Ahmet Burhan Ataç, Selman Çalışkan, Yakup Ali Çetin ve Ömer Faruk Turan (soldan sağa).
Halkların Demokrasi Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, 17 kiloya düşen 4. evre Ewing Sarkom kanseri hastası 6 yaşındaki Yusuf Kerim Sayın’ın tedavi süresince cezaevindeki annesi ile olabilmesi için verdiği kanun teklifinin “eksik” bir şekilde kanunlaştığını söyledi.
7. Yargı Paketinde yer alan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’ndan dün akşam kanunlaşan, hasta çocuklarının anne ya da babasının ‘infaz erteleme’ almasını sağlayacak yasa teklifi (Yusuf Kerim maddesi), Yusuf Kerim gibi ağır hasta çocuğu olan tutuklu babaları ve 10 yıldan fazla cezası olan anneleri kapsamıyor.
‘BU YASA EKSİK ARKADAŞLAR, OLACAK ŞEY DEĞİL’
TBMM Genel Kurulu’nda bir konuşma yapan Gergerlioğlu şunları söyledi:
“6 yaşında bir çocuk, altı aydır hasta, ewing sarkom hastası ve annesi mahpus, çocuğunun başında değil, ilk üç ay başında durabildi fakat infaz erteleme alamayacak bir durumdaydı mahpusluğu ve maalesef ki cezaevine girdi. Çocuk üç aydır “anne, anne” diye ağlıyor. Buraya yasa teklifi getirdik ve en sonunda tüm kamuoyu vicdanının gayretiyle bu madde burada yasalaşacak inşallah ama bazı eksiklikler de var. Yasa sadece annelere tahsis edilmemeliydi, babalar da katılmalıydı. Bakın, şu mahpusun on bir yıllık bir cezası var, hasta bir bebeği var, bu maddeden yararlanamayacak. Bebeği hasta, doğumda sol eli kopmuş ve birçok kalp ve böbrek hastalıkları var. Sırf on yılın üstü diye bu anne yavrusuna kavuşamayacak. Bu yasa eksik arkadaşlar. Olacak iş değil bu. Yani ben kabul etmiyorum. Bu yasayı tam bir şekilde çıkarmalıydık.
Babası tutuklandığında 5 aylık olan Kübra Kuzan, 14 Şubat 2021’de beyin sapı tümöründen hayatını kaybetti. Ertuğrul Kuzan da son günlerinde evladının yanında olamadı.
‘6 YAŞINDAKİ ÇOCUK VEFAT ETTİ’
Bazı durumlarda baba ceza aldığı zaman, anne vefat etmiş, kanser veyahut da çocuklarının bakımına yetersiz kalabiliyor; böyle durumlar için mutlak surette babanın katılması gerekiyordu. On yıl üst sınırının olmaması gerekiyordu, teminat yatırma şartının olmaması ve güvenlikle ilgili bir şartın da olmaması gerekiyordu. Yine, burada, bakın, biz önceki yıllarda da söyledik. Anne, baba tutuklularla ilgili bir yasa teklifi geldi, iktidar kendisi çekti bu yasayı ve binlerce çocuk cezaevlerinde annesinin yanında veyahut da cezaevi dışında akrabalarının yanında perişan oldu. Dört beş ay önce, biliyorsunuz, anne baba tutuklu bir ailenin 6 yaşındaki çocuğu bakımsızlıktan dolayı vefat etti. Biz bu sıkıntıları giderecek yasaların tam anlamıyla çıkaramadıktan sonra bu yasalar bir işe yaramaz değerli arkadaşlar; bunu ben söylemiş olayım.”
‘BURADA NİYE YASA YAPIYORUZ?’
Babası tutuklu olan ya da babası cezaevindeyken hayatını kaybeden çocukları da gündeme getiren Gergerlioğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu dönem içinde birçok çocuk, hasta çocuk babasız hayatını kaybetti. Onlardan birisi Ahmet Burhan Ataç. Babası gelsin diye dua eden bir çocuktu ve bu çocuk hayatta yok şu anda. Yine, bakın, 6 yaşında, babası mahpusken yanına yetişemeyen, yasalar izin vermeyen Selman Çalışkan babasız vefat etti. Ömer Faruk Turan, babası Murat Turan mahpustu ve maalesef ki bu çocuk da babasız hayatını kaybetti. Yüzde 98 engelli Yakup Ali Çetin, babasına çok ihtiyacı var ama bu yasa onu kapsamıyor! Yakup Ali Çetin, babasına çok ihtiyacı var, annesi 3 çocuklu ve çocuğunun bakımını yapamıyor. Biz burada niye yasa yapıyoruz arkadaşlar? Gerçek anlamda herkesin derdine deva olsun diye. Yani babalar bundan faydalanmayacaksa neye yarar bu iş? Eksik oldu bu iş; ben size bunu söyleyeyim.”
Yüzde 98 otizmli Hamza Tarık Durmuş’un babası KHK’lı İbrahim Durmuş, 24 Temmuz 2019’dan bu yana İzmir Buca Cezaevinde tutuklu.
GÜLTEN SAYIN’IN MEKTUBUNU OKUDU
Gergerlioğlu, halen Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevinde tutuklu olan Yusuf Kerim’in annesi Gülten Sayın’ın kendisine gönderdiği mektubu da Meclis’te okudu. Sayın, mektupta şu ifadeleri kullandı:
“84 milyonun yanımızda olduğunu yazmışsınız Ömer Bey. İnanın, bunu bilmek bana umut veriyor. 6 yaşında olmasına rağmen maalesef 17 kiloya düşen ve dördüncü evre ağır kanser hastası olan yavrum bu küçük bedeniyle hastalığa karşı ben olmadan mücadele ediyor. Bu süreçte onun bana çok ihtiyacı olduğu kadar benim de yavruma ihtiyacım var. Bana ve Yusuf’uma yapılan bu muamelenin ne vicdanda ne de hukukta bir yeri olduğunu düşünüyorum çünkü bu son derece insani ve vicdani bir durum. Oysaki yaklaşık seksen gündür hasta yavrum annesini bekliyor. Umarım vicdanlar uyanır ve en kısa zamanda Yusuf Kerim’ime kavuşurum.”