15 Temmuz gecesi Boğaziçi Köprüsü’nde şehit olan Emre Demirbilek’in (38) annesi Havva Demirbilek‘in yürek burkan hikayesini KHK TV’ye anlattı.
Bir polis maaşıyla
Oğlunun Yalova’daki eğitim kampında tim komutanı olarak görev yaptığını ve 15 Temmuz gecesi sırtından vurulduğunu söyleyen Havva Demirbilek, dört çocuğunu bir polis maaşıyla zor şartlar altında büyüttüğünü, onlara iyi bir eğitim sağlamak için büyük fedakârlıklar yaptığını belirtti.
”Çok yara aldık”
Ancak 15 Temmuz sonrası aile, sadece Emre Demirbilek’nin kaybıyla değil, diğer çocuklarının da mesleklerinden ihraç edilmesiyle sarsıldı. Komiser olan büyük oğlu, rehber öğretmenlik yapan kızı ve damadı, OHAL döneminde işlerini kaybetti. “Bu darbeden bu kadar yara aldık,” diyen anne, yaşadıkları mağduriyetin boyutlarını gözler önüne serdi.
Oğlunun o gece “tatbikat” çağrısıyla birliğine gittiği, ancak olayların kaosa dönüşmesiyle çatışmanın ortasında kaldığı öğrenildi. Annesinin aktardığına göre, Emre Demirbilek, öğrencilerini korumak için öne atıldı ve ilk ateşte hayatını kaybetti.
Havva Demirbilek oğlunun son anlarını, “Komutanım gitme, ben şehit çocuğuyum,” diye yalvaran bir öğrencisinin sözleriyle hatırlıyor. Emre’nin, “Gitmem lazım, sizi korumam lazım,” diyerek ayrıldığı ve bir daha geri dönmediği belirtiliyor.
Önce ‘şehit’ sonra ‘vatan haini’ denildi
Havva Demirbilek’in aktardığı bilgilere göre, Emre Demirbilek’in ölümü başlangıçta “şehit” olarak anılsa da, üç gün sonra bu unvan resmi kayıtlardan kaldırıldı. Aile, Emre Demirbilek’in şehadetinin resmi olarak tanınması için mücadele ederken, “takipsizlik kararı” ile karşılaştı. Havva Demirbilek, “Rabbim çözecek bizim işimizi” diyerek adalet umudunu koruduğunu, ancak “zalimlerin planlarını bozması” için dua ettiğini vurguladı.
”Vatanına bağlı bir komutan”
KHK TV’ye verdiği röportaj boyunca gözyaşları içinde konuşan anne, Emre’nin hatırasını yaşatmak için onun mezarına sık sık gittiğini ve onunla “konuştuğunu” söyledi. Emre’nin, öğrencileri tarafından sevilen, vatanına bağlı bir komutan olduğunu vurgulayan anne, “Güzel doğdun, güzel gittin,” diyerek oğluna olan sevgisini ve gururunu ifade etti. Ayrıca, oğlunun Ramazan Bayramı’nda köylerinde sakalı şerif ziyaretine katıldığı anıyı, “O güzelliği gözümün önünden gitmiyor” sözleriyle aktardı.
Anne Demirbilek, röportajı şu sözlerle tamamladı: “Rabbim, yavrumun kanını helal eylesin bu bayrağa, bu devlete. Kim bu zulmü yaptıysa, Allah onların planlarını bozsun.”
Haberin kaynağına buradan ulaşabilirsiniz