Eski CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyet Halk Partisi, rüşveti aklayacak, rüşvet verenleri devlet olarak isimlendirecek ve bu çarka payanda olacak bir parti asla değildir” dedi.
Türkiye Başkonsolosluğu’nun da bulunduğu Türkevi binası, New York’un Demokrat Partili belediye başkanı Eric Adams’ın açılmasına izin verilmesi için şehir yetkililerine baskı yaptığı iddiasıyla gündemde.
İddiaya göre binanın gerekli güvenlik önlemleri tamamlanmadan iskan izni istenmiş ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Adams’ın baskısıyla alınan geçici izinle 20 Eylül 2021’de Türkevi’ni açmıştı.
ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI), Adams’a Türkiye’den ‘yasadışı bağış’ aldığı iddiasıyla soruşturma başlatmıştı.
57 sayfalık iddianamenin önemli bir bölümünü Türk iş insanları ve en az bir Türk yetkiliyle bağlantılı suçlamalar oluşturuyor.
Sosyalist Enternasyonal Başkanlar Kurulu toplantısı için New York’a giden Özgür Özel, Türkevi’nin önünde binanın ‘herkes için gurur kaynağı’ olduğunu belirtmişti.
Özel, iddialara ilişkin sorulan bir soruyaysa “Burada böyle bir bina yapılırken, Türkiye, ABD’de rüşvet vermeye ihtiyaç duyacak bir ülke değil. Böyle bir acziyet içinde değil. Böyle bir şeye kalkışmak, niyet etmek falan Türkiye Cumhuriyeti devletini temsil eden kimseye yakışmaz” demişti.
Kılıçdaroğlu’nun X’teki açıklaması şöyle:
“Erdoğan Hükümeti ve kurduğu Saray düzeninin adı Türkiye Cumhuriyeti Devleti değildir!
Cumhuriyet Halk Partisi; rüşveti aklayacak, rüşvet verenleri devlet olarak isimlendirecek ve bu çarka payanda olacak bir parti asla değildir.
Halkın büyük umutlarla sıkı sıkıya bağlandığı CHP’nin kurumsal sorumluluğu, iktidarla normalleşme adı altında yapılan yanlışlıklara göz yummak, işlediği suçlara ortak olmak değildir!
‘O fakir (!), canı bedeninde oldukça’ değil de ‘Mal varlığını araştırırız.’ diye tehdit edildiğinde denileni yapar!
Çocuklarının Vakıfları Amerika’da neler yapmış, mal varlıkları ne kadarmış? Muhammed Ali’nin çiftliğini kim satın almış? Halk Bankası üzerinden neler yapılmış? Asli görevimiz bu soruları sormaktır.
Son nefesime ve gücümün son noktasına kadar, arsızın, hırsızın, hak-hukuk tanımazların, mafyaların-uyuşturucu baronlarının, tiranların ve karunlaşan haydutların karşısında, Milletimin ve Partimin tam yanındayım.
Bugün normalleşme adı altında bizlere AKP’nin hatalarına göz yummamızı isteyenlere duyururuz ki;
Şafağın söktüğü, güneşin battığı yerdeyiz ve Mücadele edeceğiz…”