Özellikle yandaş medyada darbenin 1 numarası olarak dillendirilen dönemin YAŞ Üyesi Orgeneral Akın Öztürk’ün dosyasını ayrıntılı olarak incelediğini anlatan Gergerlioğlu, “Kamera kayıtları, HTS kayıtları var. Tanık ifadeleri var. Dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı ve Genelkurmay Başkanı’nın emriyle ‘darbecileri ikna etmek için’ Akıncılar’a geliyor. 21 Temmuz tarihli Genelkurmay bildirisinde de bu gerçek itiraf ediliyor. Ancak daha sonra o bildiri siliniyor! Abidin Ünal’ı, Yaşar Güler’i darbecilerin elinden kurtaran adam! Bu kişi mi darbenin bir numarası arkadaşlar? Tüm HTS ve kamera kayıtları var. Siz böyle bir adamı nasıl ‘1 Numara’ ilan edebilirsiniz? 15 Temmuz üzerinde çok büyük şaibeler var. 15 Temmuz’un 8 yılında artık bu gerçekleri konuşmak gerekiyor.” dedi.
Gergerlioğlu şunları söyledi:
16 Temmuz akşamı çağırıyorlar ‘Gel ifade ver’ diyorlar. Gidiyor ifade veriyor… Bu kişi mi darbenin bir numarası arkadaşlar? Tüm HTS ve kamera kayıtları var. Siz böyle bir adamı nasıl ‘1 Numara’ ilan edebilirsiniz? 15 Temmuz üzerinde çok büyük şaibeler var. İşte size bütün delilleriyle anlatıyorum. 8 yıl sonra 15 Temmuz’u yeniden masaya yatırmak lazım. Harbiyeli öğrenciler, komutanlar, doktorlar, öğretmenler ‘darbeci’ diye bu ülkede işlerinden oldu, zindanlara atıldı. Ama gerçek çok başka. 15 Temmuz’un 8 yılında artık bu gerçekleri konuşmak gerekiyor.
15 Temmuz’un yıl dönümü geçeli iki hafta oldu. 15 Temmuz’la ilgili gerçekler konuşulmuyor. 8 yıl geçti ve bazı gerçekleri tartışmanın zamanı geldi. Ben ilkesel olarak darbelere karşı olan bir insanım. Mesele şudur; darbeci olmadığı halde darbeci ilan edilenlerle ilgili çok büyük sıkıntılar var.
Askerler, polisler, doktolar, mühendisler, hemşiler, öğretmenler ‘darbeci’ ilan edildi bu ülkede. Yanlış… Hatta darbenin 1 numarası ilan edilen Akın Öztürk’le ilgili bile çok büyük şaibeler var. Dosyaları ayrıntılı olarak inceledim, araştırdım. Araştırdığınız zaman bu kişinin darbeyle falan alakası olmadığını anlıyorsunuz.
Kamera kayıtları, HTS kayıtları var… 3-15 Temmuz arasında İzmir Gümüldere’de… Kampta… Tüm kayıtlar var. Fakat gizli tanık iddialarına göre Yurtta Sulh Konseyi’nin İstanbul’daki 7-8-9-10 Temmuz’daki toplantılarına katılmış! Halbu ki o tarihlerde İzmir’de…
15 Temmuz günü… Kore’den eşiyle birlikte dönmüş. İzmir’de kızının evine gidiyor. Tişört ve sivil kıyafetlerle. (Torunuyla oyun oynarken darbe yapıldığı haberini alıyor) Akşam oluyor. Televizyonlardan darbe girişimi olduğunu görüyor. Her tarafı arıyor ama ulaşamıyor. Saat 23.47’de kendisine Abdin ünal arıyor ve Akıncılar’a gitmesini, darbecileri ikna etmesini istiyor. Bunun üzerine kendisi de Akıncılar’a hareket ediyor.
21 Temmuz’da Genelkurmay’ın sitesinden yayınlanan bildiride de bu bilgi doğrulanıyor. Ancak bu bildiri şu anda Genelkurmay’ın sitesinde yok, silindi. Neden? ‘1 Numara’ ilan ettikleri adamı temize çıkarmak istemedikleri için sildiler. (Söz konusu bildiride, Akın Öztürk’ün Abidin Ünal ve Hulusi Akar’ın talimatıyla Akıncılar’a gittiği belirtiliyor)
Akın Öztürk diyor ki; “Ben Akıncılar’a gittim. Hulusi Akar oradaydı. Bana ‘Akın git şunlarla konuş, ikna et’ dedi. Defalarca ikna için gittim geldim. Sabah saatlerinde darbe bastırıldı. Yaşar Güler ve Abidin Ünal’ı ben kurtardım. Kendi aracımı ve korumamı Abidin Ünal’a tahsis ettim ve HKK’na gönderdim. Daha sonra ben de Yaşar Güler’le HKK’na gittim. 16 Temmuz akşamı Abidin Ünal’ı evine ben bıraktım.”