Galler Prensesi Diana ile birlikte geçirdiği trafik kazasında oğlunu kaybeden, Londra’nın lüks alışveriş merkezi Harrods’ın eski sahibi Mohamed Al Fayed, 94 yaşında hayatını kaybetti.
Mısırlı milyoner iş insanı Mohamed Al Fayed, oğlu Dodi’nin aşk yaşadığı Prenses Diana ile ölümünden 26 yıl sonra yaşamını yitirdi. Al Fayed’in oğlu Dodi, 31 Ağustos 1997’de Prenses Diana ile Fransa’da şüpheli bir trafik kazasında ölmüştü.
“KULÜBÜMÜZ İÇİN YAPTIKLARINDAN DOLAYI ŞÜKRAN BORÇLUYUZ”
Fulham futbol kulübü dün yaptıkları açıklamada “Fulham’daki herkes, eski Sahibimiz ve Yönetim Kurulu Başkanımız Mohamed Al Fayed’in ölümünü öğrendiğinde inanılmaz derecede üzüldü. Kulübümüz için yaptıklarından dolayı Mohamed’e şükran borçluyuz ve bu kasvetli zamanda düşüncelerimiz artık onun ailesi ve arkadaşlarıyla birlikte” ifadelerine yer verdi.
FORBES’EA GÖRE SERVETİ 1.9 MİLYAR DOLAR
Prenses Diana ve oğlu Dodi’nin ölümünden sonra ikilinin ölümüne yol açan trafik kazasının İngiliz istihbarat servisi tarafından düzenlendiğini ileri süren Al Fayed’in Forbes’e göre serveti, Kasım 2022’de 1.9 milyar dolardı. İskenderiye’de 20 Ocak 1929’da dünyaya gelen Al Fayed iş hayatına Mısır’da atılmış, daha sonra Suudi Arabistanlı milyoner Adnan Kaşıkçı’nın kız kardeşi Semira Kaşıkçı ile evlenmişti. Al Fayed’in oğlu Dodi, 1981 yılında Ateş Arabaları adlı filmin yapımcısı olmuş ve film 4 Oscar ödülü kazanmıştı.
BBC Türkçe’nin aktardığına göre, Al Fayed, Mısır’daki memleketi İskenderiye’nin sokaklarında gazlı içecek satmaktan doğru bağlantılarla iş dünyasında büyük bir isim olmaya yükseldi.
Hayatı, kendisini Suudi Arabistan’daki ithalat işine sokan, Suudi milyoner silah tüccarı Adnan Kaşıkçı’nın kız kardeşi olan ilk eşi Samira Kaşıkçı ile tanıştıktan sonra değişti. Bu rol onun Mısır’da yeni bağlantılar kurmasına yardımcı oldu ve evlilik iki yıldan biraz fazla sürse de sonrasında Al Fayed kendi nakliye işini kurdu.
1966’da dünyanın en zenginlerinden biri olan Brunei Sultanı’nın danışmanı oldu. 1974’te İngiltere’ye taşındı ve beş yıl sonra kardeşi Ali ile birlikte Paris’teki Ritz Oteli’ni 20 milyon sterline satın aldı.
Madencilik şirketi Lonrho grubuyla kılıçların çekildiği bir ihale savaşının ardından 1985 yılında Harrods’u 615 milyon sterline devraldı.
Onun sahip olduğu sırada Fulham FC üçüncü sıradan Premier Lig’e yükseldi.
Great Ormond Street Hastanesi de dahil olmak üzere hayır kurumlarına cömertçe bağışlarda bulundu ve beş çocuk babası olarak, yoksul veya hasta çocuklara yardım etmeye özel bir ilgi gösterdi.
1987’de, yoksul, travma geçiren ve çok hasta gençlerin hayatlarını iyileştirmek için çalışan Al Fayed Yardım Vakfı’nı kurdu.
Film yapımcısı oğlu Dodi ve o zamanki sevgilisi Galler Prensesi Diana, 1997’de ikisinin de ölümüne neden olan araba kazasından önce, onun Paris’teki Ritz Oteli’nden ayrılmışlardı.
Al Fayed, kazanın şokunu asla atlatamadı ve ölümlerle ilgili spekülasyonlara takıntılı hale geldi.
Şubat 2008’deki soruşturmadaki ifadeleri arasında, ölümlerin Prens Philip’in emriyle ve MI6’nın göz yummasıyla gerçekleştiği iddiaları da vardı.
Bunlar hakim tarafından “komplo teorisi” olarak değerlendirildi ve jüri tarafından reddedildi.
Al Fayed’in, İngiliz vatandaşlığını alma girişimi iki kez başarısız oldu.
1995’te, ikinci kez reddedildikten sonra öfkelenerek basına, Avam Kamarası’nda kendi çıkarları hakkında sorular sormaları için iki Muhafazakar Partili bakan Neil Hamilton ve Tim Smith’e para ödediğini söyledi.
Her ikisi de hükümetten ayrıldı ve iddiayı reddeden Hamilton, Al Fayed’e karşı açtığı iftira davasını kaybetti.
Üçüncü bir siyasetçi, o zamanlar Kabine Bakanı olan Jonathan Aitken de, bir grup Suudi silah tüccarıyla aynı anda Al Fayed’in Paris’teki Ritz Oteli’n’de bedava kaldığını açıklamasının ardından istifa etti.
2010 yılında Al Fayed, Harrods’u Katar’ın varlık fonuna sattı. Ödenen ücretin neredeyse yarısı şirketin borçlarını kapatmak için kullanıldı.
Kraliyet tarihçisi Profesör Kate Williams, Al Fayed’in oğlunun ölümünden sonra kendini bir misyona adadığını ancak ikonik Harrods mağazasını yeniden şekillendiren kişi olarak da hatırlanacağını söyledi.
“BU ONUN RÜYASI VE BEBEĞİYDİ” DEDİ.
Al Fayed’in hayır kurumları ve hastanelere büyük bağışlar yaptığını ve Prenses Diana ile bu şekilde tanıştığını ekledi.
BBC’ye konuşan Profesör Williams, “İngiliz yaşamında çok önemli bir güçtü” dedi ve onun unutulmayacak bir şahsiyet olduğunu söyledi.