İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı bir soruşturma kapsamında dün gece yarısı gözaltına alınan, cezaevinde bulunan CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan yurt dışı çıkış yasağı konarak serbest bırakıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı bir soruşturma kapsamında dün gece yarısı gözaltına alınan, cezaevinde bulunan CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan öğle saatlerinde emniyetten Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne geldi. Hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ‘TCK 282 ve 5549 sayılı kanun’a muhalefetten işlem yapılan Pehlivan sevk edildiği hakimlikçe yurt dışı yasağı konarak serbest bırakıldı.
Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Pehlivan’ın savcılık ifadesinden: “Yine dedikodu üzerine kurulu tanık beyanlarına dayalı soruşturmalar yürütülmektedir”
Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun 23 Mart’ta tutuklanmasının ardından dün gece gözaltına alınan avukatı Mehmet Pehlivan, savcılığa verdiği ifadede, “Gerçekleştirilen soruşturma, önceki soruşturmalarda avukatlık faaliyeti yürütmem sebebiyle açılmıştır. Bu dosyalardaki avukatlığım sadece teknik hukuk mücadelesi değil, bu hukuksuz yargı pratiğine karşı bir mücadeledir. Hatalı ve gerçek dışı raporlarla ve delillerle ve yine dedikodu üzerine kurulu tanık beyanlarına dayalı soruşturmalar yürütülmektedir” dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı bir soruşturma kapsamında dün gece yarısı gözaltına alınan, cezaevinde bulunan CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan öğle saatlerinde emniyetten sevk edildiği adliyede ifade verdi.
“Gözaltına alınmasaydım bugün suç duyurusunda bulunacaktım”
“Kent uzlaşısı” kapsamında gözaltına alınan Reform Vakfı Direktörü Mehmet Ali Çalışkan’a gönderdiği iddia edilen 1 milyon 500 bin Türk lirasının sorulması üzerine Pehlivan, şunları söyledi:
“Söz konusu raporda para transferi olarak belirtilen tespitlerin tamamı yalandır. Bu gerçeği yansıtmayan raporlarla söz konusu soruşturmalarda tutuklamalar gerçekleştirilmiştir. Bu raporu gerçeğe aykırı ve manipülatif şekilde hazırlayan kişilerle alakalı gözaltında bulunmasaydım bugün suç duyurusunda bulunacaktım. Rapor, söylediğim gibi gerçeği yansıtmamaktadır. Benim Mehmet Ali Çalışkan’a doğrudan gönderdiğim bir para transferi yoktur.”
“Ben Reform Vakfının üyesi ve bağışçısıyım”
Reform Vakfı ile ilişkisinin bulunup bulunmadığının sorulması üzerine ise Pehlivan, “Ben Reform Vakfının üyesi ve bağışçısıyım. Bahsetmiş olduğunuz 2 milyon 400 bin Türk lirası bağış olarak gönderdim” dedi.
Pehlivan, “Gerçekleştirilen soruşturma önceki soruşturmalarda avukatlık faaliyeti yürütmem sebebiyle açılmıştır. Bu dosyalardaki avukatlığım sadece teknik hukuk mücadelesi değil, bu hukuksuz yargı pratiğine karşı bir mücadeledir. Hatalı ve gerçek dışı raporlarla ve delillerle ve yine dedikodu üzerine kurulu tanık beyanlarına dayalı soruşturmalar yürütülmektedir. Bugünkü soruşturma da raporun düzenlendiği asıl soruşturma da hatalı olarak düzenlenen bu rapor sebebiyledir. Üzerime atılı bulunan suçlamaları kabul etmiyorum.
“Bu avukatlık mesleğine ve savunma hakkına saldırı”
Pehlivan’ın avukatları ise müvekkillerinin tamamen siyasi sebeplerle şüpheli olarak yer aldığını belirterek, şu ifadelere yer verdi:
“Mehmet Pehlivan’ın gözaltına alınması ile bu güvence hem kendisi hem müvekkili Ekrem İmamoğlu açısından zedelenmiştir. Müvekkilimiz mesleki faaliyeti nedeniyle savunulma dokunulmazlığına sahiptir. Müdafi sıfatıyla verdiği beyanlar ve yaptığı açıklamalar bu kapsamda yer alır. Avukatların halkın hak arama ve özgürlüğünün sağlanması açısından meslek sırrını saklamakla yükümlü oldukları ve dokunulmazlıkları dikkate alındığında TCK madde 26 uyarınca hakkını kullanan kimseye ceza verilemeyeceği de dikkate alındığında eldeki soruşturmanın avukat Mehmet Pehlivan’ın şahsında avukatlık mesleğine ve savunma hakkına saldırı olduğunu işaret etmek isteriz. Tamamıyla siyasi saikle yürütülen bu soruşturmalar da delillere ilişkin başkaca tartışma yapmaya ihtiyaç duymuyoruz. Meslektaşımızın serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”
