Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Kadına yönelik şiddetle mücadelede devletin tüm birimleri sıfır tolerans ilkesiyle, siyaset üstü bir duruş sergiliyor” dedi.
Bakan Göktaş, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde ‘Kültür, Sanat ve Medyanın Dönüştürücü Gücüyle Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Toplantısı’nda kadın, çocuk ve aile hakkında konuştu.
TRT Haber’in aktardığına göre Göktaş şunları dedi:
“Medyanın insanların duygu ve düşüncelerini etkilediği, tutum ve davranışlara yön verdiği birçok araştırmayla ortaya konmuş durumda. Dolayısıyla medyanın başlı başına toplumu değiştirme ve dönüştürme potansiyeli olduğu artık kabul edilen bir gerçek. Bu potansiyelin nasıl yönetileceğiyse bugünkü toplantımızın kritik gündemini oluşturuyor.
Geleneksel ve yeni medyaya baktığımızda genel olarak kadınların basmakalıp rollerle temsil edildiği, kadın bedenin metalaştırıldığı ve bu temsil biçiminin kadınlara karşı ayrımcılığı daha da pekiştirdiğini üzülerek görüyoruz.
Geleneksel ve yeni medyada gerek haberler gerek gündüz kuşakları gerek dizi ve filmlerde kadına yönelik şiddetin sunuluş biçiminin, var olan şiddeti yeniden ürettiği ve şiddeti normalleştirdiği yönünde bulgular elde ettik.
Ancak bu olayların geri dönülemez sonuçlar doğmadan önlenmesi de önemli bir mesele. Risklerin erkenden tespit edilip koruyucu-önleyici mekanizmaların harekete geçirilmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz.
Üzülerek ifade etmek durumundayım. Cinayetin her detayıyla verildiği, maktulün fotoğraflarının kullanıldığı haberler hem hayatını kaybedenlerin ailelerine hem de toplumun ruh sağlığına ciddi zarar veriyor. Bu anlamda şiddet haberlerinin sansasyonel bir üslup ve olayın tüm detaylarıyla değil, toplumsal farkındalık uyandıran yönüyle işlenmesini son derece kıymetli buluyoruz.
Medya kanallarıyla oluşan etkileşim ağları ve yayınlanan içeriklerin kadına yönelik şiddete karşı ortak bir duyarlılığın oluşmasına ciddi bir katkı sağlayacağına inanıyoruz.
Bu anlamda kültür, sanat ve medya alanına gönül vermiş siz kıymetli misafirlerimizin, kadın ve çocuk başta olmak üzere her türlü şiddetin önlenmesinde sağlayacağı destekler için şimdiden teşekkür ediyorum. Kadına yönelik şiddetle mücadeleyi toplumsal bir seferberlik ruhuyla yürütmeliyiz.
Topyekun bir mücadele ortaya koymalıyız. Hep birlikte, kadınların ve çocuklarımızın toplumsal hayatta daha güçlü bir yer edinmeleri, şiddete maruz kalmadan yaşamlarını sürdürebilmeleri için azim ve kararlılıkla çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”