Gazeteci Müyesser Yıldız, kendi adını taşıyan internet sitesinde Necip Hablemitoğlu cinayetiyle ilgili çok önemli bir yazı kaleme aldı. Yazıda, Sabah gazetesi çalışanlarından Abdurrahman Şimşek’in, Hablemitoğlu davasının en önemli sanıklarından eski ÖKK Tim Komutan Yardımcısı Nuri Gökhan Bozkır’la yaptığa ancak yayınlanmayan röportaja da geniş olarak yer verildi.
Röportaja göre, soruşturma Cumhuriyet Savcısı Zafer Ergün tarafından değil, bizzat ‘MİT’e çalıştıkları iddia edilen sözde gazeteciler Zihni Çakır ve Abdurrahman Şimşek tarafından yürütülmüş! İki ismin davanın en önemli sanığıyla defalarca görüştüğü ve yönlendirme yaptıkları, yayınlayamadıkları röportajda net olarak görülüyor.
CİNAYETİ GÜLEN HAREKETİ ÜZERİNE YIKMAK İSTİYOR
Zihni Çakır ve Abdurrahman Şimşek’i, Hablemitoğlu cinayetini Mustafa Özcan üzerinden Gülen Hareketi’ne yıkmak istedikleri görülüyor. Ancak Nuri Gökhan Bozkır, ne Mustafa Özcan’ı ne de Enver Altaylı’yı tanımadığını defalarca söylüyor. Abdurrahman Şimşek’in yayınlanmayan röportajından ilgili bölüm şöyle:
Sonrasında Şimşek ve Şimşek’in kameramanı ile Bozkır arasında ana başlıklarıyla şu diyaloglar yaşanıyor:
Şimşek: Siz bunların bir rapor hazırladığına ilişkin bir şeyler söylemiştiniz. Tam nedir bu?
Bozkır: Yok, ben Zihni Çakır’a böyle bir şey kesinlikle söylemedim.
Şimşek: Sizin şöyle bir şeyiniz var; kod isimle Hablemitoğlu ile temas kurdular… Kim kurdu?
Bozkır: Ben bu konuyla ilgili irtibat kurduklarını hiçbir zaman belirtmedim. Ama aralarında Alman vakıflarını konuştuklarını biliyorum.
Şimşek: Hayır şöyle; Zihni Çakır bunların Fikret Emek grubu tarafından Hoca’ya birtakım bilgiler…
Bozkır: Ben Çakır’a böyle bir şeyde bulunmadım. Kesinlikle söylemedim, kesinlikle.
Kameraman: İfadenizde Tan Dervişoğlu Hablemitoğlu’na bilgi belge veriyordu geçmiyor muydu?
Bozkır: Geçmiyordu.
MUSTAFA ÖZCAN’IN İSMİNİ SİZDEN DUYUYORUM
Şimşek: Zihni Çakır’ın İstanbul TEM’de bu olayın azmettiricilerinin Mustafa Özcan ve Enver Altaylı tarafından bu ekibe ihale edildiği gibi bir izlenim var.
Bozkır: Sizden duydum. Kesinlikle benim böyle… Ben Mustafa Özcan’ı tanımam, bilmem; ilk defa bugün sizden duydum. Daha doğrusu haber programlarında duydum. Enver Altaylı’yı tanımam, ama bilirim.
Şimşek: Peki Emniyet’te Enver Altaylı ve Mustafa Özcan ismini sizden duyduğu, bunların azmettirdiği yönde… Neden böyle bir ifade vermiş olabilir?
Bozkır: Bilmiyorum, yani Zihni Bey ile olan bütün mesajlaşmalarımı bütün şeyleri size arz ettim, hatta PDF dosyası yaptım attım.
Şimşek: Konuyu yüz yüze söylediğinizi değerlendiriyor.
Bozkır: Kesinlikle yok.
ŞİMŞEK’TEN OPERASYONEL HABER!
Nuri Gökhan Bozkır’ın açıklamalarının tevile ihtiyacı yok; açık ve net bir şekilde Mustafa Özcan’ın ya da Enver Altaylı’yı tanımadığını söylüyor. Söz konusu ifadeyi savcılık ve emniyet sorgusunda da vermişti. Ancak Zihni Çakır ve Abdurrahman Şimşek’in tek amacı senaryolarına uygun bir iddianame yazmak. Bunun için yalan beyanda bulunmaktan çekinmiyorlar.
Abdurrahman Şimşek, yukarıdaki röportaja rağmen yalanlarına Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada, ‘tanık’ olarak dinlendiği 4 Mart 2024 tarihli duruşmada da devam etmişti. Nuri Gökhan Bozkır, orada da Şimşek’i yalanlamış ve “Allah belanı versin, yalan söylüyor.” diyerek tepki göstermişti