TR724’ten Ensar Nur’un haberine göre, AİHM kararlarının uygulanmasından sorumlu olan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, 1531’inci toplantısında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Yüksel Yalçınkaya kararıyla ilgili Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğini değerlendirdi. 10-12 Haziran 2025 tarihlerinde yapılan toplantının ardından bugün açıklanan kararda, hem bireysel hem de genel düzeyde uygulanması gereken önlemlere ilişkin çağrılar yinelendi.
Bakanlar Komitesi, bireysel önlemler bakımından;
Yeniden açılan yargılamanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi standartlarına uygun şekilde tamamlanmasını sağlaması için yetkililere çağrıda bulundu ve Komite’yi bilgilendirmeye devam etmelerini istedi.
Bakanlar Komitesi genel önlemler bakımından;
- Ulusal mahkemelerde derdest olan davalar bakımından, özellikle Yargıtay’ın, silahlı terör örgütü üyeliği suçunun maddi ve manevi unsurlarının tespitine ilişkin Sözleşme’ye uygun uygulamalarını memnuniyetle karşıladı ve yetkililerden, ilk derece mahkemelerinin benzer davalarda Sözleşme standartlarını dikkate aldığını gösteren ek karar örnekleri sunmalarını istedi;
- İç hukukta kesinleşmiş benzer davalar bakımından, ulusal mevzuatın bu tür durumlarda etkili bir başvuru yolu öngördüğünü, özellikle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapılabildiğini ve başvurucuların, ihlalin sonuçlarının iç hukukta giderilmediğini düşünmeleri halinde Avrupa Mahkemesi’ne başvurma haklarının bulunduğunu not etti;
- Mahkemede derdest olan çok sayıda tekrarlayan başvuru dikkate alındığında, benzer ihlallerin gelecekte tekrar tespit edilmesini önlemek amacıyla yetkililerin özel önlemler almayı değerlendirmelerini istedi; bu tür önlemlerle ilgili değerlendirmelerinde Sekretarya’yı da sürece dahil etmeleri teşvik edildi;
- Yetkililerden yukarıdaki hususlara ilişkin bilgileri 2026 Haziran ayı sonuna kadar sunmaları istendi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Eylül 2023’te verdiği kararında Yüksel Yalçınkaya’nın adil yargılanma, kanunsuz ceza olmaz ve toplantı ve dernek kurma özgürlüğü ilkesi bakımından haklarının ihlal edildiğine hükmetmişti. Karar, on binlerce benzer dosya için emsal niteliğinde görülüyor.
AİHM Yalçınkaya davasıyla benzer 8 bin başvurunun önünde olduğunu belirtmiş ve bunlardan 5 binini Türkiye’ye ve başvuruculara tebliğ etmişti.
KAYNAK: TR724 – ENSAR NUR