Koronavirüs vaka sayısı Türkiye genelinde artarken, virüsün en hızlı yayıldığı illerden biri Ankara.
Doktorlar bu durumu, “Bulaş sınır tanımıyor” şeklinde tanımlarken, Covid-19 testi pozitif çıkanlardan bazıları kamu kurumlarında çalışmaya devam ediyor.
Cumhuriyet Gazetesi’nin haberine göre, Çankaya Belediyesi’ndeki bir birimde 12 kişi koronaya yakalanmış durumda. Bir kişi hayatını yitirirken, işlerin yürümesi kaygısıyla belediyenin kapıları gelenlere açık. Ancak işlerini sonuçlandırmak için gelenler de her an virüs kapma endişesiyle yaşıyor.
Büyükşehir Belediyesi, daha büyük ve çalışan sayısı fazla. Her gün yeni vakalar ortaya çıkıyor. Çalışanlar enfekte olduğunu anlayıncaya kadar çevresindekilere de bulaştırıyor.
Ankara’da en çok Covid-19 vakasının görüldüğü ilçe Altındağ. Virüs belediye çalışanlarına da yoğun olarak bulaşmış durumda.
Ankara’daki hastaneler dışarıdan da hasta kabul ediyor. Kapasite bu yüzden zorlanmaya ve dolmaya başlamış.
Salgının Türkiye’ye ulaşması ve ilk kez yüksek noktalara çıktığı dönemde bazı acil tıp doktorlarıyla konuşmuştuk. Konuştuğumuz doktorları tekrar aradık, tamamı enfekte olmuş ve hastalığı atlatmış. Doktorlar, “Sağlık çalışanları en çok viral yük ile karşı karşıya olanlar. Tükenmişlik ve tıkanma yaşayan çok arkadaşımız var. İstifayı düşünenler artıyor, ancak istifa yasak. Sosyal açıdan inanılmaz bir kısıtlama içindeyiz, fiziksel yorgunluk, mental yorgunluk yoğun, psikolojik sorunlar görülmeye başlandı. Yük artınca hastanelerde koordinasyon sorunları yaşanmaya başladı” diye durumu anlatıyor.
Covid-19 testleri karaborsaya düşmüş. 120 TL’ye yapan yerler de var, 340 TL’ye de.
Geçen haftalarda yazmıştık, 25 makam şoföründen 17’sinin enfekte olduğu Sağlık Bakanlığı merkez teşkilatında durum daha da zorlaştı. En son aldığımız bilgilere göre binada toplamda 600 kişinin enfekte olduğu, seyreltilmiş çalışma sistemine geçildiği, katlara ve odalara belli sayıda insan dışında kimsenin alınmadığı yönünde.
Polisler sokaklarda sürekli insanlarla içi içe. Görevleri bu. Ancak bu kendi sağlıkları açısından da yüksek risk taşıyor. Başkentte enfekte olan polis sayısının da hiç az olmadığı biliniyor. Testlerle personelin durumu kontrol ediliyor ancak enfekte olduğu halde çalışanlara rastlamak da olası.
Sağlık Bakanlığı’nın Hayat Eve Sığar uygulamasını açıp tüm kenti elimizden geldiğince taradık. Virüs yoğunluğu açısından en iyi bölge “Orta derecede riskli” olarak tanımlanıyor. Çoğu bölgede “Yüksek riskli bölgedesiniz” uyarısıyla karşılaşıyoruz.
Verebileceğimiz tek olumlu bilgi, kafe ve lokantalarda maskesiz ve dip dibe oturanlar azalmış.
Başkentteki sanat kurumlarından da yakınmalar gelmeye başladı. Kurumlarda enfekte olan insanlar bulunmasına karşın konser ve gösterim programları sürdürülüyor. Sanatseverlerin salgın nedeniyle etkinliklere eskisi kadar ilgi göstermediği ortada. Ancak faaliyetlerde ısrar ediliyor.
Otobüs durağında konuştuğumuz bir kamu çalışanı kadın, bunalmış durumda her şeyden yakınıyor:
“Havalar da bizi sevmiyor, otobüsle işe geliyorum. Çift maske takıyorum, terliyorum. Evde okula gitmeyen iki çocuğum var, aklım onlarda. İşyerinde virüs kapanlar oldu, zor durumdayız…”
Bazı kurumlardan ise esnek çalışma genelgesinin uygulanmadığı, bütün personelin, hiçbir iş yapmayanların bile işe çağrıldığı yakınmaları geliyor.
Ankara’nın virüsle imtihanı kritik bir aşamada. Okulların açılmasını ise kimse düşünmek istemiyor.