Adıgüzel, seçim güvenliği ve sandıktaki verilerin doğru şekilde aktarılması için görevlendirilmişti.
Ancak CHP, verilerin ulaştırılmasındaki karmaşıklık konusunda önceki seçimde olduğu gibi yine tepki çekmiş ve Adıgüzel de bunun üzerine görevden alınmıştı.
Adıgüzel, Tele1’den gazeteci Gürkan Hacır’ın sunduğu ‘Şimdiki Zaman’ programında hakkındaki iddiaları ve CHP’nin seçim sistemine ilişkin eleştirileri yanıtladı.
Adıgüzel’in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
”Görevimden istifa ettim. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu süreçte zarar görmemesi için. Gelsin bizi denetlesinler dedim. Kim denetlemek isterse, kaç sonuç aldık, bunları açıklamak isteriz. Bir yanlış anlaşılma var. Asıl sandık meselesi bir operasyonudur. Gördüğüm lüzum üzerine istifa ettim. Sayın Genel Başkanımızın zarar görmesini istemedim. CHP teknolojide o gece bir hata yapmadı.
Ben bu gecenin iletişiminden sorumlu değilim. Dünyanın dört bir tarafından gelen siber saldırının da ortasındayız. Bir çok atak saldırı oldu. Hiçbir sorun atlatmadan yürüttük. Sonuçların karşılaştırması ve itiraz sorunlarını ben yürüttüm. Önemli olan iletişim stratejisi nasıl yürütüldü. O kadar rahattık ki kapılarımızı uzman profesörlere açtık. Yarın bir sorun olursa onlar da takip etsinler diye.
Ekranların halka açılması başka bir karar. İletişimi yöneten yapılar karar veriyor. İletişim strateji nasıl kurulursa biz ona göre yönetiriz.
Veri nasıl geliyor. Manuel seçim sistemi. Islak imzalı tutanakların ilk sonuçları mobil uygulamamıza fotoğraf ve yazı gönderiyor. O bölgede internet çekiyorsa. Oradan sonra ilçe başkanlığına gidiyor. Oradan da web tabanlı yolla bize gidiyor. Orada oy sayım sürecinde hırsızlık olabilir, birleştirmede olabilir. Masa başında isim ve sayıları kaydırarak çeşitli hırsızlıklar olabiliyor. Biz mobil uygulamamızdan o gece sandıkların yüzde 60’ını aldık.
Sonrasında bizim daha güçsüz olduğumuz yerlerde ilçelerden giriş yapılıyor. Dağ köylerinde ertesi sabah da giriliyor. Coğrafi zorluklardan kaynaklı verilerin gelmesi zaman alabilir. Hızlı sonuç açıklayacağız diye bir şeyi hiçbir zaman söylemedik. Tutanakların yüzde 99’undan fazlasını kontrol ettik. 192 bin küsur sandığın yüzde 99’unun imzasını aldık.
Türkiye’de 35 bin noktada tek sandık var. Köy niteliğinde. Buralarda mobil uygulama kullandırmak kolay değil. CHP bu seçimde, seçime girmediğimiz iller de dahil biz sadece 313 sandıkta yoktuk. O gün ayağınız kırıldı, çocuğunuz hastalandı gidemediniz. Yerine başka arkadaşlar yerleştirildi. Bu sistem sıfır sorunla çalıştı.
Zannediyorlar ki CHP, YSK verisi kullanıyor hayır. CHP, hem YSK hem de kendi verisini kullanıyor. Bana sistem durdu mu diyorlar? Okuldan veri girişleri duruyor. Kapasitesi o kadarmış. Saat 9-10’a kadar 113 bin sandığın yüzde 60’ından veri geldi, ardından veri gönderecek kişi kalmadı. Niye coğrafi kısıtlar var. Teknik kısıtlar var. Sonra ilçe başkanlığından bütün sonuçlar teker teker tekrar girildi. Bir sorun olursa ekran kırmızı uyarı veriyor.
Müşahidin görev yapıp yapmadığını sandık görevlisinin gidip gitmediğini YSK’dan istedik. Onlar gönderecek. İlçe başkanlığımızın sorumluluğunda ama biz de takibi yapıyoruz.
Kim hangi sandıkta sıfır oy almışa baktım. Türkiye’de 600 küsur sandıkta sayın genel başkanımız sıfır oy almış. demek ki orada görevlimiz yoktu. Sıfır oy aldığın sandıkta görevlin yoktur. 400’e yakın sandıkta da Erdoğan’ın sıfır oy aldığı sandık var.”