SP lideri, cumhur ittifakının Yeniden Refah Partisi (YRP) ve Hür Dava Partisi’yle (HÜDA-PAR) ittifakını ise AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘paniklemesi’ne bağladı.
Kadına ve aile içi şiddeti önlemeye yönelik 6284 sayılı kanunun tartışmaya açılmasına değinen Karamollaoğlu, caydırıcı cezaların artırılması ve gerektiğinde idam cezasının verilmesi gerektiğini söyledi.
Karamollaoğlu bir grup gazeteciye verdiği söyleşide seçim sürecini değerlendirdi.
‘İnsanlar anketlerde endişeli’
DW Türkçe’den Gülşen Solaker’in aktardığına göre SP lideri, seçime dört adayla gidilse de ‘birinci turda dahi tahminlerin ötesinde bir netice alınacağı’ kanaatinde: “Çünkü vatandaşların büyük bir kısmı kamuoyu yoklamaları dahil kendi fikirlerini beyan etmekten endişe duyuyor. ‘Başıma bir sıkıntı gelir mi? Yakınlarım zarar görür mü?’ gibi… Bundan dolayı ben bu seçimlerde Kılıçdaroğlu’nun tahminlerden daha fazla oy alacağını ve fark ortaya koyacağını tahmin ediyorum.”
Dört adaylı birinci tur
Dört adayın cumhurbaşkanlığı seçimini nasıl etkileyeceği sorulan Karamollaoğlu “Dört adayın girmiş olması ister istemez neticeyi birinci turda etkileyecek gibi gözüküyor” dedi.
Karamollaoğlu, şunları kaydetti: “Büyük ihtimalle öyle bir durum var. Seçimi kazanmayacağını bile bile bir seçime girmek bir niyet gerektirir. O da cumhurbaşkanlığı seçimini etkilemektir, başka bir şey olmaz. O zaman niye giriyorsunuz? Bu niyetle girdiğiniz zaman kimden oy alacağınıza bağlı olarak denklem değişir. Bundan dolayı içinde bulunduğumuz şartlardan ve seçim sürecinden dolayı bu hesaplanarak yapılan bir iştir.”
‘YRP’nin kararı Saadet’i olumlu etkiler’
Karamollaoğlu, Yeniden Refah Partisi’nin (YRP) cumhur ittifakına katılım kararının partisini nasıl etkilediğinin sorulmasına karşılık da şunları kaydetti: “Elbette bize etkisi olur, yani faydası olur. Onun için bunu ortadan kaldırmak için şimdi kazansak da kazanmasak da ‘Biz de seçime girelim, oylarımız başka bir tarafa gitmesin’ diyorlar. Yani hem nalına hem mıhına gibi.”
‘İnsanlar endişeli, Tayyip bey panikte’
SP lideri, cumhur ittifakının YRP’nin katılımının yanı sıra HÜDA-PAR desteğiyle genişlemesini, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘paniklemesi’ne bağladı.
Karamollaoğlu, şunları kaydetti: “İşte HÜDA PAR için ortaya konan rakamlar belli. Buna demek ki ihtiyaç duyuyor. Onun için ben Tayyip beyin yaklaşımında nerede küçük de olsa bir oy potansiyeli görüyorsa onu alabilmek için bir hamle yapmayı gerekli görüyor. Ben şu anda Tayyip beyi biraz panik içinde görüyorum. İnsan endişeli ve tedirgin olunca, bir yerden bir şeyler kazanıyorum derken öbür taraftan da kaybeder. Bu tabii bir şey. Yani Tayyip bey orada somut bir tabanın oyunu almak istiyor.“
6284 konusu
Cumhur ittifakının YRP ve HÜDA-PAR gibi partilerle genişlemesinin kadına şiddeti önlemeye yönelik 6284 sayılı kanuna ilişkin tartışmaları da yeniden gündeme getirdiğinin hatırlatılması ve bu konuya bakışının sorulması üzerine Karamollaoğlu şöyle konuştu: “Biz aslında İstanbul Sözleşmesi meselesiyle ilgili olarak da her fırsatta dile getiriyorum; kadına şiddetin önlenmesi devlet için bir vecibe. Bunu mutlaka sağlamak icap eder. Ama bugüne kadar alınan tedbirler bunu sağlamadı. Çok açık ve net olarak görülüyor. Gerekirse yaptırım gücü daha fazla olacak tedbirlerin alınmasına ihtiyaç var.”
‘İdam’ çıkışı
Karamollaoğlu, caydırıcılığın artırılması gerektiğini söyleyerek ‘idam’ meselesine değindi:
“Misal; bir insan çıkacak, kendi küçük çocuklarını, eşini hiç acımadan hunharca katledecek. Mahkemeye gidecek, onlar da belki diyecek ki ‘Sen büyük bir cinayet işlemişsin, gene yaşamına devam et ama hapishanede.’ Ama ben de diyorum ki niye?
Gerekirse böyle durumlarda, yani kesin olan durumlarda idam cezası bile getirilebilmeli. Caydırıcı olunmak mecburiyetinde. Ama ben idamı herhangi bir konu için söylemiyorum.
Ben hunharca kendi çocuklarını ve karısını katleden bir insanın idam edilmesinin gerekli olduğu kanaatindeyim.”
‘Değiştirilmesi gereken noktalar olur’
Bazı noktalar mutlaka olur, değiştirilmesi gereken. Yani biz kanunları illa ki olduğu gibi alıp Batı’dan, kendi parlamentomuzdan geçirmemeliyiz. Her madde ayrıca görüşülmeli, tartışılmalı ve onun üzerine inşa edilmeli. Ama bu noktada şahsen benim de zannediyorum büyük bir kesimin de ihtiyaç duyduğu husus ailenin korunmasıdır.
Aile toplumun temelidir. Aile bir erkek bir kadından ve çocuklardan meydana gelir. İki kadın, iki erkek aile mefhumunun karşılığı değildir. Çünkü toplum giderek zaafa uğramaya başladı.“
İttifak içinde ittifak görüşmeleri
Millet İttifakı içinde Saadet Partisi, DEVA ve Gelecek Partisi arasında ‘ittifak içinde ittifak‘ kurulmasına yönelik çabaların sonuca ulaşıp ulaşmadığı sorusuna Karamollaoğlu şu yanıtı verdi: “Henüz bir neticeye varılmadı. Birkaç gün daha sabredeceğiz. Bu ittifakın olması hakikaten her üç parti için de önemli. Parlamentoda Millet İttifakı olarak bizim çoğunluğu teşkil edebilmemiz için de önemli. Çünkü ayrı ayrı seçime girdiğimizde aynı neticeyi elde edemiyoruz. Bundan dolayı da ittifak elzem gözüküyor.”
81 ilde kendi tek başlarına girme ihtimali yüksek
Karamollaoğlu, bu küçük ittifakın kurulamaması durumunda ise seçime tek başlarına 81 ilde girmelerinin yüksek ihtimal olduğunu söyleyerek “Tabii bu şekilde girmekle alacağımız neticenin ne olacağını net olarak göremeyiz. Ama birlikte girdiğimiz zaman çok daha büyük bir başarı elde ederiz” dedi.
SP’nin CHP ya da İYİ Parti listesinden girmesinin söz konusu olup olamayacağının sorulmasına karşılık ise “Belki birkaç kişi olabilir ama şimdiden bir şey söylemek doğru değil” diyen Karamollaoğlu, ancak bu kişilerin sayısının da sınırlı olacağını ve ortada dolaşan grup kuracak kadar vekil iddialarının doğruyu yansıtmadığını belirtti.