Geçtiğimiz haftalarda İsveç istihbarat servisleriyle irtibatlı bazı isimlerin Rusya hesabına casusluk yaptığının belirlenmesinden sonra geçen hafta da Almanya’da şaşkınlık veren bir casusluk skandalı yaşandı. BND olarak bilinen Alman istihbarat servisi, Ukrayna savaşı hakkındaki batı istihbaratına da erişimi olan bir çalışanının casusluk suçlamasıyla tutuklandığı açıkladı. Alman yetkililer, ABD ve İngiltere’ başta olmak üzere batılı ülkelerden Berlin’e verilen gizli bilgilerin koordinasyonunu yapan Alman ajanın Moskova ile bilgi paylaşıp paylaşmadığını araştırıyor.
ABD’DEN GELEN HASSAS BİLGİLER ELİNDEYDİ
Üst düzey Alman istihbarat subayının Ukrayna’daki savaşla hakkındaki çok gizli bilgilerin yanı sıra bu bilgilerin ABD ve müttefikleri tarafından nasıl toplandığıyla ilgili bilgilere de erişimi olduğu ortaya çıktı. Savcılar, verilerin Moskova ile paylaşılıp paylaşılmadığını belirlemeye çalışırken, istihbarat dünyası da hasar tespit raporu hazırlıyor. Özellikle ABD istihbarat teşkilatları, sızıntının boyutlarıyla ilgili ‘ciddi endişe’ taşıdığı açıklandı. Alman savcılar tarafından Carsten L. olarak tanımlanan şüpheli casus, ülkenin Federal İstihbarat Servisi’nin (BND) elektronik gözetleme yapan ve ABD Ulusal Güvenlik Teşkilatı (NSA) ve İngiltere Hükümeti İletişim Merkezi (GCHQ) ile birlikte çalışan sinyal istihbarat şubesinde görev yapıyordu.
‘BEŞ GÖZ’DEN GELEN İSTİHBARAT
Almanya; ABD, Kanada, İngiltere, Avustralya ve Yeni Zelanda’dan oluşan ve ‘Beş Göz’ adı verilen istihbarat topluluğunun bir üyesi değil, ancak Berlin bu ülkelerden, özellikle Ukrayna’daki savaşla ilgili hassas bilgileri alıyor. Alman yetkililer, Carsten L.’nin, Alman askeri uyduları tarafından toplanan materyaller de dahil olmak üzere Rusya’nın Ukrayna’daki savaşıyla ilgili istihbarat üzerinde çalıştığını söyledi. Carsten L’ye bağlı birim ayrıca, elektronik cihazları dinleyerek, Rusya’nın iletişim ve uydu görüntülerini ele geçirerek diğer Batılı casus teşkilatları tarafından elde edilen Rusya ve Ukrayna’dan gizli istihbaratı da işliyordu.
BERLİN’DE ALARM VERİLDİ
6.500 kişinin çalıştığı BND’nin, Berlin’in merkezinde yüksek düzeyde korunan merkezi, Ukrayna savaşının başlangıcından bu yana istihbarat toplama ve analizlerini Rusya ve Ukrayna üzerine odaklamış durumda. Kremlin’in Almanya’nın en gizli güvenlik teşkilatına sızması, Rusya’nın siyasi muhalifleri öldürme, diğer ülkelerin altyapısını sabote etme ve endüstriyel sırları çalmaya çalışma faaliyetlerinin bir parçası olarak görülüyor. Alman yetkililer, Ekim ayında ülkenin kuzeyindeki tüm demiryolu trafiğini geçici olarak durduran bir demiryolu yazılım probleminin arkasında da Rusya’nın olduğundan şüpheleniyor.
1961’DEN BERİ EN BÜYÜK ZARAR
Alman yetkililer, BND’nin bu yılın başlarında bir müttefik istihbarat servisinden şüpheli casus hakkında bir ihbar aldığını açıkladı. Bir iç soruşturmanın ardından soruşturma, gereğinin yapılması için savcılığa devredildi. Gözlemciler yaşanan skandalın, Sovyetler Birliği için casusluk yapan üst düzey bir BND çalışanının 100 CIA ajanından oluşan bir ağı ifşa ettiği 1961’den bu yana Rusya’nın Almanya istihbarat servislerine sızmasının en kötü örneği olabileceğini düşünüyor.
RUS SALDIRGANLIĞINA KARŞI SAVUNMASIZ KALMIŞTI
Uzmanlar, Almanya’nın 2000’li yılların başında karşı casusluk çabalarını azalttığını ve bu nedenle Rus operasyonlarına karşı savunmasız hale geldiğini iddia ediyor. Ancak Ukrayna savaşı Alman siyasetinde bir ‘paradigma değişikliğine’ yol açtı. Berlin, bu yıl Moskova’nın Ukrayna’ya saldırmasının ardından Rus casusluğuna sert önlemler almaya başladı. Avrupa’nın yerel borsalarının başkanları, Rus casusluğuna karşı mücadelede ortak bir strateji oluşturmak için Nisan ayı başlarında Paris’te bir araya geldi. Toplantıdan sonra Avrupa hükümetleri, 40’ı Almanya tarafından olmak üzere yaklaşık 600 Rus yetkiliyi ülkelerinden sınırdışı etti. Bu adımın ardından konuşan İngiltere’nin iç istihbarat kurumu MI5’in başkanı Ken McCallum, bu kararın ‘yakın Avrupa tarihinde Rus istihbarat servislerine karşı atılan en önemli stratejik adım’ olduğunu söyledi.
MOSKOVA İŞBİRLİKÇİLERİNİ HAREKETE GEÇİRDİ
Batılı yetkililer, Rusya’nın bu adımların ardından gizli ajanları ve işbirlikçilerini harekete geçirdi. Bunlar aracılığıyla her kademeden devlet memurları, iş adamlarını, akademisyenleri ve politikacıları casus olarak istihdam etmeye ağırlık verdi. İlk etapta Carsten L.’ye yönelik soruşturmada, çalıştığı Rusya’dan ödeme aldığına dair kanıt bulunamadı. Soruşturmayı yürüten isimler, Carsten L’nin Moskova için çalışmayı tercih etmesine iten kaynakları belirlemeye çalışıyor. İşyerinde kıskançlık, çekememezlik gibi duygusal gerekçelerin yanısıra veya ideolojik inançlarla hareket edip etmediğini belirlemeye çalışıyor.
HACKERLAR ÇILGINCA SALDIRIYOR
Alman yetkililer, Kremlin tarafından kiralanan suç çeteleri de dahil olmak üzere bazı Rus grupları, bu yıl Alman altyapısının hassas noktalarını hedef alan siber saldırılar düzenledi. Kamu hizmetleri başta olmak üzere, havaalanları ve tıbbi tesislerin verilerine girmeye çalıştı. Alman karşı casusluk yetkililerine göre Moskova, özellikle havacılık, elektronik ve yarı iletkenler gibi kritik alanlarda Rusya’ya uygulanan yaptırımlar nedeniyle Batı teknolojisine erişim kaybını telafi etmek için endüstriyel casusluğa da yöneldi.
BORULARI PATLATIP, KABLOLARI KESTİLER
Alman yetkililer, denizin altındaki Kuzey Akım doğal gaz boru hatlarının patlatılması ve ülkenin kuzeyindeki tüm demiryolu trafiğini geçici olarak durduran saldırı gibi çok sayıda karmaşık sabotaj eyleminin arkasında Rusya’nın olduğundan şüpheleniyor. Ekim ayındaki sabotajda saldırganlar, aynı anda aralarında 500 km. mesafe bulunan iki veri kablosunu keserek hem demiryolunun ana iletişim ağını hem de yedeklemesini felce uğratmıştı. Kabloların biri ağır beton bir kapakla kapatılmış özel bir kanalın içinde olması nedeniyle, sabotajı gerçekleştiren kişi veya kişilerin ağ hakkında ayrıntılı bilgiye sahip olduğu tahmin ediliyor. Kabloların kazara kopartılmasına imkan bulunmuyor.