Güney Kore, Çinli yapay zeka girişimi DeepSeek’i kullanıcı verilerini TikTok’un Çinli sahibi ByteDance ile paylaşmakla suçladı.
Güney Kore’nin veri koruma otoritesi Yonhap Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, “DeepSeek’in ByteDance ile iletişim içinde olduğunu doğruladık” dedi.
Siber güvenlik şirketi Security Scorecard da 10 Şubat’ta DeepSeek’te “ByteDance’e ait hizmetlere yönelik birden fazla doğrudan referans” olduğunu öne süren bir yazı yayımladı.
DeepSeek’in Android uygulamasını inceleyen şirket, DeepSeek’in ByteDance’in analitik ve performans izleme altyapısıyla derin bir entegrasyon içinde olduğunu bulduğunu belirtti.
Güney Kore’de yetkililer DeepSeek ile ByteDance arasında bir bağlantı bulunmasına rağmen “hangi verilerin ne ölçüde aktarıldığının henüz doğrulanmadığını” söylüyor.
DeepSeek’in kurumla işbirliği yaptığı ve Güney Kore gizlilik yasalarını göz ardı ettiğini kabul ettiği belirtildi.
DeepSeek’in kullanımını halihazırda sınırlamış olan Güney Kore, yapay zeka asistanını Cumartesi akşamı uygulama mağazalarından da kaldırdı.
DeepSeek’e İtalya’da erişim engeli getirilmesinin ardından, Tayvan, Avustralya ve Güney Kore uygulamanın kamu cihazlarında kullanımı yasaklamıştı. ABD Kongresi’nde de benzer bir yasak için hazırlıklar yapılıyor.
İtalya’da 29 Ocak’ta uygulama mağazalarında DeepSeek indirilemez duruma getirilmişti.
Ülkede yasağa gerekçe olarak, kişisel verilerin toplanması ve saklanmasına dair bilgi taleplerine şirketin verdiği yanıtın “tamamen yetersiz” olması gösterildi.
İtalyan yetkililer, kişisel verilerin kullanımına ilişkin DeepSeek’ten bilgi talep etmiş, hangi kişisel verilerin, hangi kaynaklardan, hangi amaçlarla, hangi yasal dayanakla toplandığını ve Çin’de saklanıp saklanmadığını sormuştu.
Çinli şirketten alınan cevabın yetersiz görülmesinin ardından uygulamaya erişim engeli getirildi.
Piyasalarda ve teknoloji sektöründe fırtına yaratan Çin merkezli yapay zeka asistanı DeepSeek, kişisel verilerin toplanması ve saklanmasına yönelik endişelerden dolayı 3 Şubat’tan itibaren Tayvan’da ardından Avustralya’da ve sonra Güney Kore’de kamuya ait cihazlarda yasaklandı.
ABD Kongresi’nde de benzer bir yasak için başvuru hazırlıkları söz konusu.
Yasanın geçmesi durumunda ABD’de kamu kurumlarına DeepSeek ve ana şirketi High Flyer tarafından geliştirilen tüm uygulamaları kamuya ait cihazlardan kaldırmaları için 60 gün süre tanınacak.
Huawei’den TikTok’a kadar Çin teknolojisi, şirketlerin Çin devletiyle bağlantılı olduğu iddiaları ve kullanıcıların verilerinin istihbarat amaçlı toplanmasına yol açabileceği endişeleri daha önce de defalarca dile getirildi.
Donald Trump, DeepSeek’in teknoloji yarışında güçlenmesi için ABD’li şirketlere bir “uyanış çağrısı” olduğunu söyledi. Ancak ” ulusal güvenliğe bir tehdit” olduğunu ima etmedi.
Aksine maliyetleri düşürürse bunun “iyi” olabileceğini söyledi.
Ancak Avustralyalı bakan Husic, ABC News’e yaptığı açıklamada, “veri ve gizlilik yönetimi” de dahil olmak üzere birçok cevapsız soru olduğunu söyledi. “Bu tür konuların dikkatlice değerlendirilmesi gerektiğini” ifade etti.
İngiltere ve ABD’deki kullanıcılar şimdiye kadar böyle bir endişe dile getirmedi.
DeepSeek, her iki ülkedeki uygulama mağazalarında zirveye fırladı.
Uygulama verilerini analiz eden Sensor Tower’a göre DeepSeek yayımlandığı ilk 18 günde 16 milyon kez indirildi. OpenAI’ın ChatGPT uygulaması aynı sürede 9 milyon kez indirilmişti.
DeepSeek hangi verileri topluyor?
DeepSeek, gizlilik politikasına göre, kullanıcılardan çok sayıda kişisel bilgi topluyor ve bu bilgiler Çin’deki “güvenli sunucularda” saklanıyor.
Bu veriler şunları içerebilir:
- Hesap oluştururken girdiğiniz e-posta adresiniz, telefon numaranız ve doğum tarihiniz
- Metin ve ses dahil olmak üzere herhangi bir kullanıcı girişi ve sohbet geçmişleri
- Telefonunuzun modelinden ve işletim sisteminden IP adresinize kadar “teknik bilgiler”.
DeepSeek bu bilgileri, “güvenlik, emniyet ve istikrarını” artırarak kendisini geliştirmek için kullandığını söylüyor.
Daha sonra bu bilgileri hizmet sağlayıcılar, reklam ortakları ve kendi şirket grubu gibi diğer aktörlerle paylaşacağını ve “gerektiği kadar uzun bir süre” saklayacağını not ediyor.
Dijital gizlilik üzerine çalışan ExpressVPN’ten Lauren Hendry Parsons, “DeepSeek’in teknolojik potansiyeli, özellikle gizlilik politikasının şartları konusunda ciddi endişeler var” diyor.
Parsons özellikle, verilerin “kullanıcı ile hizmet dışındaki eylemlerini eşleştirmeye yardımcı olmak için” kullanılabileceğini belirten bölümüne vurgu yapıyor. Bunun “gizliliğiyle ilgili endişe duyan herkes için bir alarm” olduğunu söyledi.
Ancak uygulama çok fazla veri toplasa da uzmanlar bunun kullanıcıların ChatGPT ve Gemini gibi rakipleri veya hatta sosyal medya platformlarının gizlilik politikalarına çok benzediğini belirtiyor.
Güvenli mi, değil mi?
Oxford Information Labs’ın CEO’su Emily Taylor, “Web veya uygulama ile erişilebilen herhangi bir yapay zeka modeli için, kendisine sorulan ya da kendisinden istenenler, o modelin yapımcıları için kullanılabilir hale gelir” diyor ve ekliyor:
“Bu nedenle, gizli veya ulusal güvenlik alanlarında çalışan herkesin bu risklerin farkında olması gerekir”.
Salford Üniversitesi’nden Dr. Richard Whittle da uygulama ile ilgili “veri ve gizlilik konusunda çeşitli endişeleri” olduğunu, ancak ABD’de kullanılan modellerle ilgili de “birçok endişe” olduğunu söyledi:
“Kullanıcı her zaman dikkatli olmalı”.
İngiltere veri düzenleyicisi ICO, kullanıcıların, verilerinin AI modellerini eğitmek için kullanılmasıyla ilgili haklarının farkında olmaları konusunda uyardı.
Haberin kaynağına buradan ulaşabilirsiniz