bu kişiyi almayıp, buna dava açmayıp, adeta rejimin aparatı olduklarını… Ayıp tarafı şudur ki; Cumhuriyet, bu devlet, sizin makamınıza Cumhuriyet Başsavcısı ünvanını vermiştir. Ünvanınızda taşıdığınız Cumhuriyetin kurulduğu 1923’e ‘kanlı darbe’ diyen birine haddini bildirmeyen, hesabını sormayan, soruşturma açmayan o ünvanı da hak etmiyor, bu Cumhuriyetin size verdikleri, size verdiği unvanlar da ödediği her kuruş maaş da haram zıkkım olsun hepinize. Haram zıkkım olsun. Grup Başkanvekillerimiz grubu bilgilendirecek zaten, buradan canlı yayında da söyleyeyim. Bütün milletvekillerimiz ve 81 il başkanımız, kendi illerinde re’sen harekete geçmeyenlere suç duyurusunda bulunarak, o 81 ilden birinden bir savcı çıkacak, bu namussuzdan hesap soracak.

“Üstünlük burada”

Hani diyoruz ya ‘Kazanmak için ne lazım?’ Ahlaki üstünlük, psikolojik üstünlük, çoğunluk enerjisi. Hani diyorlar ya ‘Nasıl oluyor ya, Amasya’da böyle miting? Amasya tarihinin en büyük mitingini yazın ortasında gece vakti yapıyor CHP. Bayburt’ta, 800 oy aldığı Bayburt’ta 15 bin kişiyle miting yapıyor CHP. Nasıl oluyor ya Konya’da Tayyip Bey’in kaçtığı meydanı dolduruyor CHP?’ Ahlaki üstünlük burada. Bakın o Ahmet Hamdi Çamlı denen organizma, iğrenç paylaşımının altına anket koymuş. ‘Katılıyorum, katılmıyorum.’ Kendisine katılanların oranı yüzde 5, katılmıyorum diyenler yüzde 95. Savcılar re’sen harekete geçmedilerse, büyük ihtimalle bu paylaşımı görmemişlerdir. Paylaşımı görenlerin sayısı 4.4 milyon kişi, bir gecede. Bütün Türkiye’nin haberi olan ve yüzde 95’in ‘katılmıyorum’ dediği, ‘Milletin vekiliyim’ diye, gerçi öyle de demiyor da kendine, ‘dersaadet vekiliyim’ diyor kendine, milletin vekiliyim diye yola çıkan, utanmadan hepimizin, hepinizin vergileri ile bu Meclis’ten emekli maaşı alan adamın düştüğü şu hale bakın. İşte bu AK Parti siyasetinin geldiği yerdir. Ahlaki üstünlük de burada, psikolojik üstünlük de burada, çoğunluk enerjisi de burada. Al sana, al sana.

“Sokaklar da bizim meydanlar da”

Aslında konuşma bitti. Ama bugün Sayın Bahçeli’ye hastalandığı gün geçmiş olsun dileklerimizi iletmiş, o grubuna dönene kadar kendisine bir yanıt vermeyeceğimizi söylemiştik. Öyle de yaptık. Sonra Meclis’e döndü, memnuniyetimizi ifade ettik. Geçen hafta grup yaptı, birazcık bizi güzel güzel andı. ‘Nasılsa cevap vermiyoruz, vermeyelim’ dedik. İyi ki de geçen hafta o kötü sözlere cevap vermemişiz.

Bugün Sayın Bahçeli, önemli bir grup konuşması yaptı. Darbenin üzerinden 111 gün geçmişken, biraz önce söylediğim gibi hiçbir şey ispat edilememişken, masumiyet karinesi yok sayılıyorken, halen daha iddianame yazılmamışken, yaşadıklarımız nasıl ekonomiyi kötü etkiliyorken. Hep biz bunları konuştuk. Hatta bu kürsüde dedim ki, ‘İç barışı bozan budur, iç cepheyi güçsüzleştiren budur. Hem iç cephe güçlü olsun diyeceksiniz, hem de tutuklama yapacaksınız, keyfi operasyonlar yapacaksınız. İddianameleri düzenlemeyeceksiniz.’ Bu Sayın Bahçeli konuşmasında masumiyet karinesine dikkat çekti. İddianamenin bir an önce yazılmasını talep etti. Ve her zaman söylediğim, davaların TRT’den canlı yayınlanma talebimi doğru bulduğunu ve desteklediğini söyledi. Ben de buradan şunu söylüyorum: ‘Üç T’ demiştim. Görülüyor ki o ‘Üç T’ye geliyoruz. Birincisi; terörsüz ve demokratik Türkiye. İkincisi; tutuksuz yargılanma. Üçüncüsü; TRT’den canlı yayın. Bugün geldiğimiz noktada, Sayın Bahçeli’nin bu yaptığı açıklamayı onun dışında birçok şeyi eleştirmiş, birçok şey söylemiş. Türkiye’nin hem terörsüz Türkiye’ye ulaşma umuduyla, hem iç cepheyi güçlendirme, bir ve beraber olma, etrafımızdaki şartları değerlendirdiğimizde Türkiye’nin kendisini güçlü kılma noktasında atılmış önemli bir adım olarak görüyorum.

Kendisi bunun dışındaki süreçlerde şöyle bir şey söylemiş: ‘Özgür Bey yollarda yürüyeceğim diyorsun, yürüyebilirsin.’ Birkaç şiire de atıf yapmış. Sonra da demiş ki en sonunda, Ama ne o, darbe mi yapacaksın?’ Buradan bu soruyu ciddiyetle cevaplamak isterim. Sayın Bahçeli darbe falan yapmıyorum. Birisi darbe yapmaya kalktığında 15 Temmuz akşamı, Özgür Özel ne yaptı, nasıl o darbeye karşı çıktı ve nasıl pozisyon aldı, en yakından siz biliyorsunuz. Yaptığım şey 19 Mart darbesine karşı direnme hakkımı kullanıyorum. Toplumun direnme hakkını kullanmasını, bunu da hep birlikte meydanlarda barışçıl bir şekilde göstermesini söylüyorum. Siz tutuksuz yargılama derseniz, siz iddianameler yazılsın derseniz. Siz bu iftiralara verilecek namuslu insanların cevapları TRT ekranlarından, Anadolu’da Trakya’da duyulsun derseniz Cumhuriyet Halk Partisi’nin zaten asla darbe niyeti olmaz, bu darbeye direnmek için gösterdiği enerjiyi, yoksulluğu ortadan kaldırmak için, işsizliği ortadan kaldırmak için, Türkiye’de barışı tesis etmek için, kardeşliği tesis etmek için yurtdışına gittiğimizde bu darbenin Türkiye’ye verdiği zararı değil, Türkiye’nin meselelerini anlatmak için nefesimizi tükettiğimizi daha önce olduğu gibi şimdi de görürsünüz. Sayın Bahçeli’nin attığı adımı kıymetlendiriyorum.

Bana söylenmiş bundan önceki sözler, yapılmış değerlendirmeler MHP tarafından birtakım arkadaşlarımız hakkında masumiyet karinesini gözetmeyen nitelendirmelerin hepsinin üzerinde bir söz kurduğunu ve bunu doğru bir yerden yaptığını değerlendiriyorum. Bundan sonra biz üzerimize düşen adımları atmaya devam ederiz. Ama herkes şunu bilsin ki; Cumhuriyet Halk Partisi AK Parti saldırganlığını bırakmadıkça, yargı aparatlarıyla iftira, hakaret, şantaj yöntemleriyle arkadaşlarımıza saldırmadıkça, 25 milyon seçmenin seçtiklerini görevlerine iade edip onların yargı süreçlerinin adil bir şekilde, geçmişte Erdoğan’ın yargılandığı gibi yargılanmalarını, tutuksuz yargılanmalarını sağlamadıkça Cumhuriyet Halk Partisi için sokaklar da bizimdir, meydanlar da bizimdir.”

“Yüzde 29 oyla seni orada oturtmam”

Son söz, AK Parti’nin hepsi ‘Öyle mi olacak, böyle mi olacak, darbe mi olacak, Mısır dedi, bilmem ne dedi.’ Ya siz unuttunuz ama Esma’yı biz unutmadık. Mısır’da seçilmiş cumhurbaşkanına darbe yapıldı diye televizyondan bakıp, Rabialar yapıp, sonra o günün genelkurmay başkanı bugünkü devlet başkanına el sıkmaya koşanlar, size söylüyorum: Biz Mısır’daki meydanlara bakınca darbeyi görmeyiz, Mısır’daki meydanlara bakınca zulme direnen, baskıya direnen, şiddete direnen Mısırlıları görürüz, darbeden yana olanların demokrasiden yana olanların tarafıdır Cumhuriyet Halk Partisi.

Ve Erdoğan denen tek kişisi, yüzde 29.2 oyla seni orada oturtmam. Bütün anketlerde kurulduğu gün gibi, 31 Mart Pazar gibi, Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin birinci partisi. Sadece Erdoğan’ın gördüğü bilinmez bir ankette AK Parti’ymiş birinci parti. O zaman Erdoğan’ın kalmadı derdi. Hodri meydan. 2 Kasım’da getir bakalım seçimi. Hodri meydan, hodri meydan. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sağ olun, var olun.”

Tags: Akın GürlekÖzgür Özel
ShareTweet
Previous Post

Sky News’a konuşan İsrailli bir yedek asker, birliklerin sivilleri gelişigüzel öldürdüğünü söyledi

Next Post

AİHM’den Selahattin Demirtaş kararı: Tutukluluk hukuki değil siyasi

İLGİLİHABERLER

Son 5 yılda 716 bin 613 öğrenci okul kaydını sildirdi
EĞİTİM

Son 5 yılda 716 bin 613 öğrenci okul kaydını sildirdi

August 25, 2025
5k
Kırtasiye fiyatları cep yakıyor: Okul defterinden önce borç defteri açıldı
EKONOMİ

Kırtasiye fiyatları cep yakıyor: Okul defterinden önce borç defteri açıldı

August 25, 2025
5k
Kimler KKM ile milyonluk vurgun yaptı? 2021’deki işlemlerin araştırılmasını talep etti
EKONOMİ

Kimler KKM ile milyonluk vurgun yaptı? 2021’deki işlemlerin araştırılmasını talep etti

August 25, 2025
5k
Hastane saldırısını üstlenen İsrail  soruşturma başlatmış
DÜNYA

Hastane saldırısını üstlenen İsrail soruşturma başlatmış

August 25, 2025
5k
Kuraklık nedeniyle İzmir’in altı ilçesinde su kesintileri başlıyor
GENEL

Kuraklık nedeniyle İzmir’in altı ilçesinde su kesintileri başlıyor

August 25, 2025
5k
Polisin, ‘Beni öldürüyorlardı’ diyen vatandaşa verdiği cevap şoke etti
GENEL

Polisin, ‘Beni öldürüyorlardı’ diyen vatandaşa verdiği cevap şoke etti

August 25, 2025
5k
Daha Fazla Haber
A Milli Kadın Voleybol Takımı, Bulgaristan’ı 3-0 ile geçti; son 16’yı garantiledi

A Milli Kadın Voleybol Takımı, Bulgaristan’ı 3-0 ile geçti; son 16’yı garantiledi

August 25, 2025
5k
Polisin, ‘Beni öldürüyorlardı’ diyen vatandaşa verdiği cevap şoke etti

Polisin, ‘Beni öldürüyorlardı’ diyen vatandaşa verdiği cevap şoke etti

August 25, 2025
5k
Chikungunya aşısının lisansı ciddi yan etki şüphesiyle iptal edildi

Chikungunya aşısının lisansı ciddi yan etki şüphesiyle iptal edildi

August 25, 2025
5k
Ünlü akademisyen sosyal medyadan duyurdu: YKS sınavında soruları sallama taktiğiyle yanıtladı

Ünlü akademisyen sosyal medyadan duyurdu: YKS sınavında soruları sallama taktiğiyle yanıtladı

August 25, 2025
5.1k
İsrail hastane vurdu: Biri Reuters’tan beş gazeteci dahil en az 15 kişi öldü

İsrail hastane vurdu: Biri Reuters’tan beş gazeteci dahil en az 15 kişi öldü

August 25, 2025
5k
Hatalı deprem bildirimi yürekleri ağza getirdi: Bursa’da 3.4 büyüklüğünde deprem

Hatalı deprem bildirimi yürekleri ağza getirdi: Bursa’da 3.4 büyüklüğünde deprem

August 25, 2025
5.1k
Kurye kılığında girdiği sitede eşini vurdu

Kurye kılığında girdiği sitede eşini vurdu

August 25, 2025
5.1k
Merkel açık kapı politikasını savundu: Yine yapardım

Merkel açık kapı politikasını savundu: Yine yapardım

August 25, 2025
5.1k
Evlilik teklifi alan İrem Derici: Bu enflasyonda düğün olmaz

Evlilik teklifi alan İrem Derici: Bu enflasyonda düğün olmaz

August 25, 2025
5.1k
Nehir Zeyrek’in üniversite başarısı sosyal medyayı salladı

Nehir Zeyrek’in üniversite başarısı sosyal medyayı salladı

August 25, 2025
5.1k
İsrail, işgal planı öncesinde Gazze Şehri’ni bombaladı

İsrail, işgal planı öncesinde Gazze Şehri’ni bombaladı

August 25, 2025
5k
15 bin nüfuslu Keçiborlu ilçesine 6 milyonluk hükümet konağı

15 bin nüfuslu Keçiborlu ilçesine 6 milyonluk hükümet konağı

August 25, 2025
5.1k
Görüntülü sohbet uygulaması Azar erişime engellendi

Görüntülü sohbet uygulaması Azar erişime engellendi

August 25, 2025
5.1k
YKS yerleştirme sonuçları açıklandı

YKS yerleştirme sonuçları açıklandı

August 25, 2025
5k
Almanya’da ‘Alman usulü’ artık yasak

Almanya’da ‘Alman usulü’ artık yasak

August 25, 2025
5.1k
Aktifhaber

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.

MENU

  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.