Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Tokatlılar Gecesi’nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tutuklu bulunan Die Welt’in Türkiye Temsilcisi Deniz Yücel hakkında, “O gazeteci değil, o terörist. Bütün bu olayların nedeni meğerse bu teröristmiş. Bu adam terörist, bu adam gazeteci değil ve Alman yönetimi ne yazık ki benim Bakanlarımı böyle bir teröristle aynı teraziye oturtuyor ya sıkıntı burada” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi’nde düzenlenen Tokatlılar Gecesi’ne katıldı.
“ÖZGÜRLÜKLER KONUSUNDA BİRÇOK AVRUPA ÜLKESİNDEN FERSAH FERSAH İLERİDEYİZ”
Marmaray, Avrasya Tüneli gibi yatırımlara dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte 16 Nisan bu demektir. Yani lafla peynir gemisi yürümüyor. İcraat, icraat, icraat. Bunların dikili taşı var mı?” dedi. Avrupa ülkelerinin Türkiye’de demokrasi ve insan hakları karneleri düzenlediğini anımsatan Erdoğan, “Ülkemizin Avrupa Birliği üyeliğini eften, püften sebeplerle, olmadık bahanelerle sürekli erteliyorlar. Ve yarım asırdır bizi oyalıyorlar. Halbuki Türkiye G-20 üyesi olarak dünyanın en gelişmiş 20 ekonomisinden biri. Demokraside işte 15 Temmuz’da olduğu gibi, darbecileri hezimete uğratmış, destan yazmış bir ülkedir. Özgürlükler konusunda inanın birçok Avrupa ülkesinden fersah fersah ilerideyiz” şeklinde konuştu.
“ONLARIN GÖZYAŞI İÇİN 16 NİSAN’DA EVET DİYORUZ”
“Bunlar 13-14-15-16-17-18 yaşında gençleri dağlara kaçırdılar mı? sorusunu soran Erdoğan, “Dağlarda bunlara silah eğitimi yaptırdılar mı? El yapımı bombaları bunlara nasıl yapılacağını öğrettiler mi? Be bunlara uyuşturucu vermek suretiyle bunları canlı bomba haline getirdiler mi? Şimdi ne diyor Kandil’den hayır deyin diyor. Kim diyor? İşte bizim bu gençlerimizi annelerinin kucağından alanlar. Diyarbakır Belediyesi’nin önünde ağlayan anneleri unutmayın. Onların gözyaşı için 16 Nisan’da evet diyoruz. Bütün mesele bu inceliği kavramak, bu inceliği yakalamak. İşte bunun için 16 Nisan çok önemli. 16 Nisan bir reform. Yönetimde, sistemde bir reform. Yoksa rejim değişikliği diye bir şey söz konusu değil” değerlendirmesinde bulundu.
“O GAZETECİ DEĞİL O TERÖRİST”
Almanya ile yaşanan krize değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ben de aynı ülkelerde PKK’lı, DHKP-C’li teröristler şu anda zaten sokakta cirit atıyor. Kendisine 4 bin 500 dosya verdim. Bu dosyaların hiçbirinden netice yok. Şehirlerin en işlek caddelerinde, en önemli salonlarında ellerinde terörist başının posterleriyle, katillerin fotoğraflarıyla gösteriler düzenliyorlar. Lafa gelince Türkiye’nin iç siyasetini topraklarına taşımak istemediklerini söylüyorlar. Hani geçenlerde bir olay oldu. Şimdi ne diyorlar biliyor musun? Gizledikleri şey şu. Bana geldiğinde bunu söyledi Şansölye, dedi ki ‘Böyle böyle, sizde şu anda gözaltında işte bir tane gazeteci var’ Ee, ‘Bunu bırakırsanız memnun oluruz’ dedim ki o gazeteci değil, o terörist. O terörist. Bakın dedim siz eğer demokrasiye inanıyorsanız, yargının bağımsızlığına, tarafsızlığına inanıyorsanız, ben sizden terörist istediğim zaman bana ‘Bizim yargımız bağımsızdır, tarafsızdır’ diyorsunuz. Belki de televizyonlarda izlediniz onunla medyaya açık o görüşmemizi siz bana vermiyorsunuz. Şimdi benden bunu istiyorsunuz. Şimdi benden bunu istiyorsunuz. Ve siz bir aydır Tarabya’da Alman Başkonsolosluğu’nun konutunda bu adamı, bu teröristi saklıyorsunuz. Ve vermediler. Sonra ne oldu? Hamd olsun kendi elleriyle tuzağa düştüler. Ve sonunda yargıya geldi. Yargı kararını verdi ve tutukladı. Şu anda içeride.
Enteresan olan ne biliyor musunuz? Bütün bu olayların nedeni meğerse bu teröristmiş. Bu adam terörist, bu adam gazeteci değil ve Alman yönetimi ne yazık ki benim Bakanlarımı böyle bir teröristle aynı teraziye oturtuyor ya sıkıntı burada. Ve ondan sonra da benim Başbakanıma diyor ki bu kadar sert davranılmaması lazım. Arkadaşların bazıları faşizmden bahsetmişler, şimdi ben de bahsediyorum bak, ben Nazizmin, Almanya’da bittiğini zannediyordum. Meğerse hala devam ediyormuş. Hala devam ediyormuş. Açık, ortada. Eğer demokrasiye inanıyorsan, benim Bakanım, hem Bakanınla görüşecek hem de orada bir salon toplantısı yapacak. Niye rahatsız oluyorsun? Bir başka Bakanım aynı şekilde.
Die Welt gazetesi Türkiye Temsilcisi Deniz Yücel