Gazeteci Adem Yavuz Arslan’ın YouTube kanalında telekulak iddialarının perde arkasını anlatan KHK’lı istihbaratçı Mesut Yılmaz, uzun yıllar gündemde kalan şike operasyonunun nasıl başladığına dair de çarpıcı bilgiler verdi.
Eski İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Mesut Yılmaz kamuoyunda ‘telekulak davası’ olarak adlandırılan yargılamalara ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
KHK’lı istihbarat müdürü iktidara yakın medyanın ve AKP etkisindeki yargının iddia ettiği gibi milyonlarca kişinin dinlenmediğini, bunun teknik olarak imkansız olduğunu ve gizli kalması gereken dinlemeleri bizzat Adalet Bakanlığı’nın deşifre ettiğini anlattı.
“DİNLEME KARARI ALINAN KİŞİ SAYISI 200 CİVARINDAYDI”
Mesut Yılmaz tüm dinlemelerin mahkeme kararıyla yapıldığını, ‘VIP dinleme’ denilen olayda ismi geçenlerin dinlenmediğini, soruşturma kapsamında dinleme kararı alınan kişi sayısının 200 civarında olduğunu anlatırken kendisinin de tutuklanma sürecine dair ilginç detaylar anlattı.
“SAVCI ‘2 YIL YATAR ÇIKARSINIZ’ DEDİ, ÖYLE OLDU”
Yılmaz, “İlk gözaltına alınan kişilerdendim. Savcıya çıktık. Savcı uzun uzun oyalandıktan sonra, ‘dosyada bir şey yok ancak tutuklanacaksınız. 2 yıl yatar çıkarsanız’ dedi. Ben savcıya tek tek iddialarının boş olduğunu delilleriyle gösterdim ama karar önceden verilmişti. Mahkemeye çıkarıldık. Hakim yasadışı dinleme deyince ‘dinleme kararının altındaki imzaya bakar mısınız?’ dedim. Benim tutuklanmama gerekçe yapılan dinleme kararını veren hakimin kendisiydi. Ben ‘eğer ben buradaysam sizin de sanık sırasında benimle olmanız gerekirdi’ dedim. Güldü geçti. Tutuklandım ve savcının dediği gibi 2 yıl yattım. Sonra tahliye ettiler” dedi.
ŞİKE OPERASYONU NASIL BAŞLADI?
Gazeteci Adem Yavuz Arslan’ın Youtube kanalına konuşan KHK’lı polis müdürü Mesut Yılmaz çok tartışılan Şike Operasyonu’na dair de kamuoyuna yansımamış bilgiler verdi:
“Organize Şube’nin üzerinde çalıştığı bir çete oluşumu vardı. Teknik takip yapılırken olay bize aktarıldı. O dönem Sivasspor Başkanı olan Mecnur Odyakmaz’ı izliyorlar ama telefonlara Sedat Peker gibi Aziz Yıldırım gibi isimler düşüyor. Bizden istihbari destek istediler ve olay adım adım gelişti. Yani iddia edildiği gibi ‘Cemaat’in Fenerbahçeyi ele geçirme vs’ iddiaları ile ilgisi yok. O telefon kayıtlarına düşmese soruşturma gelişmeyecekti” dedi.
Söyleşinin tamamını izlemek için linke tıklayın
