CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) odaklı soruşturmalarda gözaltına alınanlara işkence edildiğini aktardı.
Soruşturmalar ilk günden itibaren Türkiye genelinde protesto ediliyor.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 1879 kişinin gözaltına alındığını, 260’ının tutuklandığını duyurmuştu. Bunlardan 468’i için adli kontrol kararı verilirken, 489’u serbest bırakıldı. 662 kişininse işlemleri sürüyor.
‘Tümüne ama tümüne feci biçimde işkence yapılmış‘
Tanrıkulu ‘bizzat tanık olduklarını’ belirterek ‘gözaltına alınanlara işkence yapıldığını’ söyledi.
CHP’li vekil şöyle konuştu:
“Avukatlardan dinledik, (CHP Urfa Milletvekilig) Mahmut Tanal da dinledi. Tümüne ama tümüne, gözaltına alınırken çok feci bir biçimde işkence yapılmış. Gözaltı aracında, Gayrettepe’ye götürürken feci şekilde işkence yapılmış. Gerçekten kötü durumda olan gençler var içlerinde. Berbat olan şu, dosyada hiçbir şey yok, bir fotoğraf dahi yok, rastgele gözaltına alınmışlar.
Düşman ceza hukuku uygulaması tamamen bu ve bir intikam yargılaması. Dün de bugün de ifade alan savcılar, avukatlarla muhatap olmuyor, hiçbir biçimde. Odalarına girilmiyor. Şüphelerle ilgili olarak verilen özel dilekçeler dosyaya konulmuyor. ‘Ben kimseyle muhatap olmam’ diyor.
‘Görevinizi kötüye kullanıyorsunuz’
Çağlayan Adliyesi’nde avukatlarla muhatap olmayan savcılara sesleniyorum; görevinizi kötüye kullanıyorsunuz. Yaptığınız açıkça hürriyeti tahdit suçuna iştiraktır. Nasıl yurttaşlarımızın avukatlarından bilgi almazsınız, dilekçe almazsınız, onların durumlarıyla ilgili olarak görüşme yapmazsınız veya dilekçelerini dosyaya eklemezsiniz? Size kim bu yetkiyi veriyor? Gücünüzü kimden alıyorsunuz? Nasıl avukatla görüşmezsiniz?
İşkence, kötü muamele yapan bütün görevlilere sesleniyorum, burası Çağlayan Adliyesi. Bir gün mutlaka ama mutlaka bu devran, düzen değişecek. Bütün bu kayıtlar sizin aleyhinize delil olacak, sahibiniz de olmayacak. Ama bunu da bilin, herkes size hukuk içerisinde ve adil davranacak.”
‘Konuşma engelli çocuk ‘Yabancı dilde slogan attın’ diye tutuklamaya sevk edildi’
Mahmut Tanal’sa şunları söyledi: “Konuşma engelli bir çocuk ‘Sen yabancı dilde slogan attın’ diye şu anda tutuklamaya sevk edildi. Bu hukuksuzluğun hesabı mutlaka sorulacak. Adalet bakanıyla görüştük, lütfen görevinizi yapın. Hakim Savcılar Kurulu lütfen görevinizi yapın. Türk yargısını itibarsızlaştırmaya, hukuktan uzaklaştırmaya hiç kimsenin hakkı yoktur.”
‘Kızların bacak aralarına tekmeyle vurup kanatmışlar‘
Tanrıkulu konuyu bugün Sözcü TV yayınında da gündeme getirdi ve şunları söyledi:
“Son iki gün Çağlayan Adliyesi’ndeydik, avukatlar ve vekil arkadaşlarımızla. Avukatlardan dinlemenin daha ötesinde bizzat tanık oldu. Gözaltından getirilen ve hakimliğe sevk edilenlerle bizzat konuştuk, anlatımlarını dinledik. Gerçekten gözaltına alınırken, emniyete götürülürken ve emniyet müdürlüğünde feci şekilde, düşmanca işkence ve kötü muamele görmüşler.
Bakın ilk kez burada söyleyeceğim; bende kalmasın vicdan azabı çekiyorum. Genç kızların bacak aralarına tekmeyle vurup kanatmışlar. Böylesini duymadım ben şimdiye kadar. Bizzat öğrencilerden dinledim. Hep tutanak altında bunlar.
‘Hallerini görünce ağladık’
Bu düşmanlığı kim kime yapmış? Arkamızı döndük onlara, ağladık hallerini görünce. Bir de şu olabilir mi? Savcı beyan almadan hepsini tutuklamaya sevk ediyor, avukatlar dilekçeyle özel durumu anlatacaklar. ‘Ben dilekçe almıyorum’ diyebilir bir soruşturma savcısı? Bir hakim bütün avukatlara duruşma salonunda ‘Çıkın hepsini tutukladım’ diyebilir mi? Bu yargı değil.
Gözaltında ne yapmış emniyet müdürlüğü? Bir doktoru alıp götürmüşler, tümüne sağlam raporu vermiş. Gözaltı uzayınca sağlık merkezine götürmüşler mecbur, tüm işkence izleri hepsi raporlara yansımış.“