Ekonomim’in haberine göre, geçen yıl tüm zamanların rekorunu kırdıktan sonra 2024 sezonuna büyük hedefl erle başlayan turizmde artan maliyetler ve döviz kurlarının baskılanması nedeniyle doluluk oranları düşük kalan oteller fiyat düşürdü. Çoğunlukla Rusya’ya çalışan turizm bölgelerinde otel dolulukları temmuz için yüzde 60’larda kaldı. Rusya Tur Operatörleri Birliği (ATOR) Rusya’dan Türkiye’ye yönelik tatil talebinin düşük seyretmesi nedeniyle Türk otelcilerin fiyatları düşürdüğü belirtti.
“Mayıs tatilcileri” gösterge değil
Resmi tatillerin bol olduğu mayıs ayı Rusların tatil ayı olarak biliniyor. ATOR’a göre mayısta tatil yapan Rusların yüzde 25’i yurt dışını tercih ediyor. ATOR’un tahminlerine göre nisan sonundan 10 Mayıs’a kadar geçen iki haftalık tatil döneminde yaklaşık 300 bin Rus turist Türkiye’ye gelirken 150 bin Rus BAE’yi, 60 bini de Mısır’ı tercih etti. Rusya’dan Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısı mayısın tamamında ise yüzde 13 artışla 739 bine ulaştı. Ancak sektör temsilcilerine göre daha çok düşük bütçeli turistlerden oluşan “mayıs tatilcileri” sezon için gösterge değil.
Tatil haftasında, Türkiye’de 7-8 gecelik turların kişi başı ortalama maliyetinin 88-93 bin ruble arasında değiştiğini hatırlatan sektör temsilcileri benzer paketin fiyatının BAE’de 140-150 bin, Mısır’da ise 100-110 bin ruble arasında değiştiğini belirtiyorlar. Ancak mayıs tatilinde 100 bin rublenin altında kalan Türkiye fiyatları sezonda 300 bin rubleye kadar çıkınca Başta Antalya olmak üzere çoğunlukla Rusya’ya çalışan turizm bölgelerinde temmuz doluluk oranları yüzde 60’larda kaldı. Temmuz ayı için uçak bileti alan Rusların yalnızca yüzde 7’sinin Antalya’yı tercih etmesi de bu verileri doğruluyor.
Türkiye’deki fiyatların yüksek kalmasının nedenlerinden birinin rublenin değer kaybıyla ilgili olduğunu belirten ATOR Başkan Yardımcısı Taras Kobişçanov, “Bazı oteller temmuz-ağustos ayları için fiyatlarını ciddi artırdı. Haziran ayını mükemmel sattılar ancak temmuz talebi çöktü. Temmuz fiyatları hazirandan daha düşük. Bu da oldukça ilginç bir durum” dedi. Kobişçanov’un ilginç bulduğu durumun nedenini Kurban Bayramı olarak açıklayan Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkan Başdanışmanı Hamit Kuk, “Haziran bayram nedeniyle dolu geçti. Ama temmuz düşük başladı. Oteller son dakika satışlarında yüzde 10-15 indirime gittiler. Sadece Ruslar için değil İngiliz ve Almanlar için de indirimler var. Rusya’nın kişi sayısı olarak bu yıl iyi bir performans göstermesi umudumuz ama Almanlar birinci sırayı Ruslardan alacak gibi görünüyor” dedi. Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği Başkanı Hakan Saatçioğlu ise “Antalya’ya Rusya’dan 2019’da 5,5 milyon turist gelmişti, geçen sene 3,4 milyonda kaldı. Boşluğu dolduramayan bölgeler var” dedi.
Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu da “Rusya iyi gidiyor deniyor ama ‘iyi’ izafi. Savaşın olduğu bir dönemde rezervasyonların dibe vurduğu bir döneme göre tabi ki iyi gidiyor. Ama Rusların erken rezervasyonu öğrendiği ve rekor kırdığı 2019’a kıyasla hala gerideyiz” şeklinde konuştu.
“Fransa ve İtalya ile bile yarışamıyoruz”
Kemer Tanıtım Vakfı Başkanı Volkan Yorulmaz da, yüksek sezona girilmesine rağmen otellerde doluluk oranlarının yüzde 60ile 70 civarında olduğunu kaydetti. Yorulmaz, “Fiyatlar yüksek, enfl asyon yüksek, döviz kurları baskılanıyor. Gelir ve gider farkı kaybı var. Karlılıklarda yüzde 25 kayıp var. Mecburen fiyat yükseltmek zorunda kalınıyor. Böyle olunca Avrupa’daki rakiplerimiz Fransa, İtalya ve Yunanistan’la yarışamıyoruz. Kemer bölgesinde denize sıfır olan büyük tesislerde pek sorun yok gibi… Orta gelir segment hizmet veren otellerde de sıkıntı yok. Ancak hem ucuz hem de lüks segmente sıkıntı yaşanabilir” görüşünü paylaştı.
“Karlılıklara olumsuz yansıyacak”
Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Başkanı Burhan Sisli, Haziran ayında bayram döneminde yüksek doluluklara ulaşan sektörün temmuz, ağustos ve hatta eylül aylarında tesis bazında farklılıklar göstermekle beraber genel olarak dolulukların düşük göründüğünü kaydetti. Otelcilerin fiyat düşürme opsiyonunu kullanmayarak mümkün olduğunca kontrat fiyatlarıyla devam etme çabası içerisinde olduğunu vurgulayan Sisli, “Tabii bu maliyet artışlarıyla yılsonuna geldiğimizde karlılıklarda çok ciddi bir düşüş gözlemleyecek. Bu düşüşün etkileri mutlaka olacaktır ama umut ediyoruz ki hem bizim hem dünya genelinde ekonomilerin toparlanması sürecinin ardından tekrar normal ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşma olanağı buluruz” diye konuştu.