Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ‘kız öğrenci yurdunda kalmak ve ByLock kullanmak’ iddiasıyla 6 yıl 10 ay hapis cezası verilen din kültürü öğretmeni Büşra Tuna Çankaya, 9 aylık oğlu Bera ve eşi KHK’lı polis Yasin Çankaya birlikte Edirne’de tutuklandı. Meriç üzerinden Yunanistan’a geçmek istediği iddiasıyla tutuklanan Çankaya, sütten kesilmemiş bebeğiyle birlikte Edirne L Tipi Cezaevine konuldu.
TR724’ten Sevinç Özarslan’a konuşan Çankaya’nın aile yakını, “Büşra, ben ülkemi terk etmek istemiyorum ama beni buna mecbur bırakıyorlar, çocuğumu hapishanede büyütmek istemiyorum deyip çok ağlamıştı. Başıma bir şey gelirse kimse bizi unutmasın demişti. Gerçekten çok üzgünüz. Hukuksuzluk olmasa kimse ülkesini bırakmaz. Ne toplum ne yöneticiler kimse bizi anlamak istemiyor.” dedi.
İLAHİYATI BİRİNCİLİKLE BİTİRDİ
Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir
Antalya Akdeniz Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden 2018 yılında birincilikle mezun olan Büşra Tuna Çankaya, Gülen Hareketine yönelik davalar kapsamında hakkında soruşturma açıldığı için Şubat 2018’de tutuklandı. Altı ay Antalya Döşemealtı L Tipi Cezaevinde kalan Çankaya hakkında, Antalya Saygı Kız Öğrenci Yurdu’nda birlikte kaldıkları oda arkadaşları “Dini sohbet yapıyordu” diye tanıklık yaptığı için ve Bylock kullandığı iddiasıyla 6 yıl 10 ay ceza verildi.
EŞİ BERAAT ETTİ, YİNE DAVA AÇTILAR
Tahliye edildikten sonra, 2021 yılında KHK’lı polis Yasin Çankaya ile evlenen Büşra Çankaya’nın dosyasının Yargıtay tarafından onandığı belirtildi. Aynı davalar kapsamında 6 yıl 3 ay ceza verilen ve daha önce yaklaşık 2 yıl hapis yatan Yasin Çankaya’nın ise beraat ettiği ama dosyasına başka tanıklar eklendiği için tekrar dava açıldığı ve dosyasının Yargıtay’da olduğu öğrenildi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 26 Eylül 2023’te açıkladığı KHK’lı öğretmen Yüksel Yalçınkaya kararına göre, bankaya para yatırmak, derneğe üye olmak, Bylock kullanmak, gazeteye abone olmak, çocuklarını kapatılan okullara göndermek ve benzeri eylemler, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 7. maddesinde belirtilen “kanunsuz suç olmaz” ilkesine göre suç teşkil etmiyor. Sözleşmenin tarafı olan Türkiye dahil tüm ülkelerin AİHM kararlarına uyma zorunluluğu bulunuyor.
