Gazeteci Fatih Altaylı, 20 Ocak’ta 47. ABD Başkanı olarak göreve başlayacak olan Donald Trump’ın Türkiye’nin Suriye’deki son gelişmelere ilişkin açıklamasının önemli bir bölümünün Anadolu Ajansı tarafından yayımlanmadığını yazdı ve “AA Trump’ın sözlerinin tamamını değil, sadece iktidarın hoşuna gidecek bölümünü ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan benim dostum ve saygı duyduğum biri. Onun da bana saygı duyduğunu düşünüyorum’ sözlerini ve Suriye’den asker çekip çekmeyeceğine ilişkin soruya verdiği ‘Bunu size söylemeyeceğim çünkü bu askerî stratejinin bir parçası. Ancak şunu söyleyebilirim ki, bu Türkiye ile ilgili bir durum’ kısmını haber adı altında aboneleriyle paylaştı.” ifadelerini kullandı.
“İktidar kontrolündeki yayın organlarının, iktidardan beslenen gazetelerin ama özellikle de Anadolu Ajansı ve TRT’nin iktidar lehine çalıştıklarını ve Türkiye’deki muhalif seslere sansür uyguladıklarını yıllardır biliyorduk, görüyorduk” diyen bu tavrın “artık yabancı ülke devlet başkanlarının sözlerine de” yansıdığını yazan Altaylı, yazısına şöyle devam etti:
“AA, Trump’ın sözlerinin tamamını değil, iktidarın hoşuna gidecek bölümünü aboneleriyle paylaştı”
“Bu ayıplı tavrın bu seferki sahibi Anadolu Ajansı.
ABD’nin birkaç gün sonra koltuğa oturacak olan Başkanı Donald Trump, Mar o Lago’daki kulübünde bir basın toplantısı düzenledi ve özellikle dış ilişkiler konusunda sorulara yanıt verdi.
Anadolu Ajansı da bazı internet sitelerinden ve bazı ABD televizyonlarından canlı yayınlanan bu basın toplantısının Türkiye ile ilgili bölümlerini haberleştirdi.
Bu da Türkiye’de ‘Trump’tan Erdoğan’a övgüler’ başlıklarına neden oldu.
Çünkü AA Trump’ın sözlerinin tamamını değil, sadece iktidarın hoşuna gidecek bölümünü ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan benim dostum ve saygı duyduğum biri. Onun da bana saygı duyduğunu düşünüyorum’ sözlerini ve Suriye’den asker çekip çekmeyeceğine ilişkin soruya verdiği ‘Bunu size söylemeyeceğim çünkü bu askerî stratejinin bir parçası. Ancak şunu söyleyebilirim ki, bu Türkiye ile ilgili bir durum’ kısmını haber adı altında aboneleriyle paylaştı.
Oysa Trump’ın sözleri bundan ibaret değildi.
Trump, Erdoğan’ın Suriye’ye adamlarını yollayıp Suriye’yi aldığını iddia etti ve ‘O, ben kendisinden rica ettikten sonra birtakım insanların peşine düşmemeyi kabul etti. Kimden bahsettiğimi biliyorsunuz, Kürtler. Bu ne kadar sürecek bilmiyorum, çünkü onlar doğal olarak düşmanlar, birbirlerinden nefret ediyorlar. O bunu şimdilik yapmadı, başlamıştı ama ona ‘Lütfen bunu yapmayın’ dedim. O da yapmadı.’
O dediği, Erdoğan’dan başkası değil.
Ve Trump Başkanlığının son döneminde Erdoğan’dan YPG’ye karşı harekete geçmemesini tehditkar bir dille istediği mektubunu hatırlattı ve Türkiye’nin PKK/YPG’ye bu mektup nedeniyle seyirci kaldığını da açıkça söylüyor.”
“Türkiye’nin dış ilişkilerini riskli bir dönem bekliyor”
“Trump’ın bu açıklamalarının Türkiye’nin bölgede başını derde sokmayı amaçlayan ve komşuları ile ilişkileri bozma amacını güden ama övgüye benzetilmiş ithamlar içerdiğini anlamak zor değil” diyen Altaylı, AA’nın söz konusu ifadeleri haber yapmamasının nedenini buna bağladı.
Altaylı, yazısının ilgili bölümünü “Zannederim Trump, Mazlum Kobani’nin de davetli olduğu yemin töreninin ardından koltuğa oturunca Türkiye’nin dış ilişkilerini riskli bir dönem bekliyor” ifadeleriyle sonlandırdı.