Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın haberine göre, Karayolları Genel Müdürlüğü, kendi sorumluluğu altında bulunan otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayollarında geçiş ücretlerinin belirlenmesi ve uygulanmasına ilişkin yönetmelikte değişiklik yaptı. Değişiklik “geçiş ücretlerinin hesaplanması” başlıklı maddede yapıldı.
Mevcut düzenlemede, geçiş ücretleri, araç sınıfları, kullanılan yol mesafesi, yolun trafik yoğunlukları gibi kriterler dikkate alınarak hesaplanıyor. Yönetmeliğe göre, artış konusunda da, “Her yıl başında yıllık ÜFE değerleri ile fiyat artışı yapılır” deniliyordu. Dün burada değişiklik yapıldı. Bundan böyle artışlar her yıl başında ÜFE değerleri ile yapılmayacak. Bunun yerine yeniden değerleme oranı esas alınacak.
Yeni düzenleme şöyle: “Her takvim yılı başında, o yıl için, bir önceki yıla ilişkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca tespit ve ilan olunan yeniden değerleme oranında fiyat artışı yapılır. Geçiş ücretlerine yapılan fiyat artışı neticesinde çıkan küsurat en yakın 1 Türk Lirası ve katlarına yuvarlanır.”
Uygulama 1 Ocak 2026’dan itibaren başlayacak. 2024 yılı için yeniden değerleme oranı yüzde 43.93 olarak açıklanmıştı. 2025 yılında bazı vergi ve cezalar başta olmak üzere artışlar da bu orana göre yapılmıştı. 2026’dan itibaren otoyol geçiş ücret artışları da artık yeniden değerleme oranına göre yapılacak. Bu zam otomatik olarak gelecek. 2026 yılında ne kadar artış olacağı ise kasım ayında açıklanacak enflasyon verileri ile netleşecek. Kasımda açıklanan enflasyon verilerinde, üretici fiyat endeksinde meydana gelen ortalama fiyat artışı oranı yeniden değerleme oranı olarak kabul ediliyor. Bu oran Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından Resmi Gazete’de yayınlanmasının ardından geçerlilik kazanıyor.
HEDEF VERİLEN GARANTİLERİ Mİ KAPATMAK?
Gazeteci Çiğdem Toker’in T24’teki yazısında, trafik cezalarının bambaşka bir yanı ile kaleme aldı.
Devletin Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) modeliyle müteahhitlere verdiği garanti ödemeleri. 2025 yılı bütçesinde bu projelere ayrılan ödenek 97,6 milyar TL olarak belirlenmişti. Ancak döviz kuru yükseldiği için bu tutarın yıl sonunda 150 milyar TL’yi bulabileceği öngörülüyor.
Toker, “Siz Hazine ve Maliye Bakanı olsanız, bu açığı kapatmanın yollarını aramaz mısınız?” dedi.
“BUNUN BİR DİĞER ADI VAR”
Ayrıca bu projelerde yapılan değişiklikler de tartışmalı. Örneğin Kuzey Marmara Otoyolu’nun sözleşmesi en az iki kez değiştirildi, işletme süresi uzatıldı ve araç geçiş garantileri artırıldı. Toker bu durumu şu sözlerle sorguladı:
“Oysa bu yapılan düpedüz ihale koşullarını değiştirmektir. İhale koşullarını sonradan değiştirmenin ise bir adı vardı biliyorsunuz değil mi?
Ama bu düzenin hiçbir sorun yokmuşçasına sanki pirüpakmış gibi devam ettiğini de biliyorsunuz.
Neyse ki uzun yıllardır, sonuçlanmış rüşvet ve yolsuzluk dosyalarının bulunmayışı uluslararası kuruluş raporlarında eleştiri konusu olmuş Türkiye’nin, yıllar sonra artık yolsuzluk suçlamasıyla cezaevine gönderilen tutukluları var…”
Ayrıca Toker, yazısını paylaştığı sosyal medya linkinde kritik bir detay verdi:
“Trafik cezaları için bütçeye hedef konulması normal olabilir.
Ama bu tutarın, bazı bakanlıkların bütçesini aşacak yükseklikte olduğunu biliyor muydunuz?”