Fox TV’de konuk olduğu ‘İlker Karagöz ile Çalar Saat’ programında konuşan Haluk Levent, “15 bin 250 adet çadır aldık. 2 bin 50’si Kızılay’dan alındı. 13 bin 200 tanesi de başka firmalardan alındı. Kızılay’da 2 bin 50 tane çadır vardı. 20 bin olsa, satın alacağım. Ben o anda ‘Kızılay oldu, toplum bize bir şey’ diye düşünemem. Sistemi kimse bilmiyor. AFAD da çadırları parayla, faturalı alıyor Kızılay’dan” ifadelerini kullandı.
Haluk Levent yayında şu ifadeleri kullandı:
”Ahbap bir arama kurtarma ekibi değil, arama kurtarma ekibine destek veriyor. Biz 4 yıldır AFAD’la işbirliği halindeyiz. Çok güzel bir şekilde organize olduk. Kamu kurum ve kuruluşlarıyla irtibata geçtik. Biz her depremde bize düşen görevleri alırız.
STK’lar AFAD’la işbirliği protokolü yaparlar. Devlet bir AFAD, bizler STK’yız. Devletle biz nasıl yarıştırılabiliriz? Biz ancak el ele insanların yardımına koşabiliriz.
“BİZ DEVLETİN KARŞISINDA HİÇBİR ŞEY DEĞİLİZ”
‘Devlet yok Haluk Levent var’ diye yazdılar. Hayır. Kesinlikle böyle bir şey yok. Depremde can kurtaran biz değiliz. Arama kurtarmalarda o canları kurtaran biz değiliz. Biz devletin karşısında hiçbir şey değiliz. Devlet oraya yerleşti, bizler onlarla beraber koordinasyona girdik.
Mütevazı davranmamak gerekiyor, Ahbap bu süreçte koordineyi çok güzel idare eden, gelen yardımları çok güzel dağıtan bir dernek. Ahbap’ın devlet kurumlarıyla bir sıkıntısı yok. Zaten devletin kademeleriyle çalışıyoruz. Bizim bir konteynerin fiyatı 60-65 bin lira artı KDV civarı. Biz üç kurum tarafından denetleniyoruz. Devletin denetimi var, TÜRMOB var, yabancı kuruluşlar var.
”KIZILAY’DAN BİZ NİYE ÇADIR ALMAYALIM?”
15 bin 250 adet çadır aldık. 2 bin 50’si Kızılay’dan alındı. 13 bin 200 tanesi de başka firmalardan alındı. 28 tanesinin faturasını yayın yayınlayacaktık zaten. Arkadaşlar Kızılay’ın internet sitelerinden çadır sattığını görmüşler. Sitelerde var. Ankara Eczacılar Odası da almış biz niye almayalım. Hemen öğrendik ihracat yapılmak üzere hazırlanan 2 bin 50 çadır var. Kızılay’ın iştiraklerinin çadır sattığı piyasada biliniyor. Deprem zamanı veya değil, biliniyor.
Ben o an hiçbir şey düşünemiyorum. İnsanlar ölüyor orada, dışarıda tir tir titriyorlar. Benim orada insanlara çadır getirmem lazım. Kızılay’da 2 bin 50 tane çadır vardı. 20 bin olsa satın alacağım. Ben o anda ‘Kızılay oldu, toplum bize bir şey’ diye düşünemem. İnsanlar ölüyor, eksi 10 derece.
”AFAD DA ÇADIRLARI PARAYLA KIZILAY’DAN ALIYOR”
Sistemi kimse bilmiyor. AFAD da çadırları parayla, faturalı alıyor Kızılay’dan. Buyurun AFAD yetkilileri yalanlasın. Eğer o yurt dışına ihraç edilecek çadırlar satılacaksa, AFAD da parayla alıyor. Orada bir muhasebe var.
”BARBUNYA, KUR FASULYE ONLARI DA ALDIK”
Kızılay en başta besin kurumudur. Onlar yemek üretiyor, karşılıklı işbirliğiyle o yemeklerden de satın alabiliyorsunuz, konserveler yapabiliyorsunuz. Bunu biz ahlaki buluyoruz…
100 TL’nin 7’sini Kızılay’dan dönüşümlü şeyler var. Barbunyalar, kuru fasulyeler falan onları aldık. Evet onları almışız ama tam rakamı yarın raporlarda çıkacak.”