Peker’in pasaportu olmadığı için başka ülkeye iltica etmesinin zor olduğundan bahseden Barkın, Birleşik Arap Emirlikleri’nde kendilerine sığınan bir kişinin iade edilmemesi geleneği olduğunu hatırlattı ancak bunun bir veri olamayacağını belirtti. Barkın son zamanlarda Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki yakınlaşmanın durumu değiştirebileceğini, bu yakınlaşmadan hem yurttaş olarak hem de müvekkili açısından endişe duyduğunu da sözlerine ekledi.
Peker’in seçimden 2 ay önce paylaşım yapacağını söylemesinin hatırlatılması üzerine Barkın, şunları kaydetti:
“Bana sorarsanız hem yurttaşlar ve basın mensupları ve siyasi partiler kendi sorumluluklarını yerine getirmeli. İçtenlikle yanıt veriyorum. Bilmiyorum. İmasından bile edinmiş değil. Kafkas geleneğinden geldiğinden bahseden bir kişinin yapacağının kestirilemeyeceğini biliyorum. Kendisi bakıyor ve tebessüm ediyor.”
Sedat Peker’in sözcüsü olmadığını söyleyen Barkın “Sedat Peker’in bir sözcüye ihtiyacı olabileceğini ya da bir sözcü ile çalışabileceğini düşünmüyorum. Bir basın danışmanı olmayacağı gibi… Sedat Peker danışmaz. Düşünür dinler. Ne karar verir bilmezsiniz siz. Uygulayınca görürsünüz.” diye konuştu.
Barkın, Peker’in paylaşımlarının devam edip etmeyeceğine ilişkin soruya da şöyle yanıt verdi:
“Onun ailesinin ve geleceğini gözetmekle yükümlü bir kişi olarak bana sorsa, paylaşımları yapmamalısınız derim. Buna ‘tamam’ diye yanıt vermez sanırım. Kurtuluşun anahtarı olarak gördüğüm birinin paylaşım yapmasını isterim ve yapmamasını salık veririm. Ama ne karar verir bilmiyorum. Mayıs 2021’den sonraki paylaşımlarının yaptığı toplumsal hareketlilik gözler önünde.
Barkın, Sedat Peker’in iade edilmesini ciddi bir olasılık olarak gördüğünü de söyledi.