Gülen Hareketi’ne yönelik soruşturmalar kapsamında 13 Temmuz 2023’te 9 aylık oğluyla birlikte tutuklanan ev hanımı Ayşe Karaduran ev hapsi verilerek dün tahliye edildi.
TR724’te Sevinç Özarslan’ın haberine göre eşinin 18 ay sonra da olsa serbest bırakılmasına çok sevindiğini söyleyen Mehmet Akif Karaduran, “Tahliye olduğunu duyunca şok oldum. Hiç beklemediğim bir şeydi. Koşa koşa Osmaniye T Tipi Cezaevine gidip aldım hemen. Çok mutlu olduk. Kaç aydır sürekli dilekçe yazıyordu ama hiç dikkate almamışlardı. Hayvanların hakları bile bizden daha fazlaydı. Eşim ve oğlum betondan başka bir şey görmüyorlardı. Murat’ın sağlığı ve psikolojisi artık çok kötü olmuştu. Oğlum beni görünce öyle bir sarıldı ki, orada anladı artık annesinin özgür olduğunu. Çok mutlu oldu.” dedi.
4 AYLIK HAMİLEYKEN DE TUTUKLANMIŞTI
Şanlıurfa’da 20 Mayıs 2022’de gözaltına alınan 11 kadından biri olan Ayşe Karaduran, tutuklandıktan iki ay sonra, 6 aylık hamileyken serbest bırakılmış, oğlu Murat doğduktan sonra ikinci kere Edirne’de gözaltına alınıp tutuklanmıştı.
2017 yılında Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun olan Ayşe Karaduran, öğrenciyken dini sohbetlerin de yapıldığı bir evde kaldığı için tanık ifadesine dayanılarak 6 yıl 10 ay hapis cezasına çaptırıldı.
Dosyası Yargıtay’da inceleme aşamasında bekletilen Karaduran hem hamileyken hem de bebeği doğduktan sonra cezaevinde birçok hak ihlaline maruz kaldı. Bebeğine vermesi gereken anne sütünü lavaboya dökmek zorunda kalan ve oğlunu dönüşümlü olarak yanına alabilen Karaduran, yaşadıklarını eşine mektup yazarak anlatmıştı:
“Muradım gideli 10 gün oldu ama ben hala alışamadım. Çok özlüyorum yavrumu. Gündüzleri bir şekilde oyalanıyorum da geceleri aklıma düşüyor, gözlerim doluyor, kokusu hala burnumda. Hala lavaboya sağıyorum sütümü. Hangi hukuk sisteminde böyle bir yaptırım var acaba bizimki dışında. 13 aylık bebeği annesinden ayırır. Elbet geçecek bu günler, suçsuz olduğumuzu cümle alem duyacak, hakkımız olan adalet elbet tecelli edecek.
Muradımın 4 ay hapis yatması düşüp yaralanmaları, emeklemeyi, yürümeyi, kendi evinde halıların üstünde öğrenmesi gerekirken hapishanenin soğuk betonlarında düşe kalka yaralana yaralana öğrendi evladım. Beraatımızı aldığımda bu çocuğun hakkı nasıl ödenecek, ödeyemeyecekler. Ama olsun, bu imtihan da her imtihan gibi bitecek elbet.
Cumhuriyetin 100. yılı kutlanırken terörist diye damgalanıp içerde yatmak çok zoruma gidiyor. Biz Doğulu olduğumuz için annem babam bizi sırf okuyalım da kimse kandırıp dağa kaçırmasın terörist olmayalım diye üniversite okuduk. Kaderin cilvesi bu sefer de okuduk diye terörist ilan edildik. Bazen keşke okumasaydım, ev kızı olsaydım, cahil kalsaydım başıma bunlar gelmezdi diyorum.”
