Türkiye’de ekonomik daralma, artan borç yükü ve alım gücündeki düşüş, vatandaşın mali durumunu her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Bireysel borçlar 4.2 trilyon lirayı aşarken, ekonomik kriz evlilik oranlarını düşürüp boşanmaları artırdı. CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, vatandaşın borç sarmalında sıkıştığını belirterek icra dosyalarının 22 milyon 605 bine ulaştığını açıkladı.
Toplam Borç Yükü 4 Trilyon 259 Milyar Liraya Ulaştı
Nefes Gazetesi’nin haberine göre bankalara ve finans kuruluşlarına olan bireysel kredi ve kredi kartı borçları, 14-21 Şubat haftasında 34.6 milyar lira azalarak 4 trilyon 127 milyar liraya gerilese de, varlık yönetim şirketlerine devredilen batık krediler ve TOKİ’ye olan taksitli borçlarla birlikte toplam borç yükü 4 trilyon 259 milyar liraya ulaştı.
Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir
Ticari Krediler 13 Trilyon Liraya Yaklaştı
Küçük esnafın da bireysel krediler yerine ticari kredi adı altında borçlanmaya yönlendirildiği görülüyor. Ticari krediler 13 trilyon liraya yaklaşırken, hem bireysel hem de ticari borçlardaki artış, ekonomik zorlukların derinleştiğini ortaya koyuyor.
İcra Dosyası Sayısı 22 Milyon 605 Bine Ulaştı
Borçlarını ödeyemeyen vatandaşlar için icra süreçleri de hız kesmeden devam ediyor. 2025’in ilk iki ayında icra dairelerine UYAP üzerinden 1 milyon 743 bin yeni icra dosyası geldiği belirtilirken, toplam derdest icra dosya sayısının 22 milyon 605 bine ulaştığı kaydedildi. Kış, “Borç batağındaki vatandaşlar icra kıskacındayken, iktidarın pembe tablolar çizmesi gerçeklerle örtüşmüyor” dedi.
‘Halkın Hissettiği Enflasyon Daha Fazla’
TÜİK’in açıkladığı resmi enflasyon verileri ile halkın hissettiği enflasyon arasındaki büyük farkın altını çizen CHP’li Kış, “Markete giden her vatandaş, gerçeği bizzat yaşıyor. TÜİK’in rakamları halkın cebindeki yangını söndüremez” ifadelerini kullandı.
Evlilikler Azalıyor, Boşanmalar Artıyor
Mali sıkıntılar sadece borç yükünü değil, toplumsal dinamikleri de olumsuz etkiliyor. Türkiye’de boşanma oranları hızla artarken, evlilik oranları ise düşüş gösteriyor. TÜİK verilerine göre 2024 yılında boşanan çift sayısı bir önceki yıla göre yüzde 8.1 artarak 187 bin 343’e ulaşırken, evlenen çift sayısı yalnızca yüzde 0.2 artışla 568 bin 395 olarak kaydedildi.
Gülcan Kış, ekonomik krizin halkın mutluluğu ve aile yapısı üzerinde büyük bir yıkıma yol açtığını belirterek, “Geçinemeyen, borç içinde boğulan bir toplumda huzurlu bir aile hayatı beklemek mümkün değil” dedi.
Kredi kartı borçları: 300 bini aşkın kişi yasal takipte
CHP Bolu Milletvekili ve TBMM Sanayi ve Ticaret Komisyonu Üyesi Türker Ateş, tüketici kredisi veya kredi kartı borçlarını ödeyemedikleri için yasal takibe düşen kişi sayısına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
2025 yılının batık borçlar açısından hızlı başladığına vurgu yapan Ateş, “Sadece ocak ayında tüketici kredisi veya kredi kartı borçlarını ödeyemedikleri için yasal takibe düşen kişi sayısı 303 bin 367 kişi oldu. Bu tüm zamanların ocak ayı rekoru. Geçen yıl ocak ayına göre artış oranı yüzde 56” dedi.
Ateş, “Ücretlerin baskılanması ve yüksek faiz, hane borçlarının sürdürülmesini her geçen gün zorlaştırıyor. Merkez Bankası’nın bir süredir politika faizini düşürmesine rağmen, hâlâ dünyada en yüksek faize sahip ikinci ülkeyiz. Tüketici kredisi ve kredi kartı borçları sürdürülemez noktalara gidiyor” diye ekledi.
‘BU İŞİN ARTIK ŞAKASI KALMADI’
Faiz indirimlerinin yavaş kalmasının vatandaşın geçim sıkıntısını artırdığını vurgulayan Ateş, şu ifadelere yer verdi:
“2024 yılında banka borçlarını ödeyemedikleri için 1 milyon 859 bin kişi yasal takibe düşmüştü. Geçen yıl ocak ayında takibe düşen kişi sayısı 194 bin 142 kişiydi. Bu yıl bu rakam 303 bin 367’te ulaştı. Kişi sayısında çok ciddi bir artış var. Bu kişilerden 69 bini hem tüketici kredisi hem de kredi kartı borçları nedeniyle takibe düştü. 2025 yılı batık borçlar açısından çok ciddi bir artışla başladı. Bir an evvel bu gidişatın durdurulması lazım. Her geçen gün artan batık borçlar ekonomik krizi derinleştiriyor. Bu işin artık şakası kalmadı.
Sürdürülemeyen borçlar için acilen yeni bir düşük faizli yapılandırma gerekiyor. Ödenemeyen borçlara uygulanan faizler çok yüksek. Vatandaşın bu yükün altından kalkması neredeyse imkânsız. İktidarın artık vatandaşın yaşadığı yakıcı sorunlar için de önlem alma zamanı geldi. Enflasyonu düşürme programının tüm maliyetini yıktıkları dar gelirliyi seçim olmadığı için unuttular. Batık borçlar çığa dönüşmek üzere. Çok insan bu çığın altında kalacak.”
