Norveç’in başkenti Oslo’da salı günü düzenlenen panelde Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlallerine ışık tutulurken Norveç’in özellikle Gülen hareketi ile ilgili sığınma başvurularında almış olduğu tavır eleştiri konusu oldu. Panelde katılımcılar Erdoğan hükümetinin Gülen hareketi üzerindeki baskısının azalmadığı vurgularken Norveç makamlarına sığınma başvurularının daha kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi çağrısında bulunuldu.
Panelin açılış konuşmasını yapan kapatılan Zaman gazetesinin eski Brüksel büro şefi Selçuk Gültaşlı, Türkiye’de Gülen hareketi üyelerine yönelik yapılan baskı ve zulümlere dikkat çekti. Gültaşlı, bazı Avrupa hükümetlerinin zulmün azaldığını iddia etmelerine ve Gülen üyelerinin iltica başvurularını reddetme gerekçelerini buna dayandırmalarına rağmen Türk hükümetinin hayatın her alanında hareketin üyelerini hedef almaya devam ettiğini vurguladı.
BELÇİKA ESKİ BAŞBAKANI: TÜRKİYENİN TAVRI DEĞİŞMEDİ
Belçika eski başbakan yardımcısı ve uluslararası insan hakları hukuku alanında tanınmış bir profesör olan Prof. Dr. Johan Vande Lanotte, Selçuk Gültaşlı’nın ifadelerini tekrarladı ve Yalçınkaya Davasını örnek göstererek Türkiye’de Gülen hareketine yönelik tutumun değişmediğini ve binlerce kişinin hala kovuşturmaya uğradığını söyledi.
NORVEÇLİ AKADEMİSYEN: ÜLKESİNİN TUTUMUNU ELEŞTİRDİ
Panelde konuşan Norveçli akademisyen Jørgen Lorentzen, Norveç makamları tarafından iltica taleplerinin reddedilmesinde önemli rolü olan ve başvurularda kriter olarak kullanılan son Türkiye raporu eleştirdi. Raporu yüzeysel kalmakla eleştiren Lorentzen, raporun Türkiye’de devam eden insan hakları ihlallerinin ciddiyetini zayıflattığını belirtti. Lorentzen, iltica sürecindeki tutarsızlıkların giderilmesi için derhal harekete geçilmesi çağrısında bulunarak, kapsamlı ve kanıta dayalı bir yaklaşımın gerekliliğini vurguladı.
NORVEÇ PARLAMENDOSU ÜYESİ: İNSAN HAKLARINI KORUYUN
Norveç Parlamentosu üyesi Ola Elvestuen de eleştirileri kabul ederek sığınma kararlarındaki olası yanlış değerlendirmelerden duyduğu endişeyi dile getirdi. Bireysel vakaların daha geniş siyasi dinamikler nedeniyle göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan Elvestuen, Norveç’in insan hakları savunucusu olarak itibarının korunması gerektiğini belirtti.
Norveçli bir filozof ve insan hakları aktivisti olan Ragnar Nes, Türkiye’deki durumun ciddiyetini ifade etmek için kişisel anekdotlar aktardı. Türk topluluklarıyla yaşadığı deneyimleri ve devam eden yoğun kutuplaşmayı anlattı.
Panelde ayrıca, babasının Gülen hareketi ile bağlantısı nedeniyle hapse atılmasının ardından ailesinin içinde bulunduğu kötü durumu paylaşan Müberra Bilgebal gibi Türk sığınmacıların duygusal ifadelerine de yer verildi. Türkiye’ye geri dönenlerin karşılaşabileceği baskı ve zulümün devam ettiğinin altı çizildi. Türkiye’de özellikle Hizmet hareketi üzerindeki baskısının azalmadığı, genel olarak insan hakları durumunun iyileşme göstermediğin vurgulandı.
TÜRKİYE’YE ULUSLARARASI BASKI DEVAM ETMELİ
Panelin sonunda Norveç makamlarının Türkiye ile ilgili bilgi ve raporları yeniden değerlendirmesi ve sığınmacılarla ilgili kararların kapsamlı ve doğru raporlara dayandırması istendi. Türkiye’ye insan hakları sicilini düzeltmesi ve zulümden kaçanlara destek olması için uluslararası baskının sürdürülmesi çağrısında bulunuldu.