Bir önceki Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı ve Cumhuriyetçilerin 5 Kasım’daki seçimde başkan adayı Donald Trump, Pazar günü katıldığı bir etkinlikte, iktidara gelmesi halinde Hamas destekçilerini sınır dışı edeceğini belirtti.
New Jersey’deki “Antisemitizmi Durdur” etkinliğinde konuşan Trump, “Başkan olduğumda, yabancı cihat sempatizanlarını hızlıca sınır dışı edeceğim ve Hamas destekçileri gidecek” ifadelerini kullandı.
“Eğer Amerika’dan nefret ediyorsanız, eğer İsrail’i yok etmek istiyorsanız, sizi ülkemizde istemiyoruz.”
Trump ayrıca, “Gazze Şeridi gibi, terörün istila ettiği yerlerden” gelen mültecilerin de ABD’ye giremeyeceğini belirtti.
Eski başkan, Nisan ayında yaptığı bir açıklamada “Bu işi bitirmek ve normale dönmek zorundasınız. Bunu yapma şekillerini sevdiğimden emin değilim, ama (Hamas’a karşı) zafer kazanmanız gerekiyor. Bir zafer kazanmalısınız ve bu da uzun zaman alıyor” ifadelerini kullanmıştı.
ABD’de başkanlık seçimleri 5 Kasım’da yapılacak ve Trump, Demokratların adayı Kamala Harris’e karşı yarışacak.
İsrail sınırını aşıp baskın yapan Hamas militanları, 7 Ekim’de düzenledikleri saldırıda çoğu sivil olmak üzere yaklaşık 1.200 kişiyi öldürdü ve 250 kadar kişiyi de rehin aldı. Bu rehinelerin yaklaşık yarısı, Kasım ayında bir hafta süren ateşkes sırasında İsrail tarafından tutulan Filistinli mahkumlarla takas edilerek serbest bırakıldı.
İsrail, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun (BMGK) derhal ateşkes ilan edilmesini öngören kararına rağmen Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısından bu yana Gazze’ye yönelik saldırılarını ve sivil katliamlarını sürdürürken, uluslararası kınamalarla karşı karşıya kaldı.
Gazze’deki sağlık yetkililerine göre, 7 Ekim’den beri İsrail’in Gazze’de düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere yaklaşık 40.000 Filistinli öldürüldü ve 90.000’den fazla kişi yaralandı.
Harabeye dönüşen Gazze’nin pek çok bölgesinde gıdaya, temiz suya ve ilaca ulaşmak hala çok zor.
Güney Afrika’nın açtığı bir dava kapsamında İsrail, Uluslararası Adalet Divanı’nda soykırımla suçlanıyor.
Mahkeme, Başbakan Netanyahu yönetiminin, 6 Mayıs tarihinde işgal edilmeden önce bir milyondan fazla Filistinlinin sığındığı güneydeki Refah kentindeki faaliyetlerini derhal durdurmasına hükmetmişti.
Diplomatlar ateşkes anlaşmasının İran ve Lübnan Hizbullah’ını, Hamas’ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükür ve Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye’nin öldürülmesine karşılık vermemeye ikna edeceğini umuyorlardı.
Kirby, İran’ın hazırlıklarını tamamladığını, çok kısa bir süre içinde hiçbir uyarıda bulunmadan saldırabileceğini ve söylemlerinin ciddiye alınması gerektiğini söyledi.
Arabulucular aylardır Hamas’ın kalıcı bir ateşkes, İsrail güçlerinin Gazze’den çekilmesi ve İsrail tarafından hapsedilen Filistinlilerin serbest bırakılması karşılığında rehineleri serbest bırakacağı üç aşamalı bir plan üzerinde çalışıyorlardı.
Başkan Joe Biden’ın 31 Mayıs’ta açıkladığı plan üzerinde her iki taraf da prensipte anlaşmaya vardı. Ancak Hamas’ın değişiklik, İsrail’in de açıklama önerileri her iki tarafın da birbirini anlaşmayı bozmaya çalışmakla suçlamasına neden oldu.
Hamas, İsrail’in Mısır sınırı boyunca kalıcı bir askeri varlığa sahip olmasını ve Gazze’yi ikiye bölen bir hattın oluşturulmasını içeren taleplerini reddetti.