Cumhuriyet Gazetesi’nden Barış Terkoğlu’nun köşesine taşıdığı habere göre; eski futbolcu ve siyasetçi Hakan Şükür, sosyal medyada, kendisine yöneltilen çok sayıda hakaret için ABD’de Teksas eyaletinde bulunan bir noterden Türkiye’deki bir avukata vekalet verdi.
Avukat da, Şükür’e yönelik tespit edebildiği binin üzerinde hakaret içeren mesaj için mahkemeye başvurdu. Farklı mahkemelerden Şükür lehine peş peşe tazminat kararları çıktı.
Bu gelişme üzerine iktidara yakın avukat Burak Bekiroğlu harekete geçti ve Şükür lehinde karar veren tüm hakimler için “terörizmin finansmanı” suçundan soruşturma açılmasını, bu süreçte açığa alınmalarını, haklarında ihraç kararı verilmesini talep etti.
Hakan Şükür yasası mı!
Bekiroğlu’nun Adalet Bakanlığı’nı karıştıran başvurusu üzerine harekete geçen bakanlık bürokratları, yürürlükteki bir kanunda geçen “Dava ehliyeti olan herkes, davasını kendisi veya tayin ettiği vekil aracılığıyla açabilir veya takip edebilir” ifadesine ek yapılmasına kararlaştırdı.
Meclis’e sunulacak yeni düzenlemede söz konusu kanuna “Ancak hakkında yakalama emri verilen veya kaçaklık kararı bulunan kişiler, davasını bizzat açıp takip etmek zorundadır.” ifadesinin eklenmesi planlanıyor.