InSight Crime adlı araştırmacı gazetecilik kuruluşunun raporuna göre Türkiye’de birçok emniyet ve yargı mensubu uyuşturucu kaçakçılığına bulaştı.
InSight Crime‘a konuşan ve sektörde 30’uncu yılını doldurduğunu belirten kaçakçı, kokainin önceden kargo gemileriyle veya balıkçı tekneleriyle kaçırıldığını, meyve sektörünün organize suçla pek ilgisi olmadığını söyledi.
2010’a kadar Chiquita ve Del Monte gibi firmaların bölge temsilcisi olduğunu belirten kaçakçı, meyve sektörünün ve özellikle muz ticaretinin yasa dışı işlere bulaşmasının da 2010’da başladığını söyledi. Bunun nedeni olarak da kokain ticareti için Türkiye’nin önemli bir bölge olarak seçilmesini öne sürdü.
Kaçakçı, kartellerin sektörü ele geçirdiğini, muzun yerleştirildiği kutu ve kartonların kokain saklamaya elverişli olduğunu, bu sektörde kokain kaçırmanın teknik olarak daha kolay ve personelin rüşvete daha açık olmasından dolayı muz sektörünün tercih edildiğini anlattı.
InSight Crime’a konuşan eski bir yetkili polis de 17-25 Aralık 2013 yolsuzluk ve rüşvet operasyonları döneminden ve özellike 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra polis ve yargı teşkilatının büyük ölçüde dağıtıldığını ve bu durumun kaçakçılara alan açtığını söyledi. Eski polis, hükümetin, yeni atanan memurlara ‘bize biat edin yanlışlıklara göz yumalım’ mesajının verildiğini ve bu sayede birçok polis, asker ve yargı mensubunun kokain kaçakçılığına bulaştığını söyledi.
Videolar yayınlayan organize suç örgütü lideri Sedat Peker de devlet yetkililerinin kokain kaçakçılığında aktif rol aldığını ve Venezuela’dan kokain kaçakçılığını anlatmıştı. Peker’in videolarından sonra da Mersin’de önce 1,3 ton, sonrasında 463 kilogram kokain ele geçirildi.
Muz tüccarı kaçakçı da konuyla ilgili “Mersin’deki X-Ray cihazları konteynırdaki fili bile göremez. Kokainler ihbar sayesinde yakalandı” dedi.
Coğrafi konumundan dolayı hem Avrupa hem Ortadoğu’ya kolayca uyuşturucu kaçırılabilen bir ülke olan Türkiye’de kokainin hacmi git gide artıyor. 2021 Türkiye Narkotik Raporu‘na göre de 2017’de 1,4, 2018’de 1,6, 2019 ve 2020’de de 1,9 ton kokain Türkiye’de ele geçirildi. Raporda, kaçakçılar için Türkiye’nin ideal bir bölge olduğu yazdı.
Kokain’in Türkiye’den en çok nereye gittiğine dair ortak bir görüş yok. InSight Crime’ın araştırmasına ve uzmanlardan edindiği bilgiye göre Türkiye’ye gelen kokainin yüzde 60 ya da 70’i Ortadoğu’ya, yüzde 30’u da Avrupa’ya gidiyor. Rusya, Avrupa pazarındaki en büyük paya sahip. Kafkasya bölgesi de önemini giderek artırıyor. Türkiye’ye kokain daha çok Batı’dan geliyor. Kısıtlı talebin varlıklı bir zümreden gelmesi nedeniyle Ortadoğu gözde pazar.
InSight Crime adlı araştırmacı gazetecilik kuruluşunun raporuna göre Türkiye’de birçok emniyet ve yargı mensubu uyuşturucu kaçakçılığına bulaştı.
InSight Crime‘a konuşan ve sektörde 30’uncu yılını doldurduğunu belirten kaçakçı, kokainin önceden kargo gemileriyle veya balıkçı tekneleriyle kaçırıldığını, meyve sektörünün organize suçla pek ilgisi olmadığını söyledi.
2010’a kadar Chiquita ve Del Monte gibi firmaların bölge temsilcisi olduğunu belirten kaçakçı, meyve sektörünün ve özellikle muz ticaretinin yasa dışı işlere bulaşmasının da 2010’da başladığını söyledi. Bunun nedeni olarak da kokain ticareti için Türkiye’nin önemli bir bölge olarak seçilmesini öne sürdü.
Kaçakçı, kartellerin sektörü ele geçirdiğini, muzun yerleştirildiği kutu ve kartonların kokain saklamaya elverişli olduğunu, bu sektörde kokain kaçırmanın teknik olarak daha kolay ve personelin rüşvete daha açık olmasından dolayı muz sektörünün tercih edildiğini anlattı.
InSight Crime’a konuşan eski bir yetkili polis de 17-25 Aralık 2013 yolsuzluk ve rüşvet operasyonları döneminden ve özellike 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra polis ve yargı teşkilatının büyük ölçüde dağıtıldığını ve bu durumun kaçakçılara alan açtığını söyledi. Eski polis, hükümetin, yeni atanan memurlara ‘bize biat edin yanlışlıklara göz yumalım’ mesajının verildiğini ve bu sayede birçok polis, asker ve yargı mensubunun kokain kaçakçılığına bulaştığını söyledi.
Videolar yayınlayan organize suç örgütü lideri Sedat Peker de devlet yetkililerinin kokain kaçakçılığında aktif rol aldığını ve Venezuela’dan kokain kaçakçılığını anlatmıştı. Peker’in videolarından sonra da Mersin’de önce 1,3 ton, sonrasında 463 kilogram kokain ele geçirildi.
Muz tüccarı kaçakçı da konuyla ilgili “Mersin’deki X-Ray cihazları konteynırdaki fili bile göremez. Kokainler ihbar sayesinde yakalandı” dedi.
Coğrafi konumundan dolayı hem Avrupa hem Ortadoğu’ya kolayca uyuşturucu kaçırılabilen bir ülke olan Türkiye’de kokainin hacmi git gide artıyor. 2021 Türkiye Narkotik Raporu‘na göre de 2017’de 1,4, 2018’de 1,6, 2019 ve 2020’de de 1,9 ton kokain Türkiye’de ele geçirildi. Raporda, kaçakçılar için Türkiye’nin ideal bir bölge olduğu yazdı.
Kokain’in Türkiye’den en çok nereye gittiğine dair ortak bir görüş yok. InSight Crime’ın araştırmasına ve uzmanlardan edindiği bilgiye göre Türkiye’ye gelen kokainin yüzde 60 ya da 70’i Ortadoğu’ya, yüzde 30’u da Avrupa’ya gidiyor. Rusya, Avrupa pazarındaki en büyük paya sahip. Kafkasya bölgesi de önemini giderek artırıyor. Türkiye’ye kokain daha çok Batı’dan geliyor. Kısıtlı talebin varlıklı bir zümreden gelmesi nedeniyle Ortadoğu gözde pazar.
InSight Crime adlı araştırmacı gazetecilik kuruluşunun raporuna göre Türkiye’de birçok emniyet ve yargı mensubu uyuşturucu kaçakçılığına bulaştı.
InSight Crime‘a konuşan ve sektörde 30’uncu yılını doldurduğunu belirten kaçakçı, kokainin önceden kargo gemileriyle veya balıkçı tekneleriyle kaçırıldığını, meyve sektörünün organize suçla pek ilgisi olmadığını söyledi.
2010’a kadar Chiquita ve Del Monte gibi firmaların bölge temsilcisi olduğunu belirten kaçakçı, meyve sektörünün ve özellikle muz ticaretinin yasa dışı işlere bulaşmasının da 2010’da başladığını söyledi. Bunun nedeni olarak da kokain ticareti için Türkiye’nin önemli bir bölge olarak seçilmesini öne sürdü.
Kaçakçı, kartellerin sektörü ele geçirdiğini, muzun yerleştirildiği kutu ve kartonların kokain saklamaya elverişli olduğunu, bu sektörde kokain kaçırmanın teknik olarak daha kolay ve personelin rüşvete daha açık olmasından dolayı muz sektörünün tercih edildiğini anlattı.
InSight Crime’a konuşan eski bir yetkili polis de 17-25 Aralık 2013 yolsuzluk ve rüşvet operasyonları döneminden ve özellike 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra polis ve yargı teşkilatının büyük ölçüde dağıtıldığını ve bu durumun kaçakçılara alan açtığını söyledi. Eski polis, hükümetin, yeni atanan memurlara ‘bize biat edin yanlışlıklara göz yumalım’ mesajının verildiğini ve bu sayede birçok polis, asker ve yargı mensubunun kokain kaçakçılığına bulaştığını söyledi.
Videolar yayınlayan organize suç örgütü lideri Sedat Peker de devlet yetkililerinin kokain kaçakçılığında aktif rol aldığını ve Venezuela’dan kokain kaçakçılığını anlatmıştı. Peker’in videolarından sonra da Mersin’de önce 1,3 ton, sonrasında 463 kilogram kokain ele geçirildi.
Muz tüccarı kaçakçı da konuyla ilgili “Mersin’deki X-Ray cihazları konteynırdaki fili bile göremez. Kokainler ihbar sayesinde yakalandı” dedi.
Coğrafi konumundan dolayı hem Avrupa hem Ortadoğu’ya kolayca uyuşturucu kaçırılabilen bir ülke olan Türkiye’de kokainin hacmi git gide artıyor. 2021 Türkiye Narkotik Raporu‘na göre de 2017’de 1,4, 2018’de 1,6, 2019 ve 2020’de de 1,9 ton kokain Türkiye’de ele geçirildi. Raporda, kaçakçılar için Türkiye’nin ideal bir bölge olduğu yazdı.
Kokain’in Türkiye’den en çok nereye gittiğine dair ortak bir görüş yok. InSight Crime’ın araştırmasına ve uzmanlardan edindiği bilgiye göre Türkiye’ye gelen kokainin yüzde 60 ya da 70’i Ortadoğu’ya, yüzde 30’u da Avrupa’ya gidiyor. Rusya, Avrupa pazarındaki en büyük paya sahip. Kafkasya bölgesi de önemini giderek artırıyor. Türkiye’ye kokain daha çok Batı’dan geliyor. Kısıtlı talebin varlıklı bir zümreden gelmesi nedeniyle Ortadoğu gözde pazar.
InSight Crime adlı araştırmacı gazetecilik kuruluşunun raporuna göre Türkiye’de birçok emniyet ve yargı mensubu uyuşturucu kaçakçılığına bulaştı.
InSight Crime‘a konuşan ve sektörde 30’uncu yılını doldurduğunu belirten kaçakçı, kokainin önceden kargo gemileriyle veya balıkçı tekneleriyle kaçırıldığını, meyve sektörünün organize suçla pek ilgisi olmadığını söyledi.
2010’a kadar Chiquita ve Del Monte gibi firmaların bölge temsilcisi olduğunu belirten kaçakçı, meyve sektörünün ve özellikle muz ticaretinin yasa dışı işlere bulaşmasının da 2010’da başladığını söyledi. Bunun nedeni olarak da kokain ticareti için Türkiye’nin önemli bir bölge olarak seçilmesini öne sürdü.
Kaçakçı, kartellerin sektörü ele geçirdiğini, muzun yerleştirildiği kutu ve kartonların kokain saklamaya elverişli olduğunu, bu sektörde kokain kaçırmanın teknik olarak daha kolay ve personelin rüşvete daha açık olmasından dolayı muz sektörünün tercih edildiğini anlattı.
InSight Crime’a konuşan eski bir yetkili polis de 17-25 Aralık 2013 yolsuzluk ve rüşvet operasyonları döneminden ve özellike 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra polis ve yargı teşkilatının büyük ölçüde dağıtıldığını ve bu durumun kaçakçılara alan açtığını söyledi. Eski polis, hükümetin, yeni atanan memurlara ‘bize biat edin yanlışlıklara göz yumalım’ mesajının verildiğini ve bu sayede birçok polis, asker ve yargı mensubunun kokain kaçakçılığına bulaştığını söyledi.
Videolar yayınlayan organize suç örgütü lideri Sedat Peker de devlet yetkililerinin kokain kaçakçılığında aktif rol aldığını ve Venezuela’dan kokain kaçakçılığını anlatmıştı. Peker’in videolarından sonra da Mersin’de önce 1,3 ton, sonrasında 463 kilogram kokain ele geçirildi.
Muz tüccarı kaçakçı da konuyla ilgili “Mersin’deki X-Ray cihazları konteynırdaki fili bile göremez. Kokainler ihbar sayesinde yakalandı” dedi.
Coğrafi konumundan dolayı hem Avrupa hem Ortadoğu’ya kolayca uyuşturucu kaçırılabilen bir ülke olan Türkiye’de kokainin hacmi git gide artıyor. 2021 Türkiye Narkotik Raporu‘na göre de 2017’de 1,4, 2018’de 1,6, 2019 ve 2020’de de 1,9 ton kokain Türkiye’de ele geçirildi. Raporda, kaçakçılar için Türkiye’nin ideal bir bölge olduğu yazdı.
Kokain’in Türkiye’den en çok nereye gittiğine dair ortak bir görüş yok. InSight Crime’ın araştırmasına ve uzmanlardan edindiği bilgiye göre Türkiye’ye gelen kokainin yüzde 60 ya da 70’i Ortadoğu’ya, yüzde 30’u da Avrupa’ya gidiyor. Rusya, Avrupa pazarındaki en büyük paya sahip. Kafkasya bölgesi de önemini giderek artırıyor. Türkiye’ye kokain daha çok Batı’dan geliyor. Kısıtlı talebin varlıklı bir zümreden gelmesi nedeniyle Ortadoğu gözde pazar.