Kız çocuklarının yargılandığı, uluslar arası kamuoyunun tepkisini çeken davada yeni bir skandal ortaya çıkarıldı. Avukat Hatice Yıldız, davada bir zabıt katibinin bilirkişi olarak atandığını belirterek, bu kişinin yanında herhangi bir denetleyen olmadan hem imaj alıp hem rapor yazdığını söyledi.
İMAJ ALMA İŞLEMİ USULSÜZ YAPILMIŞ
KHK TV’de Ahmet Erkan Yiğitsözlü’nün sorularını yanıtlayan Yıldız, dijital materyallerden delil almadaki usulsüzlüklerin yargılamalarda gözardı edildiğini söyledi. Zabıt katiplerinin bilirkişi olarak atandığını belirten Yıldız, şu ifadeleri kullandı:
“Yetkinliği, bilgileri nedir bilmiyorum. Altına bilgisayar programcısı yazmış. İmaj ama işleminin tamamı usulsüz yapılmış. Aynı kişi hem imajı almış hem de raporu yazmış.
İMAJ ALAN KİŞİ VERİ EKLEYEBİLİR VERİ SİLEBİLİR
İmaj alan kişi veri ekleyebilir, veri silebilir. O nedenle imaj alma esnasında denetleyen birisinin de olması lazım. İmaj almada müdafi yok, sanık yok. Bir de üstüne üstlük bir zabıt katibi kalkıp rapor hazırlıyor.
EMNİYETTE İMAJLAR MANUEL OLARAK ALINMIŞ
Emniyetteki telefon incelemesi de sanık olmadan manuel olarak yapılmış. Emniyetteki alınan imajla daha sonra mahkemede alınan imajlar farklı. Haliyle bu dijital materyallerin esas alınması mümkün değil.
TELEFONDAN ÇIKANLAR GÜNLÜK HAYATA İLİŞKİN MESAJLAR
İçeriğe bakınca ne görüyoruz, günlük hayata ilişkin mesajlar. Yani anayasal düzeni ortadan kaldıracak silahlı bir örgüte yönelik bir mesaj yok. Cebir ve şiddet içeren eylemler yok. 3-5 öğrenci ve annelerinin devleti çökerteceğini iddia etmek Türkiye Cumhuriyeti’ne hakarettir.
Avukat Hatice Yıldız’ın KHK TV’ye yaptığı açıklama şöyle:
