Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi eski Genel Sekreteri İbrahim Sarı’nın aracından indirilerek kara çarşaf giydirilip kaçırıldıktan sonra domuz bağıyla öldürülmesi dahil 20 kişinin öldürülmesi, 31 kişinin satır ve silahla yaralanması eylemlerine katılan 4 Hizbullah hükümlüsü serbest bırakıldı.
Sözcü’nün haberine göre, Hizbullahçılar hakkında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) normları, uzun tutukluluk süresi, işkence ve avukatsız yargılama gibi nedenlerle yargılamanın yenilenmesi kararı alındı. Bu kararla birlikte cinayetleri işleyen Siraç Şanlı, Muhammet Ömer Faruk Aydın, Mehmet Emin Can ve Feysel Gürses hakkında infaz durdurma kararı verilerek tahliye edildi.
Hakkında tahliye kararı verilen Siraç Şanlı, 25 yıldan beri aranıyordu.
BİR GÜN BİLE TUTUKLU KALMADI
Şanlı, Hizbullah tetikçilerinin toplu tahliyelerini, yakalananların kısa süre sonra serbest bırakıldıklarını duyunca, kendi isteğiyle adliyeye gelerek teslim oldu. İfadesi alınan Şanlı, bir gün bile tutuklu kalmadan serbest bırakıldı.
Şanlı’nın, 2’si Gaffar Okkan suikastının faili olan 3 kardeşi de Hizbullah’ın askeri kanat yapılanmasında yer alıyordu. Bunlardan Okkan suikastı zanlısı Necmettin Şanlı ile Kemalettin Şanlı halen aranırken, Veysi Şanlı ise suikast sonrası yakalanıp bir süre tutuklu yargılandıktan sonra tahliye edilmişti.
Batman’da da Mehmet Beşir Duygun, Hikmet Bal, Dündar Çelebioğlu, Teğmen Demir, Mehmet Can Seçkin, Çetin Gidici, Mehmet Raci Değirmenci, İsmet Demir, Metin Demir, Vasıf Çetin, Halit Arslangiray, Mehmet Şirin Karabay ve Mehmet Şerif Gök’ün öldürülmesi, Nazlıhan İnatçı adlı kadının açık ve dekolte giyindiği için satırla baş ve vücudundan yaralanması başta olmak üzere 28 kişinin de yaralanması eylemlerine katılan Nurettin Irmak da ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıldı. Bu mahkûmiyet kararı da Yargıtay tarafından onanarak kesinleşti.
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi eski Genel Sekreteri İbrahim Sarı, Diyarbakır’ın Mardinkapı Semtindeki Savaş Mahallesi Küçükkavas Sokaktaki 11 nolu iki katlı evde sorgulandıktan sonra domuz bağıyla boğularak öldürülmüştü. Yakalanan itirafçıların yer göstermesiyle mezar evin bahçesinde yapılan polis kazısında, Sarı ile birlikte 13 kişinin cesedi, üzerine beton dökülerek gömüldükleri yerden çıkarılmıştı. İbrahim Sarı’nın çürümüş cesedini ailesi kolundaki metal platinden teşhis etmişti. Sarı, Diyarbakır’da bir yerel televizyon kanalında dini programlar yapıyordu ve Hizbullah’ın fikirlerine karşı çıktığı için kaçırılarak öldürülmüştü.