Van’ın Erciş ilçesindeki Morgedik Barajı’nda bulunan dipvak tünelinde hidrojen siyanür seviyesi yüzde 40 olarak tespit edildi. Çevre ve halk sağlığı açısından ciddi endişeleri de beraberinde getiren bu gelişmeyle ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, “Girmek durumunda kalan görevlilerin dahi, fiber karbon özellikli, korumalı giyişiler giyinmesi şart. Aksi durumda ölümcül ve kalıcı etkileri olması muhtemel” diye uyardı.
İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’ne yapılan ihbar üzerine başlatılan incelemeler, bölgede su ve toprak kirliliği olasılığını gündeme getirdi. Devlet Su İşleri (DSİ) ekipleri, acil olarak sudan numune alıp analizler için laboratuvara gönderdi. Yetkililer, incelemelerin sürdüğünü ve şu ana kadar olayın kaynağı hakkında kesin bir bilgiye ulaşılamadığını belirtirken, edinen bilgilere göre Dicle Üniversitesi’nden kimya ve çevre mühendisliği uzmanlarının bölgeye sevk edilmesi bekleniyor.
“Ölümcül ve kalıcı etkileri olması muhtemel”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, konuyla ilgili medya kuruluşlarına yaptığı değerlendirmede, “Bu rapordan anladığımız kadarıyla, baraj bölgesinde havada 20.00 ppm (yüzde 40 oranında) hidrojen siyanür tespit edildi. Fakat bu havada bulunan siyanürün suya karışıp karışmadığına dair herhangi bir değer belirtilmemiş. Dolayısıyla acilen suda siyanür analizi yapılması gerekiyor” dedi. Ayrıca tünele ve bölgeye kesinlikle girilmemesi gerektiğini belirten Öztürk, “Girmek durumunda kalan görevlilerin dahi, fiber karbon özellikli, korumalı giyişiler giyinmesi şart. Aksi durumda ölümcül ve kalıcı etkileri olması muhtemel” ifadelerini kullandı.
“Kısa vadede solunum yolu rahatsızlıkları, uzun vadede ise kalıcı sağlık sorunları yaratabilir!”
Gazete Duvar’dan İris Yılmaz’a konuşan çevre aktivisti Zeynel Abidin Çelebi, hidrojen siyanür oranının, yalnızca insan sağlığını değil, bölgedeki ekosistemi de tehdit ettiğini vurguladı. Çelebi, “Yıllardır bölgede çevresel tehditlere karşı uyarılarda bulunduk. Ancak bu uyarılar dikkate alınmadı. Şimdi ise karşı karşıya kaldığımız bu tehlike, tarım arazilerini, su kaynaklarını ve hayvancılığı doğrudan etkiliyor. Kısa vadede solunum yolu rahatsızlıkları, uzun vadede ise kalıcı sağlık sorunları yaratabilir” şeklinde konuştu.