Analiz / İsmail S. Gülümser
Gönüllülerin, Türkiye’de başlayıp yurt dışında geliştirerek sürdürdüğü faaliyetlerin arka planı incelendiğinde, hemen hepsinde hedefin moral-ahlaki ve evrensel değerlerle toplumun yaşam kalitesini artırma gayreti olduğu anlaşılır. Hizmetin tüm kurum ve kuruluşları faaliyetini değer yargılarını canlandırma ilkeleri çerçevesinde sürdürdü. Onlar, bir kavramı ortaya atıp kenara çekilmedi, içini dolduracak yöntemler geliştirerek güncel ihtiyaçlara çözüm sundu. Hocaefendi, yıllardan beri titiz çabalarla yetiştirdiği ekibiyle her konuyu büyük bir araştırma merakı içinde inceledi ihtiyaca göre üretilen değerler hayata geçirildi.
80 öncesinde, ateizm akımları eğitimi adeta esir almış, en iyi niyetli yönetimler bile acze düştüğü için soruna müdahale edememişti. Hocaefendi’nin rehberliğinde bir araya gelenler, hızla yayılan yozlaşmayı durdurmak için yöntem geliştirdi, kangren olmaya müsait bu yaraya çözüm bulmaya çalıştı.
Tereddütleri gidermek için çaba harcandı
Aydın geçinenler, küçümseyici tavırlarla moral değeri toplum önünde tartışmaya açmış, birçok dini topluluk onlara tepkisel yaklaştığı için muhatapları dinsizlikle suçlayıp kenara çekilmişti. Hocaefendi, nefsi tahrik eden duyguları kullanarak, gençler arasında hızla yayılan bu kirli kampanyaya daha yapıcı çözümler geliştirdi, yıpratmayı planladıkları dini kavramları bilimsel ve dini verilerle içini doldurup halka aktardı.
Heyecan dolu seri vaazlarda Allah-peygamber-ahiret-kader vb. moral değerleri anlatarak dinleyenleri sağlam bilgilerle donattı, toplumsal bilinci geliştirdi. Onun öğretileriyle yetişen gönüllüler, değer yargılarını güçlendirmek ve halkın tereddütlerini gidermek için yıllarca çaba harcadı.
Komünizm dalgasına ilişik gelen bu kampanya, seküler kesimi öz değerlerinden uzaklaştırırken, dindarların çocuklarını da elinden aldı. Arzularına yenik düşmüş zayıf karakterli devlet kadrolarının da desteğiyle yayılan yozlaşmaya, karşı koymak zorlaştı. Hocaefendi, bu sürece doğru müdahale için farklı alternatifler geliştirdi.
Cami kürsülerini çok verimli kullandı, büyük merkezlerdeki konferanslarla cemaate uzak insanlara bile ulaştı. Dindara cübbeyle, modern kesime takım elbiseyle hitap etti, Darwinizim vb konferanslarla herkese sesini duyurmaya dinleyenlerin değerlere olan güvenini tazelemeye çalıştı. Konuşmaları ve ürettiği değerli fikirler, bantlarla bütün ülkeye yayıldı, moral ve motivasyonu tükenmek üzere olanlara umut aşıladı.
Korumak amacıyla içine kapanmıştı
Eğitim yuvaları toplum değerlerini törpülüyor, dindarlar çocuğunu koruma kaygısıyla okula göndermekten kaçınıyordu. Eğitime olan güvensizliği kaldırmak için farklı çözümler geliştirildi. Yeni alfabeye ve eğitime kuşkuyla bakanların çocuklarını topluma kazandıracak değişik yöntemler bulundu. Aile beklentisine uygun olarak; kuran kursu, İHL ve ilahiyatta moral değer eğitimi alanlara, hizmet projelerini üstlenecek roller verildi. Bazı gençler, sağlam bir ahlaki terbiyeden sonra şehrin en saygın liselerine kaydedildi, seküler eğitime kapalı ailelerin çocukları genel lise ile yükselmeye yönlendirildi.
Dindar halk, çocuklarını yanlıştan korumak amacıyla içine kapanmıştı. Hizmet yerleşik davranışları değiştirdi, halka günahtan korunarak hayatın tüm sahalarında bulunma cesareti kazandırdı. İç disipliniyle her yerde değerlerini koruyan genç yetiştirmek için çok farklı yollar geliştirildi. Başarılı bir lise ve iyi bir üniversite eğitimi alanlar, ev-yurtlarda sürekli eğitimden geçti, gençler-rol model rehberler birbirini yetiştirdi.
Okullarda kasıtlı olarak bilimle inanç çelişir tezi yayılıyor, moral değerlere bağlı öğretmenler, zihinlerdeki tahribatı üzülerek izliyordu. Hizmet ilk yıllardan itibaren bu soruna çare aradı ve 1979 yılında çok amatör şartlarda başlayan “Sızıntı dergisi” ile çözüm geliştirildi. Bu dergi, 2016 da düzmece darbe senaryosuyla kapatılıncaya (Sızıntı-Çağlayana dönüşünceye) dek 35 yıl birçok öğretmene her ay rehberlik etti yol gösterdi.
Müfredat ve ahlaki değerler
80 darbesi sonrasında bu olumlu çabaların birçoğu yasaklandı. Hocaefendi, arandığı halde 6 yıl il ilçe demeden tüm yurdu dolaştı. Sorumluluk üstlenebilecek insanları bir araya getirdi, onlarla yeni projeler başlattı. Kapatılan yurt-kurs binaları özel okula ya da dershaneye dönüştürüldü, olumlu davranış kazandırmaya ayrıldı. Devlet eğitimle topluma değer katmakta zorlandığı halde hizmet açtığı her kurumda başarılı oldu. Gençler, bir yandan belirlenen müfredatla yetişirken bir yandan da ahlaki değerle donatıldı.
Herkesin, kendi iradesiyle tercih edeceği cazip ve esnek bir alternatifle seküler eğitim alanına giriş yapıldı. İzmir’deki ilk dershane çocuğunu yüksek öğretime göndermek isteyenler için bir çıkış yoluna dönüştü. Üniversite girişte başarılı model, başta büyük merkezler olmak üzere tüm ülkeye yayıldı. İstikbal kaygısı taşıyanlara, ilerleme yolu açılırken bir yandan da onları yüksek değerlerle donatacak yöntemler bulundu, bu çabalar güven telkin etti.
Dershanelerin, kapatma tehdidi altında olduğu yıllarda mülk binalar özel okula dönüşerek kurtarıldı. Müsait illerden başlayarak bazı yurt binaları özel okula oldu ve bu aşamalı olarak ülke geneline yayıldı. Seküler eğitimin dejenerasyondan kaçınanlar için özel okul ve dershaneler zamanla güçlü bir alternatif haline geldi.
Değer yargıları ve alışkanlıkları geliştirmede çok farklı yol ve yöntemler denendi. Öğretmenlerden gerekli müfredatı aktarmanın yanında, rol model olarak öğrencilere olumlu davranış kazandırması beklendi. Bu tek başına yeterli olmayınca akran gruplarıyla gençlerin birbirini yetiştirdiği başarılı örnekler ortaya çıktı.
Gençlerin omzunda yükseldi
Öğrenciler arasındaki akran sohbetleri; esnaflar, devlet memurları ve diğer meslek gruplarına da yayıldı, haftalık bir araya gelen insanlar, ahi meclisleri gibi birbirine donanım kazandırdı, birlik oluşturup büyük projeler başlattı. Kimi yurt binası, kimi okul dershane için kolları sıvadı, meslek erbabı alt yapıyı hazırlarken, eğitimciler de binaları işlevsel hale getirdi. Dayanışmayla kalitenin arttığı ortamlar, cazibe merkezi oldu.
Yapılan her hizmet, katılımcıların gelecek beklentisini üst düzeye taşırken, bir yandan da,
-Onlara kapasitesine göre en iyi eğitimi alma ve hayatta başarı olma,
-Kazandığı olumlu davranışlarla, yüksek değer yargılarına sahip bir toplum oluşturma amacına katkı sundu. Aileler, mesleğe geçiş için büyük fırsat olarak gördükleri bu ortamlara çocuk göndermek için adeta birbiriyle yarıştı, bazıları seçerek öğrenci almak zorunda kaldı, kiminde kayıtlar bir yıl önce doldu.
Ahlaki donanımla yetişmiş gençlerin önemli bir bölümü, yüksek öğretimi bitirdiğinde hızla yaygınlaşmakta olan kurumlarda görev aldı. Yaz tatillerinde mesleğin baharında olan gençlere, deneyimliler tüm birikimini aktardı. Her hafta yapılan mesleki toplantılarla tecrübelilerin yenileri eğitmesi yıl boyu devam etti. Onların rehberliğinde yetişen gençler, mağlubiyet psikoloji yaşamadan hayata atıldı. Kıskançlığı bir kenara bırakmış insanların birbirini desteklediği hizmetler, gençlerin omzunda yükseldi ve akranlarıyla rekabette zorlanmadı.
Farklı illerde görev yapanlar, birikimini ortak havuza aktarınca, merkezdeki çok kapasiteli meslek erbabının başarılı örnekleri diğerleri için rehber oldu. Tecrübelilerin ve büyük kurumların yöntemleri birleştirilerek kitaba dönüştü. Bu yol haritası haline geldi ve görev alanların hepsi daha planlı çalışma alışkanlığı kazandı. Mesleki deneyim ve davranış kazandırmak için üretilen yöntemler paylaşıldı, uygulamalar geliştirildi ve olumlu alışkanlık kazandırmada hizmete özel sistematik ve etkili bir rehberlik tarzı ortaya çıktı.
Hocaefendi’nin etrafıyla birlikte güncel problemlerin çözümü için yaptığı araştırmaları-konuşma ve makaleleri tasnif edilip çok geniş bir yayın grubuna dönüştürüldü. Her biri günümüz sorunlarına çözüm getiren eserler, kaynak yayınları altında basıldı son dönem elektronik ortama da aktarıldı. Şimdi bunlar binlerce insanın baş ucu kitabı haline geldi. Onun uzun yıllar titiz eğitimden geçirdiği yüksek donanımlı bir ekip, çalışmaları sürekli inceliyor ve günümüze uygun yeni kaynaklar üretmeye devam ediyor.
Toplumsal huzurun kaynağı
Eğitimde olduğu gibi ahlaki ve etik açıdan sorunlu medya aracılığıyla yayılan yozlaşmayı önlemek için amatör ruhla medya alanına girildi. Deneyimli topluma faydalı olma kaygısı taşıyanların birikimiyle başlayan çalışmalar, zamanla gönüllülere devredildi. Etik ve ahlaki ilkelere bağlı gençler, ülkede medya standardını yükseltti, başarılı örnekler taklit edilince medya genelinde hissedilir bir dönüşüm yaşandı.
Toplumsal kutuplaşmayı körükleyen sendika ve dernek, gibi sivil toplum kuruluşlarıyla devleti yönetenler baş etmekte zorlandı. Hizmet kurduğu sendika dernek ve vakıflar uzlaşının, toplumsal huzurun kaynağı oldu, kuşkuyla bakan kıyasıya rekabet halinde olan insanlar bir araya geldi. Birbirinden kopmuş, sağ-sol-ülkücü-akıncı çatışmalarıyla düşman kamplara bölünüp kan davalı hale gelmiş kesimler, diyalog toplantılarında buluştu el ele verilen fotoğraflar geniş kitleleri de yumuşattı.
SSCB parçalandığında, Türk cumhuriyetlerindeki soydaşlarımızın imdadına ilk onlar gitti. İşini kaybetme pahasına yurt dışına göçenler, gelecek beklentisini unuttu, kaybolmuş değer yargılarını geri kazanmaları için yıllarca yoğun çaba harcadı. Bu model diğer ülkelere taşındı üretilen harika değerler tüm dünyaya yayıldı.