İnsan hakları savunucusu The Arrested Lawyers adlı sivil toplum kuruluşu, KHK’larının halen devam eden hukuka aykırı sonuçlarını raporlaştırdı.
“KHK’lılara Yer Yok” adlı raporda, 30 maddede KHK’ların 15 Temmuz sonrası karşı karşıya kaldığı ve hala devam eden hak ihlalleri anlatılıyor. Belli başlı ihlaller arasında; Kamu kurumlarında fişlenme, mesleki faaliyetlerden dışlanma, işçi ve işveren olarak çalışamama, burs ve yetiştirme kursu engeli, sağlık hizmetlerinden yeterince yararlanamama, seyahat kısıtlaması, ayrımcılık gibi mahrumiyetler yer alıyor.
Brüksel merkezli İnsan hakları savunucusu The Arrested Lawyers adlı sivil toplum kuruluşu, AKP zulüm rejiminin çıkardığı KHK’ların halen devam eden hukuka aykırı sonuçlarını raporlaştırdı. “KHK’lılara Yer Yok” adlı raporda, 30 maddede KHK’ların 15 Temmuz sonrası karşı karşıya kaldığı ve hala devam eden hak ihlalleri anlatılıyor.
“Devlet adına özür dilemesini gerektirecek”
Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir
Raporu yorumlayan Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İzzet Özgenç, “15 Temmuz sonrasında kamudan ihraçlarla ilgili olarak izlenen yanlış yöntemin ortaya çıkardığı mağduriyetler, mutlaka bir gün birilerinin “Devlet adına” özür dilemesini gerektirecektir” dedi. Mevcut ceza yasasının mimarlarından İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem Sözüer ise, 15 Temmuz ‘dan sonra KHK’larla ihraç edilenlerin mağduriyetlerinin gidirilmesi gerektiğini söyledi.
‘İhraçlar yargısız infaz uygulaması‘
Mevcut ceza yasasının mimarlarından İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem Sözüer Prof. Dr. İzzet Özgenç’in ‘kamudan ihraç edilenlerden bir gün devlet adına özür dilenecek’ paylaşımına destek vererek, “Yargılama olmadan, kişilerin tüm haklarından sürekli olarak mahrum edilmeleri, hiç bir olağan hukuk rejiminde mümkün değildir” dedi.
Prof. Dr. Sözüer, 15 Temmuz ‘dan sonra KHK’larla ihraç edilenlerin mağduriyetlerinin gidirilmesi gerektiğini söyledi. Hukukçu Sözüer, “Yargılama olmadan, kişilerin tüm haklarından sürekli olarak mahrum edilmeleri, hiç bir olağan hukuk rejiminde mümkün değildir” dedi.
