Milletvekilliği düşürülen ve ardından tutuklanarak Sincan Cezaevine gönderilen HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu’na ailesi tarafından gönderilen berenin “Kar maskesi olarak kullanılabilir” gerekçesiyle verilmediği ortaya çıktı.
Gergerlioğlu, tutuklanmadan önce cezaevlerinde eldiven, bere gibi kıyafetlere dahi izin verilmemesini gündeme getirmişti.
Oğlu Salih Gergerlioğlu Evrensel gazetesinden Sinem Uğurlu’ya yaptığı açıklamada, “Cezaevine bere getirmiştik ve oradaki gardiyanlar berenin kar maskesi yapılabileceğini söyleyerek berenin girişine izin vermemişler. İçerisi soğuk oluyor demişti, üşüdüğünü söylemişti, kazak vb. de götürmüştük ancak bereye izin vermemişler. Bir de kitap sınırlaması uygulanıyormuş Sincan Cezaevinde, bu konudan biraz şikayetçi” ifadelerini kullandı.
Salih Gergerlioğlu, “Annem MS hastası benim. Onun üzülmemesini sağlamaya çalışıyoruz. Son bir buçuk ayda zaten kendimizi alıştırmaya çalışıyorduk, cezaevine gireceğini bildiğimizden ötürü. Ama buna nasıl alışılır tam bilmiyoruz, alışmamak da lazım bir bakıma. Ailesi olarak da onun arkasındayız, bedel ödüyorsa da arkasındayız” dedi.
“Biz onun sesinin kısılmasına asla izin vermeyeceğiz” diyen Salih Gergerlioğlu, “Haftada bir gün yaptığı ÖFG TV’deki programı ben devam ettirmek istiyorum. Önümüzdeki günlerde bir mektup kampanyası yapılacak. Ben oğlu olarak sürekli mücadeleyi devam ettireceğimi ve insan hakları mücadelesinin önemini babamdan aldığım ilhamla bildiğim için bunu devam ettireceğimi belirtiyorum” diye konuştu.
Salih Gergerlioğlu bu süreçte Meclis’teki muhalefet partilerinden gerekli desteği göremediklerini aktararak şunları söyledi: “HDP dışında bu mücadelenin yanında duran olmadı. CHP içerisinde farklı isimler nöbetine destek vermişlerdi. Ama partisel bir duruş bakımından biz HDP dışında beklediğimizi alamadık. Zaten babam da bunun sitemini etti. ‘Ben zamanında CHP’nin Adalet Yürüyüşü’ne tam destek vermiş biriyim, şimdi kendileri bu adalet nöbetinde benim yanımda durmuyorlarsa, bir daha da demokrasi ve hukuktan bahsetmesinler’ dedi, muhalefetin sessiz kalan kısmına. Basın mensupları soru sorduğunda, kınayarak geçiştirerek, ‘Hukuk devletine yakışmıyor’ şeklinde açıklamalarda bulundular. Ama bunu herkes yapabiliyor. Ana muhalefet partisinin, diğer partilerin buna net bir dille tepki göstermesi ve bu konuda bir demokrasi ittifakı gerçekleştirilmesi gerekiyordu. Çünkü bugün değilse ne zaman? Halkın vekiline, iradesine sayısız kez darbe yapıldı. Babam bir insan hakları aktivisti olarak da öne çıkıyor. Bu adalet arayışında birleşilmeyecekse, muhalefet partileri neden muhalefet ediyorlar?”
