Japonya’da, sosyal medya üzerinden iletişime geçtiği dokuz kişiyi öldürüp parçalara ayırmaktan suçlu bulunan “Twitter katili” lakaplı Takahiro Shiraishi asılarak idam edildi. Ülkede üç yıl aradan sonra ilk kez idam cezasının yeniden uygulanması, uluslararası kamuoyunda geniş yankı buldu.
34 yaşındaki Takahiro Shiraishi hakkındaki idam kararının infaz edilmesi emrini veren Japonya Adalet Bakanı Keisuke Suzuki, bu karanını savundu. Bakan Suzuki, idam cezasının infaz emrini “çok dikkatli bir değerlendirme ve incelemenin ardından verdiğini” söyledi.
Shiraishi’nin 2017’de işlediği suçları “soygun, tecavüz, cinayet, cesetleri parçalama” olarak sıralayan Japon Bakan, saldırganın “bencilce” ve “kendi cinsel ve maddi arzularını tatmin etmek için hareket ettiğini” söyledi, cinayetlerin “toplumda büyük bir şok ve endişeye neden olduğuna” dikkat çekti.
Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir
İdam edilen Shiraishi kim?
Asılarak idam edilen Shiraishi, 2020 yılında, idam cezasına mahkum edilmişti. Shiraishi, 2017 yılında artık X olarak adlandırılan sosyal medya platformu üzerinden iletişime geçtiği, yaşları 15 ile 26 arasında değişen dokuz kurbanını öldürmek ve parçalara ayırmaktan suçlu bulunmuştu.
Kurbanlarını, intihar etmek istedikleri yönünde paylaşımlar yapanlar arasından seçtiği belirlenen Shiraishi’nin, onlara intihar planlarında yardım edebileceğini, hatta onlarla birlikte ölebileceğini söylediği tespit edilmişti.
“Twitter katili” olarak adlandırılan Shiraishi’nin avukatları, Shiraishi’nin idam edilmek yerine hapis cezasına çarptırılmasını isterken, davanın hakimi, saldırganın “zihinsel olarak kırılgan insanları avladığını” belirterek avukatların talebini reddetmişti.
Japon halkının çoğunluğu idamı destekliyor
Japonya, ABD ile birlikte günümüzde idam cezasının halen uygulandığı iki G7 ülkesinde biri konumunda.
Ülkede idam cezasına güçlü bir kamuoyu desteği var. 2024 yılında yapılan bir ankete göre Japon halkının yüzde 83’ü idam cezasını “kaçınılmaz” olarak değerlendiriyor. Bunların yüzde 62’si idam cezası kaldırıldığı takdirde kurbanların ailelerinin “asla teselli bulamayacağını” savunuyor.
Ancak anket sonuçları aynı zamanda idam cezasının kaldırılması gerektiğini düşünenlerin oranının beş yıl öncesine kıyasla yüzde 9’dan yüzde 17’ye yükseldiğini de ortaya koyuyor.
Japonya’da yaklaşık bir buçuk asırdır idam cezası asılma yoluyla uygulanıyor. Mahkumlar gözleri bağlı, elleri ve ayakları kelepçeli olarak darağacına götürülüyor. Bitişik odada bulunan cezaevi görevlileri eş zamanlı olarak birer düğmeye bastığında mahkûmun altındaki kapak açılıyor. Hiçbir görevli, ölümcül mekanizmayı tetikleyen düğmenin hangisi olduğunu bilmiyor.
Mahkûmlar ise idam edileceklerini genellikle son anda öğreniyor, hiçbir aile üyesinin mahkûmların son anlarına tanıklık etmesine izin verilmiyor.
Bazı milletvekilleri, hukuk uzmanları ve suç mağdurlarından oluşan bir grup geçen yıl yayımladıkları bir raporda infaz sistemi hakkında çok az bilgi paylaşıldığına dikkat çekmişti. Raporda “kamuoyu görüşlerini oluşturacak temel dayanaklardan mahrum kalıyor” saptamasına yer verildi, sistem gözden geçirilene kadar idam cezaların uygulanmasının askıya alınması talep edildi.
