Karatepe, “Dört taleple gittik. Bakan Şimşek’e, asgari ücrete ve emekliye zam talebimizi ilettik ama görüşme sonunda bir değişim iradesi göremedik. Faturayı vatandaşa çıkarmakta ısrarlılar” dedi.
Karatepe, açıklamasında, “Enflasyonun bu kadar yüksek seyrettiği bir yerde asgari ücrete yılın ikinci yarısında zam yapılmamasını reddettik. Dolayısıyla asgari ücrete bir artışın yapılmasının zorunlu olduğunu ifade ettik. Benzer şekilde emekli aylıklarında artış yapılmasının zorunlu olduğunu ilettik.” ifadelerini kullandı.
Tarımın ulusal güvenlik meselesi olduğunun altını çizen Karatepe, “Görüşmeye gitmeden önce hesaplamasını yaptık. 89,6 milyar dolarlık desteğin çiftçilerimize sağlanmadığını görüyoruz 2006’dan bu yana. Desteklerin verilmediği dönemde Türkiye’nin tarımsal ithalata harcadığı paraların verilerini sayın Bakan’ın dikkatine sunduk” diye konuştu.
Vergide adalet konusuna dikkat çektiklerini bahseden Karatepe, “Vergide adaletin sağlanması, insanların ekonomik güçleriyle orantılı olarak vergi ödemesini de paylaştık. Bugün Türkiye’de vergide adaletin olmadığını ifade ettik. Sayın Bakan’a düzenleme yapılması konusunda bazı önerilerde bulunduk” ifadelerini kullandı.
Emekli aylıklarında artışın zorunluluk olduğunu ifade eden Karatepe, “Yasadan gelen enflasyon kadar artışı yapmak zorunda olsalar da biz bunun yeterli olmadığını, bunun üzerinde bir artış yapılmasını, büyüme rakamı kadar ilave artış yapılması gerektiğini söyledik” diye konuştu.
Durumun memur emeklileri açısından çok daha olumsuz olduğunu ifade ettiklerini söyleyen Karatepe, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Memur emekli aylıklarındaki artış; enflasyon farkı artı sözleşmeden gelen diye bir ifade kullanılıyor biliyorsunuz. Yılın ilk yarısında sözleşmeden gelen kısım, ilk 6 ayda ortaya çıkacak enflasyon verisinden düşüldükten sonra, ikinci 6 aylık döneme gelen döneme gelen sözleşme farkı eklenecek. Böyle bir uygulamanın yapılması durumunda memur emeklilerinin alacağı ücret artışı yüzde 20 seviyesinde kalacaktır. Bunun yetersiz olduğunu ifade etmek isterim.”
Karatepe, görüşmenin detaylarına ilişkin şunları aktardı:
Düşük gelir gruplarının çok sık kullandığı kredi kartı ve kredili mevduat hesaplarında aylık yüzde 5’lik çok yüksek faiz uygulanıyor. Bu faize ek olarak yüzde 30’luk vergi alınıyor. Bu kabul edilemez dedik ve bu verginin sıfırlanmasını talep ettik.
Muhtaç olan insan kredinin maliyetine bakma imkanına bile sahip değil. Faizin bu kadar yükselmesine rağmen KMH’taki borç tutarı 116 milyar TL’den 260 milyar TL’ye yükseldi. Vatandaş geliri olmadığı için bu yüksek faizli imkandan borçlanıyor. KMH üzerinden en düşük gelir grubundan yaklaşık ayda 2 milyar TL vergi alınıyor.
Vergi cenneti ülkeler listesi kanuna rağmen Cumhurbaşkanı tarafından yayımlanmıyor. Bunun vergi adaleti ilkesine aykırı olduğunu ifade ettik.
“KOİ projelerinin maliyetlerinin kabul edilemez olduğunu söyledik”
Kamu özel işbirliği (KÖİ) projeleri ile ilgili maliyetlerin kabul edilmez olduğunu, herhangi bir adım atılmadığını söyledik. Cumhurbaşkanı bu projeler için “kamunun cebinden 1 kuruş çıkmayacak” demişti ancak 2024 bütçesinde bu projeler için 160 milyar TL üzerinde bir ödeme yapılacağını biliyoruz.
KÖİ projelerindeki şirketlerin gerçek anlamda vergilendirilmesi gerektiğini, bu şirketler matrahsız iken vergi oranını 5 puan artırmanın sonuç vermeyeceğini belirttik.
Verginin yüksek gelir gruplarından yüksek oranda alınması gerektiğini, konunun takipçisi olacağımızı beyan ettik.
Şirketlerin ne kadar vergi borcunun silindiğini, uzlaşmaların ne olduğunu kamuoyuna açıklamalarını istedik.
“TÜİK için bağımsız danışma kurulu kurulmasını önerdik”
TÜİK’in açıkladığı verilere dönük eleştirilerimiz olduğunu, verilerin şeffaf biçimde kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini söyledik. Enflasyon sepetindeki mal ve hizmetlerin fiyatlarının yayımlanma gerektiğini söyledik, mahkeme kararını dikkatlerine sunduk.
TÜİK için bağımsız danışma kurulu kurulmasını önerdik, verilere ilişkin tereddütlerin kalkması için bunun gerekli olduğunu söyledik.
Ekonominin eğitim sisteminden, yönetim modelinden ve hukuktan bağımsız olamayacağını, kalkınma için bütünsel bir bakışa ihtiyaç olduğunu söyledik.
Bakan Şimşek anlattıklarımızı dinledi. Kendisi de değerlendirmeler yaptı.
“Yurt dışı harcı konusunda somut bir yanıt alamadık”
Yurt dışı çıkış harcının alınmaması gerektiğini söyledik ama somut bir yanıt alamadık. Tasarıyla ilgili çalışmayı henüz tamamlamadıklarını sanıyorum.
Gübre ve yemdeki KDV istisnasının kaldırılacağına dair iddiaları gündeme getirdim. Taslak Meclis’e gelince son durumu göreceğiz.”